Arınç an Kılıçdaroğlu açıklaması
Abone olBaşbakan Vekili Bülent Arınç, Kılıçdaroğlu'nun CHP genel başkanlığına aday olmasını yorumladı.
Başbakan Vekili Bülent Arınç, CHP Grup Başkanvekili Kemal
Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığına aday olmasını ''Medeni ve
olması gereken bir karar'' olarak değerlendirdi.
Arınç, Memur-Sen Manisa İl Temsilciliğinin açılışı sonrasında
gazetecilerin sorularını yanıtladı. Deniz Baykal'ın CHP Genel
Başkanıyken hakkında bir iddianın ortaya atıldığını ve Baykal'ın bu
iddialar üzerine parti genel başkanlığından istifa ettiğini
anımsatan Arınç, ''Bu kendi takdirleridir ve partinin iç
meselesidir'' dedi.
Arınç, şunları kaydetti:
''O partide Baykal'ı çok sevdiğini iddia eden il
başkanları, milletvekilleri, kadınlı erkekli parti mensupları adeta
sayın Baykal'ın evini ağlama duvarına çevirdiler ve kendisinin
tekrar görevine dönmesi konusunda ağladılar, ricacı oldular, hatta
ne kadar doğru bilmiyorum, açlık grevine gittiler. Bu tabi doğru
bir hareket değil.
Kurumsallaşmış bir siyasi parti tek bir kişiye bağlı olamaz. O
parti içerisinde her noktaya gelebilecek insanların varlığını
düşünmemiz lazım. Yani bir parti, isterse AK Parti olsun başka bir
parti olsun sadece bir kişiyle ayakta duruyorsa, onu çektiğiniz
zaman o parti çökecekse onun halktan hiçbir desteği yoksa o
partinin yaşama imkanı yoktur. Sanki böyle bir manzara oluşmuştur.
Sadece Baykal varsa parti var, Baykal yoksa parti yok şeklinde. Ben
şahsen bunu doğru bulmuyorum. CHP Türkiye'de gelenekleri olan
eskiden beri varlığı belli olan ve yıllardan beri Türkiye'yi daha
çok muhalefette, 1950 öncesinde tek parti iktidarında temsil etmiş
bir parti.''
''DELEGELER KARAR VERMELİDİR''
Başbakan Vekili Arınç, CHP'nin mutlaka kendisine bir genel başkan
bulacağını, kendi iç bünyesinde sorunlarını çözeceğini düşündüğünü
anlatarak, şöyle devam etti:
''Yoksa ben 'şu iyidir bu kötüdür, o gelsin bu gitsin' diye
düşünemem. Kimse AK Parti için de bunu düşünmemeli, CHP için de
düşünmemeli. Bugün ben de biliyorum ki birkaç saatten bu yana
isminden çok bahsedilen Sayın Kılıçdaroğlu, kendi adına aday
olacağını açıklamıştır ve onun adaylığı da partide başkaları
tarafından desteklenmiştir. Tabi birkaç gün önce Baykal'ı ziyaret
ettiğini onunla görüşmeler yaptığını biliyoruz ama içeriğinden
haberimiz yok. Doğrusu bizi de çok ilgilendirmiyor.
Bugün Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'ben adayım' demesini, medeni ve
olması gereken bir karar olarak görüyorum. Çünkü herkes şartları
yetiyorsa aday olabilmelidir. Bunu rahatlıkla söyleyebilmelidir ve
buna o partinin genel kurulunda delegeler karar vermelidir.
Kimsenin önüne suni engeller çıkarılmasını, kişiler hakkında
korkular, vehimler üretilmesini veya birilerinin o makama gelmemesi
için engeller ve tuzaklar kurulmasını ben şahsen siyasetin yanlışı
olarak görürüm.
İnanıyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu gibi başka adaylar da çıkabilmeli
ve bunlar demokratik bir yarış içinde kongreye katılmalıdır.''
"BAYKAL'A BAĞLILIK YEMİNLERİ EDERKEN...''
CHP içinden bir genel başkan adayının çıkmasının ''çok olağan ve
çok tabii'' olduğuna dikkati çeken Arınç, aday olmayı düşünen
herkesin bunu yapması, medeni ve demokratik bir yarış içinde parti
kurultayında yeni yönetimin belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Arınç, ''Tabi niçin Kılıçdaroğlu veya niye bir başkası
değil? Sayın Baykal'a bağlılık yeminleri ederken ve 'sen geri dön,
geri dönmezsen ben kendimi şöyle yapacağım' diye feryadı figan
yapanlar varken niye böyle bir açıklama yapılmıştır. Bunun üzerine
çok senaryolar konuşulabilir ama buları kendi içimde konuşmayı
tercih ediyorum. Yoksa bir kişiyle her şey kaim olacaksa o kişi
olmadığı zaman o partinin, o kuruluşun yokluğu konuşulacaksa, bu
gelip geçici bir sevda demektir. Bunun da Türkiye'ye bir faydası
olmaz. Ben CHP'nin kendi dinamikleri içerisinde kendine bir yol
çizeceğini düşünüyorum. Kurultay da bu hafta sonu bildiğim
kadarıyla. Ama bundan sonraki gelişmeler parti içerisinde neler
olup bittiği konusunda kamuoyuna bir fikir verecektir''
diye konuştu.