Arınç yine geri adım atacak mı?
Abone olBakan Arınç öyle sözler etti ki Yüksek Yargı bu kez çok kızacak. Arınç'ın söz ettiği şey ise yargıçların istifası;
İNTERNETHABER.COM- Bundan aylar önce medya
mensuplarına, "Biraz sabredin. Öyle şeyler konuşacağım ki,
ne Danıştay kalacak, ne de Bülent Arınç" dediğinde
tabiri caizse yer yerinden oynamıştı.. Bu sözler gerek medyada,
gerek siyasi çevrelerde günlerce tartışılmış, ancak Arınç daha
sonra bu sözlerinden, "Gazeteciler bana çok baskı yapınca
onları atlatmak için böyle bir söz söyledim"
diyerek geri adım atmıştı.
Aynı Bülent Arınç bir kez daha yarıgıyı karşısına aldı.. Yeni çok
ağır ifadeler kullandı Başbakan yardımcısı.. Pakistan'dan bir örnek
verdi bir süre önce "İstifa ederiz" resti çeken
yargı mensuplarını 'soylu davranış' üzerinden
vurdu. Askeri darbelere ses çıkarmayan isimleri ise korkaklık ve
cesaretsizlikle suçladı..
Bakan Arınç, Kanal A televizyonunda canlı yayımlanan
''Görüş Farkı'' programında soruları
yanıtladı.
BAYKAL'I SAMİMİ BULMADI
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Anayasa değişikliğiyle ilgili
teklifini samimi mi bulmadınız'' sözleri üzerine Arınç, Baykal'ın
Anayasa değişikliği gündeme geldiğinden bu yana neler söylediğine
baktığını ifade ederek, Baykal'ın basın açıklamaları ve gruptaki
sözlerini okudu.
''Şu laflara bakın, bunlar yenilir, yutulur şeyler
değil'' diyen Arınç, Baykal'ın, zamanında tüm Anayasa
değişikliği için eleştiriler yönelttiğini, bu Meclisin yeni Anayasa
yapamayacağını söylediğini aktardı. Arınç, ''Bunları
söyleyen ve cepheden hepsine karşı çıkan Baykal ve aynı sözleri
tekrarlayan parti yöneticileri şimdi Anayasa değişikliğinin
toplumsal desteğinin farkına vardılar. Referanduma
gittiği takdirde büyük ölçüde halk tarafından destek görecek. Bu,
CHP için bir korku'' dedi.
Baykal'ın teklifinin, 3 maddeyi değil, 3 konunun Anayasa
değişikliği teklifinden çıkarılması olduğunu söyleyen Arınç, bu 3
başlığın 11 maddeyi içerdiğini anlattı. Arınç, ''Bu
samimiyetsizliktir, burada siyasi manevrayla yola
çıkıyorlar'' diye konuştu.
''ESKİ BRİFİNGLERİ HATIRLAYARAK İÇ
ÇEKİYORLAR''
Arınç, Anayasa değişikliyle ilgili yüksek yargı organlarından da
eleştiriler geldiğinin belirtilmesi ve Ankara Adliyesinde yüksek
yargı organlarının başkanlarının katıldığı toplantının
hatırlatılması üzerine, Anayasa Mahkemesinin haklı olarak
sustuğunu, Yargıtay, Danıştay başkanları ve HSYK Başkanvekilinin
''Hiç durmadan, bir taraftan da YARSAV'ın desteğini alarak,
her gün bir siyasetçi gibi konuşmalar yaptıklarını''
söyledi.
Bülent Arınç, şöyle devam etti:
''Eski brifingleri hatırlayarak iç çekiyorlar, 'Ah nerede o
eski brinfingler' diyerek... Bu tür toplantılarla göz dağı
vermek istiyorlar. Parlamentoya ve iktidara göz dağı vermek
istiyorlar. Söyledikleriyle Sayın Baykal'ın söyledikleri
tıpa tıp örtüşüyor. Bu çok yanlış. En azından sizin haklı
gerekçeleriniz olsa bile bunları bir yargı mensubu olarak ve sadece
yargı açısından meseleye bakarak söyleyebilirsiniz. Bir
siyasetçinin söylemlerini arkadan destekleme anlamına gelebilecek
bir davranışın elbette bir yargı mensubu için yanlış olduğunu
söylemeliyim. Konuştukça ve eylem yapmaya kalktıkça perişan
oluyorlar ve ben bir siyasetçi olarak yargının bu duruma
düşmesinden son derece üzülüyorum.
En son güya hakim ve savcıların ihtiyaçlarını dinlemek üzere bir
toplantı yapacağız dediler. Bindirilmiş kıtalar geldi içeriye ama
yargının kendi içinden derdini anlatmak isteyenler de geldi.
Görüldü ki mizansen farklı, isyan ettiler, karşı çıktılar ve o
toplantı deşifre oldu. Mahcup da oldular.''
ARINÇ'TAN İSTİFA EDİN YORUMU
İŞTE AYRINTILAR...
"KADİR ÖZBEK SINIF ARKADAŞIM"
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in okuldan sınıf arkadaşı olduğunu
belirten Arınç, ''Bu durumlara düşmesini hiçbir zaman arzu etmem''
dedi. Özbek'in, ''Pakistan'da darbeyle iktidarı ele geçiren
General Ziya Ül Hak'ın hazırlattığı Anayasa üzerine yüksek yargı
mensuplarının istifa ettiği örneğini verdiğini'' anımsatan
Arınç, şöyle devam etti:
''Amin demek lazım buna. Ne kadar soylu bir davranış ama
bunun Türkiye örneğine rastlayabilir miyiz? 1960'ta,
1980'de yüksek yargıçların darbeyi yapanlara karşı bir yüz
ekşitmesi bile olmadı. Hatta Anayasa Mahkemesi üyeleri ziyarete
gittiler, kendilerini kutladılar. Hatta yargı mensupları ve hukuk
fakültelerindeki pek çok profesör 'nasıl bir Anayasa istersiniz'
diye sipariş aldılar.
''BÖYLE YÜKSEK YARGI MI OLUR''
Pakistan'daki yüksek yargıçların soylu davranışlarını Türkiye'de
biz geçmişte görmedik. Sen bugün yasama organına karşı bunu
söylemek istiyorsan bu yanlış bir benzetme olur. ikincisi, siz bunu
yapacak cesarette de değilsiniz. Mesela yasama organına
karşı 'yaptığın yanlıştır, bu yanlışlığa tepki olarak ben
istifa ediyorum' dese, bu tebrik edilecek bir davranış
olur. Hadi bakalım, ima edildi ama ertesi gün
dönüldü. Böyle yüksek yargı mı olur Allah aşkına.''
''MİLLETLE Mİ KAVGA EDECEKSİNİZ?''
Yasama organının, HSYK'nın, Anayasa Mahkemesinin yapısını nasıl
isterse öyle yapacağını, Anayasa'nın değiştirilemez, değiştirilmesi
teklif dahi edilemez maddeleri dışındaki tüm maddeleri
değiştirebileceğini belirten Arınç, şunları söyledi:
Diyelim ki bu referanduma gitti ve millet buna büyük ölçüde 'evet'
oyu verdi. Milletle mi kavga edeceksiniz? Sizin her kararınızın
üzerinde 'Türk Milleti adına yargılama yetkisine sahip mahkeme'
yazıyor. Millet öyle karar verince sen kararlarını değiştirecek
misin? Böyle bir şey olabilir mi?''
Arınç, ''(Eski brifingleri hatırlayıp iç çekiyorlar) dediniz. 28
Şubat özlemi mi var?'' sorusuna karşılık, ''Elbette. Birileri onu
bekliyor. Çünkü 28 Şubatta asker brifing veriyordu, yüksek yargı
mensupları da ilk sırada, ayakta onları alkışlıyordu. Bu tabloların
vakti geçti. Türkiye artık yeni bir Türkiye'' dedi.
''KENDİ İÇİNİZDE ÇEKİŞME VAR''
''Köşk'teki yargı zirvesinde bir uyum yakalanmıştı. Sonra ne oldu
sizce?'' sorusuna Arınç, ''Statükonun devam etmesini
istiyorlar. Al gülüm, ver gülüm'' karşılığını verdi.
Anayasa Mahkemesi, HSYK, Avrupa ülkelerinde nasılsa bunların örnek
alınmasını istediklerini söyleyen Arınç, ''Böyle devam
edemiyor. Kendi içinizde çekişme var. Taraf tutmak var. Bir savcı
görevini yaparken, birisinin şikayeti üzerine mesleğinden
atılabiliyor, açlığa mahkum ediliyor ve kişinin başvuracağı hiçbir
yargı mercii yok. Buna vicdan katlanır mı? Şimdi diyoruz ki
meslekten çıkarıyorsanız, yargı yolu açık olacak''
dedi.
Yüksek Askeri Şura kararlarına karşı da yargı yolunun açılmasını
istediklerini anlatan Arınç, ''Birisinin ilişiğini
kesiyorsanız o insan gözyaşı döküyor, 'bana savunma hakkı
verin' diyor. Bu feryatlara kulak tıkayabilir miyiz?''
diye konuştu.
Arınç, HSYK'nın meslekten atılma kararlarına karşı da yargı yolunun
açılacağını ifade ederek, ''Savcılar arasında ayrım
yapamazsınız'' dedi.
FERHAT SARIKAYA ÖRNEĞİ
HSYK tarafından meslekten ihraç edilen Şemdinli Savcısı Ferhat
Sarıkaya'yı örnek gösteren Arınç, ''Bir savcı görevini kötüye
kullandı, neden? Bir asker kişi hakkında şöyle bir niteleme yaptı.
Adamın nerede olduğu belli değil, geçenlerde bir avukatın
yazıhanesinde haftalıkla çalışırken buldular. Vicdanlar bunu kabul
edebilir mi?'' diye konuştu.
''Bu düzenleme geçerse Ferhat Sarıkaya göreve dönebilir mi?''
sorusuna Arınç, ''Bu düzenleme Anayasa değişikliğidir.
Bence bundan sonrası için. Geçmişte olanlara bir iade-i muhakeme
yolu sanmıyorum ki açılabilsin'' yanıtını verdi.