Arınç'tan bomba cemaat açıklaması: Gerilim artacak...
Abone olBülent Arınç, katıldığı canlı yayın programında, yaptıkları çağrıya yanıt gelmediği için söz konusu yapıyla barışın zor göründüğünü söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV
yayınında soruları yanıtladı. Ankara'da Oğuz Haksever'in konuk olan
Arınç, hizmet hareketi denilen yapıyla olası bir barışın olup
olamayacağı konusunda açıklamalarda bulundu.
"ÇAĞRILARIMA YANIT GELMEDİ"
"Bir kucaklaşmayı gönülden isterim" diyen Arınç, "Ancak
'bizim içimizde yanlış yapanlar vardır ve bizim artık bunlarla
ilgimiz yoktur' denmesi yönünde yaptığım çağrıya yanıt
gelmedi... Bu olmadıkça gerilim artacak gibi görülüyor" şeklinde
konuştu ve ayarlanan bir görüşmeden de, kısa süre kala karşı
tarafın vazgeçtiğini söyledi.
Arınç'ın, 'paralel yapı' operasyonu ve
hükümet-cemaat ilişkisine dair yaptığı açıklamalar şöyle:
"ORTADA CİDDİ BİR İDDİA VAR"
"Emniyet müdürlüğü, polis şefliği yapmış insanların ellerine, hem
de arkadan kelepçe takılımış olması insani ve hoş değil.
Cinayet zanlısı gibi kelepçeleme, küçük düşürme veya fena
muamele hoşuma gitmedi. Ortada ciddi bir iddia var.
Başkaları da suçlamayla karşı karşıya kalacak mı? Olabilir diye
düşünüyorum. Kapsamlı bir işe benziyor. Süresiz olarak binlerce
insanın dinlenmesi söz konusu. Doğru veya yanlış ama ciddi bir
iddia var ortada. Özel hayatın gizliliğinden başlayıp, casusluk
iddialarına kadar gidiyor. Kısa süre içerisinde yargılama yapılması
önemli.
"HEPSİ KÖTÜ NİYETLİ DEĞİL"
Camia ya da hizmet dediğimiz ve artık örgüt olarak
vasıflandırılmaya başlanan yapı var. Bu süreç başladığında ben,
'bunlar zor, kötü iddialar. Gerçek olmamasını dilerim' dedim.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, Fethullah Gülen bu hizmet
hareketinin başı olarak biliniyor. Onun rızası olmadan hareket
etmeyen bir yapı. Binlerce insanı var ve hepsini kötü olarak
nitelendiremeyiz. O kitleyi de rencide etmeyip, dışarıya koyalım…
Bir kısımıyla alakalı kuvvetli şüpheler ortaya kondu.
"BAŞTAN AYRIM YAPILDI AMA..."
'Bunlarla Amerika'daki zatın bir ilgisi yoktur' denilebilir.
Başbakan da önceleri bir ayrıma gitti. Amerika'daki ve buradaki
masum kitleyi bir kenara koydu. Devlet içinde yuvalanan, siyasi
amaçlarla hareket eden bir organizasyonun varlığından bahsetti ve
bu doğruydu. Ama sonradan, kitle ve önderinden bu kişilerle ilgili
eleştiri gelmeyince, medyada da desteklendiği görülünce,
Başbakanımız hepsini içine alacak söylemlerde bulunmaya
başladı.
Ben vicdanen bir şeyler yapmaya çalıştım, tıpkı Cumhurbaşkanımız
gibi. 'Cemaat sadece siz değilsiniz, onlarca cemaat var. Hükümeti
bitirmeyi amaçlıyorsanız, bitmez. Siz bitersiniz. Biz varsak
varsınız, yoksak yoksunuz' dedim. 'Bütün özgürlükleri bu dönemde
kazandınız' dedim. Bunlara kızdılar, Gülen'i kontrol etmeye çalışan
bir ekip, bizim bu yakarışlarımızı duymazdan gedi.
"HABER GÖNDERDİM, KABUL ETMEDİLER"
İkinci şey, en önemli kişilerine 'yazık olur bu kitleye, şunu
yapın' diye haber gönderdim. Yapmaları gereken şey, 'bize
aidiyet gösteren bazı kişiler siyasi amaçlarla yanlış işler
yapmışlarsa, bizden değildirler, reddediyoruz deyin' dedim. Onları
ortada bırakın ki biz üzerlerine gidelim... Bu kadar masum isteği
bile kabul etmediler.
'Dini açıdan görüşülmesi gerekiyorsa, sizden 3 bizden kişi
görüşsün' dedik. 'Evet' dendi ama sonra 'Kusura bakmayın,
vazgeçtiler' dendi. Anladım ki, kendi içlerinde yanlış yapanları
biliyorlar ama irtibatı kesmiyorlar. 'Af, barış olacak mı?' diye
soruldu, 'şu an böyle bir şey görünmüyor' dedim.
30 Mart'ta da yaptılar. Biz yangını söndürmeye çalışırken, onlar
başka partiler için oy toplamaya çalıştılar, onlara oy verdiler.
Burslarımızla yetiştirdiğimiz genç kızlarımız, başka partilere oy
verdi. 'Kızmış olabilirsiniz, o zaman sandığa gitmeyin' dedim. Ama
olmadı...
"GERİLİM ARTACAK GİBİ"
Bana, 'sulh görünüyor mu?' diye soruluyor. Hayır,
maalesef görünmüyor. Ne olması lazım, yargı sürecini
derinleştirerek 'paralel yapı'yı süratle ortaya
çıkaralım. Bunun dışında 'camia ile kucaklaşma olabilir mi?'
derseniz, gönülden isterim ama başa dönersek, 'bizim
içimizden yanlış yapanlar vardır, bunlarla bizim ilgimiz yoktur'
derlerse, geleceğe yönelik zemin olabilir. Bunu da
söylemeyeceklerse, mevcut durum daha da hasım olmaya gidecektir.
Maalesef gerilim artacak gibi. O insanları biliyorum, bu sözlerimin
karşılığını onlarda gördüm ama bir duygu - his, onlara bunu
yaptırmıyor. Bir güç var onları kontrol eden."
Bülent Arınç, 'bir güç var' sözlerinin ne anlama
geldiğinin sorulması üzerine, "Hüseyin Yayman'ın
köşesindeki yazı, benim düşüncelerime benzer..." yanıtını
verdi.