Arınçın tüyleri diken diken
Abone olAK Parti'nin kritik MYK toplantısı başladı. Toplantı öncesi basına konuşan Bülent Arınç iptal kararını değerlendirdi.
Bülent Arınç iptal kararıyla egemenliğin yargıçlara geçtiğini iddia etti. Eski Meclis Başkanı, Anayasa Mahkemesi'nin türban kararına sert tepki gösterdi.
AK Parti Genel Merkezi'ne girerken gazetecilerin bu yöndeki sorusuna cevap verdi.
Arınç kararı vahim olarak nitelerken Meclis'in izin verildiği ölçüde yasa çıkarabileceğini söyledi. İşte Arınç'ın konuşmasından satırbaşları:
Böyle bir rejime, böyle bir sisteme Cumhuriyet denebilir mi? Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı hiçbir hukukçunun kabul edemeyeceği ölçüde vahim bir karardır.
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı kendisine anayasa tarafından tanınmış olan hak ve yetkilerin tamamen kötüye kullanılmasıdır.
Anayasa'nın 148'inci maddesindeki anayasa değişikliklerine ilişkin hüküm tamamen ortadan kaldırılmıştır. Şekli bakımdan yapacağı incelemeyi esasa girmek sureti ile kendisi iptal etmiştir.
Anayasa'nın 153'üncü maddesinde 'Anayasa Mahkemesi yasa koyucu değildir, vereceği kararla yeni bir hukuki uygulamaya yol açamaz' denilmektedir.
Anayasa Mahkemesi kendi düşüncesine göre kendisine tanınan hak ve yetkileri yeterli saymamış, bunları tamemen yok sayarak kendi incelemesini esasa girmek sureti ile yapmış ve yaptığı yorumlarla bu değişiklikleri iptal etmiştir.
Anayasa'nın 7'nci maddesine göre yasama yetkisi TBMM aittir. Mahkemenin bu kararı ile TBMM'ye verilen yasama yetkisini de iptal etti. Vehamet de burada.
Egemenlik yargıçlarda...
Bundan sonra yasama görevini yapamayacaktır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin izin verdiği ölçüde yasama yapılabilecektir. İnanın bunu düşünürken bir milletvekili olarak tüylerim diken diken oluyor.
Anayasa Mahkemesi nasıl böyle bir yanlış karar verebilir ki yasama yetkisini milletinden alan Meclisimizi yok sayabilir? Anayasa Mahkemesi, Türkiye'de egemenliğin artık millette olduğunu değil yargıçlarda olduğunu da dolaylı olarak ifade etmiştir.
Kala kala bir yürütmenin kaldı. Yürütmenin tüm eylem ve işlemleri de yargı denetimine tabi. Bu kararla yürütmeyi de tasallut altına alıyor. Danıştay'ın kurumsal muhalefeti de ortada.
Böyle bir sisteme Cumhuriyet denebilir mi?
Yürütme de elden gitti. O zaman 3 erkten sadece yasama kaldı. Böyle bir rejime, böyle bir sisteme cumhuriyet denebilir mi? Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı hiçbir hukukçunun kabul edemeyeceği ölçüde vahim bir karardır.
Ama Türkiye demokrasi ile özgürlük ile milletin desteği ile bu yanlışı mutlaka düzeltecektir.
Çok heyecanlı ve sinirli olarak kararla ilgili değerlendirmemi anlattım. Bundan sonra ne olacak? Kıyamet kopmayacak.
AK Parti büyük bir partidir. 20 milyon halk desteği olan bir partidir. Kendisine yakışanı yapacaktır. Kendisine düşen görevi yerine getirecektir.