Arınç: TSK AB'ye karşı değil
Abone olYabancı basın mensuplarına yemek veren Meclis Başkanı Bülent Arınç, AB yolunda çıkarılan yasaları anlattı. Arınç, ordunun hiçbir zaman AB'ye karşı olmadığını açıkladı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''TSK, yani ordu hiçbir zaman AB'ye
karşı olmamıştır ve bu tür projelerde öncü rolünü üstlenmeye
çalışmıştır'' dedi. Arınç, Türkiye'deki yabancı basın mensuplarına
TBMM'de öğle yemeği verdi ve sorularını yanıtladı. Bülent Arınç,
yemek öncesi yaptığı konuşmada, TBMM'nin 22. Dönem'de büyük bir
başarıyla çalışarak demokratikleşme ve AB konusundaki
düzenlemelerin de yer aldığı 460'dan fazla yasayı çıkardığını,
anayasanın çeşitli maddelerinde değişiklik yaptığını anlattı. Bazı
konuların Türkiye'de tabu haline geldiğini, bunlar arasında ölüm
cezasının, DGM'lerin kaldırılması, Medeni Kanun'un, TCK'nın
değiştirilmesi, Etik Kurul'un kurulması ve benzeri hususların yer
aldığını bildiren Arınç, TBMM Genel Kurulu'nun yarın olağanüstü
toplanarak başta TCK olmak üzere gündemindeki üç tasarıyı da
yasalaştıracağını söyledi. TBMM Başkanı Arınç, 3 Kasım
seçimlerinden sonra Türkiye'de istikrarın yakalandığını, TBMM'de
güçlü bir iktidar grubu ile güçlü bir muhalefetin yer aldığını
belirtti. Arınç, şöyle konuştu: ''AB yolunda atılan tüm adımlarda
iktidar partisi kadar muhalefet partisinin de katkısı
bulunmaktadır. Bu da reformların daha süratli, güçlü yapılmasını,
daha güçlü yapılmasını önümüze getirmiştir. Türkiye bu istikrar
ortamında yeniden inşa edilmektedir. Ne kadar gecikmiş düzenleme,
ne kadar 21. yüzyılın gerektirdiği demokrasi ve hukuk standardı
açısından yapılması gereken ne kadar çok iş kalmışsa bunlar süratle
gideriliyor, yerine getiriliyor.'' ORDUNUN ŞEFFAFLAŞMASI Arınç,
yaptığı kısa konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Bir gazetecinin ''AB'ye uyum noktasında ordunun
şeffaflaşması konusunda ne gibi adımlar atılacağına'' ilişkin
sorusu üzerine Arınç, şöyle konuştu: ''Türkiye için Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin AB konusunda ne düşündüğü, bu konuda itirazları olup
olmadığı, her zaman sorulmuş ve tartışma konusu olmuştur. Ordunun
gücünün çok fazla olduğu, sivil gücün üzerinde etkide bulunduğu
gibi itirazlar olmuştur. Bu itirazı konuların pek çoğu artık
konuşulamaz. TSK'nın bir modernleşme ve Türkiye'nin 40 yıldan beri
sürdürdüğü projesine karşı olumsuz tavır takınmadığı ortaya
çıkmıştır. TSK, yani ordu hiçbir zaman AB'ye karşı olmamıştır ve bu
tür projelerde öncü rolünü üstlenmeye çalışmıştır. Ancak Türkiye'de
mesela DGM'lerde geçmişte bir askeri hakim bulunuyorken 1999'da
yapılan anayasa değişikliğiyle DGM'de askeri hakim bulunmaması
kararlaştırılmıştır. Daha sonra da DGM'nin kendisi anayasadan
çıkarıldı ve bu mahkemeler tarihe karıştı.'' MGK Bir tartışmanın da
MGK Genel Sekreteri konusunda olduğunu bildiren Arınç, şunları
söyledi: ''Bu Kurul'un toplanması karar alması hükümetlere yönelik
tartışmaların ortaya çıkması, MGK Genel Sekreteri'nin asker
kişilerden değil, sivil kişilerden de olabileceği konusunda yine
bir anayasa değişikliği yapıldı ve ilk defa bu dönemde bir
büyükelçi MGK Genel Sekreteri olarak, sivil bir şahıs olarak
atandı. Yine askeri harcamaların denetim dışı olduğu ve Türkiye
bütçesinin birinci sırasında MSB bütçesi geldiği tartışma konusu
yapılmıştır. Bildiğiniz gibi kamu mali yönetimi kanunu çıktı ve bu
kanunda silahlı kuvvetler harcamalarının da doğrudan denetime tabi
olduğu kabul edildi. Sonuç itibarıyla Türkiye'de ordunun geleneksel
bir yapısı, tarihten gelen bir gücü olduğu şüphesiz. Ancak bu güç
hiçbir zaman Türkiye'nin demokratikleşmesi, özgürleşmesi,
çağdaşlaşmasını istememezlik yapmadı ve bu konuda engel olmadı,
bilakis destekledi.''