Arınç'ın özrüne Mumcu'dan cevap
Abone olTBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Bülent Arınç'ın kendisinden özür dilemesini kabul etti ancak...
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç?ın özür dilemesine ilişkin, "Şahsımla
ilgili özrü kabul edebilirdim. Ancak asıl özür dilenmesi gereken
yer, Meclis Başkanlığı, dolayısıyla TBMM?nin manevi kişiliğidir"
dedi.
Mumcu, yaptığı yazılı açıklamada, Arınç?ın, Başbakan Yardımcısı
olduğunu, yurt içinde ve yurt dışında Hükümeti temsil ettiğini
anımsatarak, "TBMM Başkanlığının kürsü arkasındaki makam odasına
geldiğinde de Başbakan Yardımcısıdır" ifadesini kullandı.
"Kendisine belli bir süreliğine emanet olarak verilen Başbakan
Yardımcılığı, istenince kullanılan, istenmeyince emanetçiye
bırakılan bir unvan mıdır?" diye soran Mumcu, şunları kaydetti: "Bu
nedenle TBMM Başkanlığını temsilen bulunduğum o makamda bana
yönelttiği hakaretamiz sözler, şahsımın ötesinde açıkça TBMM
Başkanlığına ve TBMM?nin manevi şahsiyetine hakarettir ve
yürütmenin yasamaya baskısıdır.
Durmadan yinelediği sade milletvekilliği, ezbere bildiğini
söylediği İçtüzüğün 63. maddesini ortadan kaldırmaz. Sürekli işaret
ettiği deneyimini aktarma yerinin Başkanlık makam odası değil, aynı
İçtüzük gereğince Genel Kurul ve milletvekili kürsüsü olduğunu
bilmesi gerekirdi. Nedenini anlayamadığım o derin öfke, geçici bir
bellek kaybına mı neden olmuştur, yoksa aklın önüne mi geçmiştir?
Öte yandan objektif veriler, yaşananlar apaçık ortadayken,
duygusallığa sürekli vurgu yapması dikkat çekicidir. Bu yaklaşım,
kadını mümkünse eve mahkum etmek isteyen, onu daima aciz ve
korunmaya muhtaç, akıl ve mantık kullanmayı bilmeyen bir varlık
olarak gören zihniyetin, kadını görmek istediği yer ile fiilen
gördüğü yer arasındaki farktan duyduğu rahatsızlığı
sergilemektedir.
Şahsımla ilgili özrü kabul edebilirdim. Ancak asıl özür dilenmesi
gereken yer, Meclis Başkanlığı, dolayısıyla TBMM?nin manevi
kişiliğidir. Kaldı ki yapılan işin yanlışlığının idrak edildiğini
ortaya koyması açısından özür elbette anlamlı ve önemlidir; ama bu
özür, o özür değildir."