Arınç'tan Baransu'ya bomba sözler!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Kanun ceza veriyorsa size, bunu da göğüslersiniz. Mustafa Balbay kadar olmasa bile herhalde 4,5-5 yılı hiç kimse göze almıyor ama kahramanlık budur” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda bütçenin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını cevaplayan Arınç şunları söyledi:

FİŞLEME AHLAKSIZLIKTIR

Fişlemeler, insanların takip edilmesi, özel hayatlarına girilmesi, kişilik haklarına karşı saygısızlık yapılması fevkalede çirkindir, suçtur. Ahlaki noktadan bakarsak ahlaksızlığın ta kendisidir.

BİLGİ TOPLANIR, SERVİS EDİLMEZ

Ben de bana bağlı kurumlarda meseleye baktığımda şunu görüyorum; bugün hemen hemen bütün kurumlar stratejik yerlere eleman alma noktasında sınav başlatırken, sınavda başarılı olduktan sonra ataması yapılacak noktaya gelirken bu kişi hakkında geçmişe dönük bilgi edinmek istiyor. Ama her yıl binlerce insan belli görevlere atanma konusunda kanun gereği bu tür bilgi toplama faaliyetinden geçirilmektedir. Bunda bir sıkıntı var diyorsanız bu kanunlarla yapılacak birşeydir. Yazılı hukukun böyle şekile getirilmesinde fayda vardır. Herhangi bir kişi hakkında özel hayatı, inancı, dini, dili, ırkı vesaire... Kalemlerle yazılıp oralara buralara servis edilmesi kanun nazarında da suçtur. Bunları tasvip etmek de mümkün değildir.

GAZETECİLİK BAŞARISI SUÇU ORTADAN KALDIRMAZ

Bir Gazete ’de (Taraf) Ağustos 2004 tarihinde MGK’da alındığı kabul edilen bir karar yayınlandı. Gazete bir gizli belgeyi bulmuş, onu açıklamış, gündeme oturtmuş. Kanunlara göre gizli kalması gereken bir belgenin alenen bir gazetenin birinci sayfasından yayınlanmasını MGK ‘suç’ olduğunu söylüyor. Yani gazetecilik başarısı suçu ortadan kaldırmaz.

BARANSU SUÇ İŞLEDİ

Hem TCK’nın, hem MGK’nın bazı maddeleri devletin gizli kalması gereken belgesini iki yoldan biriyle; ya kendisi girmiştir oraya almıştır veya içeriden herhangi bir görevli tarafından servis yapılmıştır... Bunun bir sonucu var. Bunu yapan gazetecilik başarısını gösteren insanın bunu yapmanın suç olduğunu da bilmesi gerekir.

SOMUN PEHLİVANLIĞINA GEREK YOK

Gazeteci sıfatı kanunlarda yazılı suçların işlenmesi bakımından imtiyaz ve ayrıcalık doğurmuyor. Gazetecilik başarısı ile kendisini Pulitzer ödülüne aday gösteren insan bu maddeler karşısında bir cezaya muhatap olacağını düşünmeli ve bunu göre göre cesaretle bunu yapmalıdır. Öyle somun pehlivanlığına gerek yok. ‘Ben bu işi bilerek yaptım, sonucuna razıyım, bu bir gazeteciliktir’ dersiniz. Kanun ceza veriyorsa size bunu da göğüslersiniz. Mustafa Balbay kadar olmasa bile herhalde 4,5-5 yılı hiç kimse göze almıyor ama kahramanlık budur. ‘Ben bunu ülkem için yaptım, bana yüklenecek suçları da ben karşılayacağım’ diyebiliyorsanız bunları o zaman yapacaksınız. Gazetecileri tehdit etmiyorum. Kanunda yazılı olanı söylüyorum.