Arınç'ın 250'nci maddedeki tek talebi
Abone olÖzel yetkli mahkemeler kaldırılacak mı? Hükümetin bu konuda yaptığı düzenleme Başbakan Yardımcısı Arınç'a soruyldu.
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 250'inci maddesiyle ilgili
tartışmaları Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Benim
bu CMK 250 vesaire konularından önce tek talebim bu davaların bir
an önce sonuçlandırılmasıdır'' sözleriyle
değerlendirdi.
Arınç, Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser ve
beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti.
Başbakanlık merkez binadaki kabulde gazetecilerin gündemdeki
konulara ilişkin sorularını cevaplayan Arınç, CMK'nın 250'inci
maddesiyle ilgili tartışmaları değerlendirdi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, bir gazetecinin, ''Bu konuyla ilgili bir
çalışma yapılacağı kamuoyuna yansıdı. Sizce CMK 250 aynen kalmalı
mı?'' sorusu üzerine, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın konuyla ilgili açıklamalarına dikkati
çekerek, ''Bakanlar Kurulu'nda hazırlanan ve Meclis'e sevk edilen
bir tasarı var. Bu tasarının içinde buna ilişkin hükümler nedir onu
tam kesin olarak bilmiyorum. Ancak Adalet Komisyonu'nda görüşmeler
tamamen bitmedi bildiğim kadarıyla. Onları takip ederseniz CMK 250
veya özel yetkili mahkemeler konusunda bir gelişme olup
olmayacağını her beraber siz de görürsünüz ben de görürüm''
dedi.
BİR AN ÖNCE SONUÇLANDIRILSIN
Türkiye'de çok önemli davaların görülmeye devam ettiğini kaydeden
Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu davalar bildiğiniz gibi muvazzaf askerleri de emekli askerleri
de birtakım sivilleri de içinde barındıran güçlü iddianamelerle
açılmış davalar. Bir kısım sanıklar tahliye edildi az da olsa.
Büyük bir kısmı da tutuklu olarak duruşmaları devam ediyor. Benim
bu CMK 250 vesaire konularından önce tek talebim bu davaların bir
an önce sonuçlandırılmasıdır. Bu davalar bir an önce
sonuçlandırılmalı ki beraat edecekler beraat etmeli. Ceza verilecek
olanlar da Yargıtay temyiz sürecinden bir an önce geçirilmelidir.
Birinci isteğim, birinci arzum bu önemli davaların, kamuoyunun
yakından takip ettiği davaların bir an önce sonuçlandırılmasıdır.
İkincisi de uzun tutukluluk sürelerinin kamu vicdanında derin
yaralar açtığını biliyorum. Mahkemelerin tutukluluk süreleriyle
ilgili, sık sık gözden geçirerek olumlu karar vermeleridir. Bunun
dışında yapılacak değişikliklerin doğrusu nasıl sonuçlanacağını
hepimiz Meclis'teki görüşmelerden takip edebiliriz.''