Arınç: Siyaseti bırakıyorum
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 1,5 sene sonra siyaseti bırakacağını söyledi.<br/>Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD’nin başkenti Washi...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 1,5 sene sonra siyaseti
bırakacağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD’nin başkenti Washington’daki
temasları kapsamında, düşünce kuruluşu Carnegie Endowment for
International Peace’te “Türkiye’nin Demokratikleşme Süreci:
Başarılar ve Zorluklar” konulu konferans verdi. Konuşmasına ABD ile
Türkiye arasındaki siyasi ilişkilerin iyi olduğunu söyleyerek
başlayan Arınç, “Özellikle Obama döneminde, onun öncesinde de
Türkiye ABD için önemliydi. Ama bir model ortaklık, bir stratejik
ittifak hem bölge barışıyla hem dünya konularıyla iki ülkenin
çıkarlarının üst üste gelmesi bizi birbirimize karşı daha güçlü
bağlarla bağlamış oldu. Zaman zaman inişli çıkışlı seyretse de bu
ilişkilerin güçlü olduğunu söyleyebilirim” dedi.
ABD’nin önemli ve dünya siyasetine yön veren bir ülke olduğuna
dikkat çeken Arınç, “Ve biz Türkiye ile bu ülke arasındaki
ilişkilerin ve menfaatlerimizin her zaman örtüşmesine, güçlü
olmasına önem veriyoruz” diye konuştu.
Konuşmasını sürdüren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti
iktidarının tarihi hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra şunları
söyledi:
“11 yıl içerisinde AK Parti, üç tane milletvekili genel seçimine
katıldı. Bunlar 2002, 2007 ve 2011’de yapılan seçimler. 2002’de
yüzde 35 oy aldık. 2007’de yüzde 47 oy aldık. 2011’de de yüzde 50
oy aldık. Yani sandığa giden seçmen 2 kişiyse birisi bizim
partimize, hükümetimize oy verdi. Bu dönem içerisinde iki tane de
yerel seçim yapıldı. Yani belediye başkanlığının ve yerel
yöneticilerin seçildiği seçimler. Bunlar 2004 ve 2009’du. Her
ikisinde de başarılı olduk. Mevcut belediyelerin yüzde 65’ini biz
kazanmış olduk. Bu dönem içerisinde yine 11 yılda iki tane önemli
referandum yapıldı. Türkiye referandumlara alışık değildi ama
hükümetimiz döneminde iki önemli konuda referandum yapıldı.
Bunlardan birisi 2007’de cumhurbaşkanlığı seçilme sürecinde
yaşanmıştı. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunda, milletvekili
seçimlerinin yeniden düzenlenmesi konusunda bir referandum yapıldı.
AK Parti seçmeni buna ‘Evet’ dedi. Yüzde 67,5’la ‘Evet’ kazandı.
İkincisi daha zorlu bir referandumdu. 12 Eylül 2010’da orada 26
madde değişti. Anayasanın 26 maddesi ki; yürütme, yasama, yargıya
ait maddelerdi. Orada yüzde 58 ‘Evet’ oyuyla kazanmış olduk. Yani
bir parti düşünün 11 yılda 7 seçime gidiyor, üçü milletvekili, iki
yerel seçim, iki referandum. Yedisinde de muvaffak oluyor.”
Yerel seçimlerin 5 yılda bir yapıldığını ve 2009’dan sonra 2014
yılında, şimdiden 4 ay sonra tekrar yerel seçimler olduğunu
söyleyen Arınç, “Bu seçimlere de hazırlanıyoruz. Yeniden
iddialıyız. Şimdi artık Türkiye’de büyükşehirler belediye oldu. 30
büyükşehir var. Bunların nüfusunun toplamı Türkiye’nin nüfusunun
yüzde 76’sı. Buralarda seçimleri kazanan parti önündeki seçimlerde
de oy oranı bakımından bir ölçü alabilir. İddialıyız, kazanmak
istiyoruz, kazanacağımıza da inanıyoruz. Ama ondan iki ay sonra da
çok daha büyük bir seçim var. O da ilk defa halkın kendi oylarıyla
iki dereceli bir seçim sistemiyle seçeceği cumhurbaşkanıdır.
Takriben Haziran ayında yeniden 7 yılı dolduğu için
cumhurbaşkanımızın bu sefer 5 yıllığına yeni bir cumhurbaşkanı
seçilecek. Kim aday olacak, kim seçilecek onu bugünden söyleyemem.
Ama o seçim de bizim partimiz için fevkalade önemli. Çünkü
istiyoruz ki partimizin gösterdiği bir aday büyük ölçüde oy alsın
ve o seçimleri kazansın” dedi.
“AK PARTİ’YE KARŞI YIPRATMA ÇABALARI VAR”
Türkiye’nin önünde önemli bir süreç olduğunu belirten Başbakan
Yardımcısı Arınç, bu süreçte AK Parti’yi, hükümeti yıpratmak
amacıyla pek çok çalışmanın yapıldığına işaret ederek, “Bu
doğaldır. Doğal olan bir şeyi hiçbir zaman eleştirme hakkımız yok.
Ben bu salona girerken dışarıda 3 kişi beni protesto etmeye
çalıştı. Ellerinde yazılar vardı. 1 kişi bile olsa buna değer
vermek lazım. Ama barışçıl bir gösteriydi. Saldırmak, kavga etmek,
dövüş yapmak yoktu. Bunlara peşinen ’evet’ diyoruz. Bu gösteriler
her zaman olmalı. Hiç kimse her şeyden memnun olmak zorunda değil.
Muhalefet de olacak, iktidar da olacak. Türkiye’de de böyle. Ama
demokrasilerdeki muhalefetin de siyasi kavgaların da demokratik
ölçüler içerisinde olması lazım. Siyasi partiler birbirlerinin
ancak rakipleridir, düşmanları değildir. Rakipleriyle siyasette
mücadele etmek seçime girmektir, oy almaktır ve diğerleri” diye
konuştu.
“TÜRKİYE’DE PARLAMENTER DEMOKRATİK SİSTEM VAR”
Türkiye’de, ABD’de olan başkanlık sisteminin aksine parlamenter
demokratik bir sistem olduğuna dikkat çeken Arınç, Demokratlar ve
Cumhuriyetler çekişmesinin iki partili bir yapıyı ortaya koyduğunu
ancak Türkiye’de şuanda legal, başvurusu yapılmış, mevcut olduğunu
bilinen 76 siyasi partinin bulunduğunu belirtti. Arınç, söz konusu
76 partinin seçimlere giderken bazı ölçülere uyup uymadığının
incelendiğini ve eğer o partinin Türkiye genelinde illerin ve
ilçelerin yarısından fazlasında teşkilatı varsa ve bazı kriterler
yerine gelmişse seçimlere katılabildiğini söyleyerek, “Ama bunlar
sadece bugüne kadar 18’i geçmedi. Yani 76 partinin sadece 18’i
seçimlere katılabiliyor” dedi.
40 yıldır siyasetin içinde olduğunu dile getiren Başbakan
Yardımcısı Arınç, 11 yıldır bir partinin tek başına iktidar
olmasının Türkiye için ne kadar önemli oluğunu gördüğünü belirterek
şöyle konuştu:
“Türkiye’de koalisyon kültürü henüz gelişmedi. Yani iki parti, üç
parti, dört parti bir araya gelse de bir hükümet kursa, ülkeyi
birlikte yönetseler çok güzel olur. Avrupa’da var bu. Üç partili,
dört partili. Bazı ittifaklar seçimlere birlikte katılıyor ve
birlikte koalisyon kuruyorlar. Ama bizde geçmişte yani bizden
önceki dönemlerde üç partili, dört partili, beş partili koalisyon
hükümetleri kuruldu ama hiçbirisi başarılı olamadı. Cumhuriyetin
90. Yılındayız. 90. yılında tam 61 tane hükümet kuruldu Türkiye’de.
90 yılı 61’e bölerseniz bir yıl üç ay hükümetlerin ömrü. Bazen iki
ay sürmüş, bazen 1,5 sene sürmüş, bazen yedi ay sürmüş. Çekişmeler
olmuş, yürütememişler. Güçlü bir liderlik, koalisyon mantalitesi
olmamış. Bakanlık sayısı artmış ama koalisyon hükümetleri başarılı
icraatlar yapamamışlar.”
Bu sebeple Türkiye anayasasına bir madde ilave edildiğini dile
getiren Arınç, “Seçim sistemi iki unsur birlikte olacak. Temsilde
adalet olacak, yönetimde istikrar olacak” dedi.
“PARÇALI SİYASET TÜRKİYE’DE FAYDALI OLMADI”
Siyasetin herkesin doğasında olduğunu ve her türlü düşüncenin
olabileceğini, bu düşüncelerin şiddet, silah içermediği sürece
demokratik düşünceler olduğunu belirten Arınç, bu düşüncelerin ne
kadar az oy alsa bile temsil imkanı bulması gerektiğini ancak
yönetimin de güçlü olması gerektiğini belirterek, “Parçalı siyaset
Türkiye’de faydalı olmadı. İki kere iki eşittir dört. Nasıl
bağdaştıracağız? Çok zor. Sihirli bir cümle; yönetimde istikrar,
temsilde adalet” ifadelerini kullandı.
“Seçim sistemi tartışılabilir” diyen Arınç, yönetimde istikrarı 11
yıldan beri çok iyi yakaladıklarını ve yaptıkları bütün işleri de
bu istikrar sayesinde yaptıklarını söyledi.
“1,5 SENE SONRA SİYASETİ BIRAKIYORUM”
11 yıldan beri iktidarda bulunan bir partinin yıpranmasının mümkün
olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Arınç, “yüz eskimesi”
vurgusunu yaparak, “Her gün kaymaklı baklava yenmez” dedi. Arınç,
“Yüz eskimesi olabilir. İşte ben yüzüm daha fazla eskimesin diye
1,5 sene sonra siyaseti bırakıyorum. Herkes keşke bunu yapabilse.
Yüz eskitmemek lazım, yıpranmamak lazım, yıpranmamak için devamlı
bir değişim içerisinde olmak lazım, yeni şeyler yapmak lazım,
çıtayı yükseltmek lazım, hizmete endeksli bir siyaseti
güçlendirmemiz lazım. Bugüne kadar böyle geldik” şeklinde
konuştu.
Türkiye’de yapılan anketlerde halkın yüzde 70’inin sağlık
sisteminden dolayı hükümete teşekkür ettiğini ifade eden Arınç,
“Darısı Amerika’nın başına” dedi. Arınç, “Sokaktaki bir insan
Başbakanın gittiği hastanede tedavi olabiliyor. Hastanesini,
doktorunu seçme imkanı var. Bütün incelemelerinin 1-2 günde
yapılabileceği, ameliyatsa ameliyat yapılacağı, ilaçlarının eline
verileceği bir sosyal güvenlik sistemiyle bir sağlık reformunu
bağdaştıran bir başarı yakaladık” ifadelerini kullandı.
(CC-ÖZ-D)