Arınç, Rehne çifte standarttan yakındı

Abone ol

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Olli Rehn'e AB'nin çifte standart uyguladığını iddia etti.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'e, ''Biz, kendimizde bir hata göremiyoruz. Türk kamuoyunda, AB'ye olan desteğin düşmesinin nedeninin, AB'nin Türkiye'nin üyeliğine uyguladığı çifte standart olduğunu görüyoruz'' dedi.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Arınç ile Rehn görüşmesinde, Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformlar, AB sürecine Türk kamuoyu desteğinin azalması ve TCK'nın 301. maddesi gündeme geldi. Rehn'e, ''Türkiye'deki çalışmalarının iyi niyet temelli olduğunu gördüklerini, ancak çalışmaları esnasında can sıkıcı durumlarla karşılaştığını duyduklarını'' ifade eden TBMM Başkanı Arınç, bunların bir kısmının iç politik nedenlerle yaşandığını ama bir kısmının da kamuoyunun haklı tepkisinden kaynaklandığın söyledi.

Arınç, özellikle Avrupa Parlamentosunda onaylanan son İlerleme Raporu'nun Türkiye'de çok tartışıldığını ve tepki gördüğünü belirterek, ''Zira raporda, AB kriterlerinin dışında bir çok siyasi talep de var. Gösterilen tepkilerinin nedeni, kriterlerde olmayan bu siyasi tepkilerdir'' dedi. Bülent Arınç, Türk halkının 2002 seçimlerinde Meclis'teki bütün partileri tasfiye ettiğini, bunların yerine 2 partinin geldiğini ifade ederek, şu andaki Meclis'in, AB hedefini birinci öncelik olarak gündemine aldığını vurguladı.

Arınç, ''Son 40 yıldır yapılamayan bütün reformlar, 3 yıl içinde gerçekleştirildi. Bu reformlar, AB hedefi, toplumda öylesine kabul gördü ki üyelik sürecine verilen destek anketlerde yüzde 70'in üstüne çıktı'' diye konuştu. Birçok Avrupa parlamentosu başkanı ve üyesinin TBMM'ye geldiğini ve reformları yerinde görüp incelediğini anlatan Arınç, kendilerinin de birçok AB ülkesine ziyaret ettiğini, ilişkilerin bu dönemde çok yoğunlaştığını kaydetti.

''AVRUPA BİZE, 'ÖLÜMÜ GÖSTERİP, HASTALIĞA RAZI OLUN' DİYOR''

Arınç, şimdi anketlerde AB'ye olan desteğin azaldığını gördüklerini belirterek, şöyle devam etti: ''Biz parlamento olarak kendimize bakıyoruz, 'nerede hata yaptık?' diye. Hükümet, kendisine bakıyor, aynı soruyu soruyor. Ama biz kendimizde bir hata göremiyoruz. Sonunda bu desteğin düşmesinin nedeninin, AB'nin Türkiye'nin üyeliğine uyguladığı çifte standart olduğunu görüyoruz.

Avrupa Parlamentosundan her gün farklı bir ses duyuyoruz. Asla akla hayale gelmeyen konuların, ilerleme raporlarına girdiğini görüyoruz. Siyasi taleplerin gerçek kritermiş gibi önümüze konduğunu görüyoruz. Yani Avrupa bize, 'ölümü gösterip, hastalığa razı olun' diyor. İşte bütün anketlerde desteği düşüren mesele budur.

Sayın Rehn, bu konular artık bizi çok yordu. Size iki örnek vereceğim. AB'nin kendisine bakmadan Türkiye'den her şeyi talep edebileceğini gösteren iki örnek... TCK'nın 301. maddesinin değiştirilmesini veya kaldırılmasını istiyorsunuz. Şimdi size diyorum ki Hollanda'ya, Fransa ve İsviçre'ye bakın. Hollanda da Ermeni soykırımını inkar ettiği için Türk kökenli siyasetçilerin politika yapmaları engellendi. Fransa'da soykırımı reddetmek suçtur. Burada bir çelişki vardır. Avrupa'da olan bir şeyin, Türkiye'de olmasına karşı çıkıyorsunuz.''

''HALKIMIZIN HEVES VE HEYECANINI KIRMAYIN''

İkinci konunun, dini azınlıkların vakıflarla ilgili taleplerinin karşılanmasının istenmesi olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu: ''Şimdi AB üyesi Yunanistan'a bir bakın. Yunanistan'da aynı haklar bulunmuyor. Orada bulunan Türk kökenli azınlıkların vakıfları aynı haklara sahip değiller. Oradaki Türkler aynı taleplerde bulunuyorlar ama Yunanistan bunu reddediyor. Şimdi Yunanistan'ın reddettiği bir şeyi bizim kabul etmemizi istiyorsunuz. İşte Sayın Rehn, bizim AB'ye olan inancımızı ve güvenimizi etkileyen çifte standart davranışlar bunlardır. Halkımızın hevesini ve heyecanını kırmayın. Türkiye, meclisi ve hükümeti ile AB'ye tam üye olmak için üzerine düşen her şeyi yapmaya kararlıdır ve bu konuda hiçbir mazeret üretmeyecektir. Ancak bundan sonra yapacağımız tüm reformlar ve yasalar, AB'ye üye olacak diğer ülkelere uygulanan kriterlerin aynısı olacaktır. Ne bir fazla ne bir eksik.''

OLLİ REHN'İN SÖZLERİ

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn de AB'nin görüşlerini, olumlu ya da olumsuz, aktarmanın görevinin bir parçası olduğunu söyledi. Son İlerleme Raporu'ndaki bazı düşünceler Avrupa Parlamentosundaki özgür tartışma ortamı ve biraz da Türkiye hakkındaki olumsuz havadan kaynaklandığını anlatan Rehn, ''Üyelik süreciyle ilgili Türkiye'de insanların sinirlerine hakim olması gerekir. Sorunları konuşarak halletmek gerekir. Herkesin sakin ve sağduyulu hareket etmesi ve diyalog içinde olması gerekir. Aksi takdirde problemleri çözemeyiz ve ilerleyemeyiz'' dedi.

Rehn, yıllık raporun 8 Kasım'da yayınlanacağını, bunun; objektif, adil ve doğru bir rapor olması için Türkiye'de olduğunu ifade ederek, ''Sizin başkanlığınızdaki Meclisin gerçekleştirdiği reformların, bu raporda takdir edildiğini göreceksiniz'' diye konuştu. Ancak eksikliklerin olduğunun da görüleceğini söyleyen Rehn, parlamento ve hükümetin, kendilerine yardımcı olmasının çok önemli olduğunu kaydetti. Rehn, ''Elimize ne kadar çok malzeme verirseniz, biz o kadar güzel rapor yazarız'' dedi.

301. MADDE DEĞİŞİKLİĞİ, KUVVETLİ MESAJ OLACAK

Gündemdeki konulara da değinen Rehn, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililer ile din ve ifade özgürlüğü konularında AB ile aynı düzeyde ve aynı biçimde hareket etmenin önemli olduğunu konuştuklarını söyledi. Rehn, ''Eğer TCK'nın 301. maddesi değişirse, raporumuzda çok kuvvetli bir mesaj olacaktır. Bu konuda, AB ile aynı düşündüğünüzü göstermiş olacaksınız'' diye konuştu. Ankara Protokolü'ne de değinen Rehn, ''Bu yıl içinde bu protokolle ilgili bazı adımların atılmasını bekliyoruz'' dedi. Rehn, TBMM'nin reform sürecinde oynadığı rolün çok büyük olduğunu belirterek, ''Bu konuda, şahsınızın ve milletvekillerinin büyük gayret içinde olduğunu bütün Avrupa görmektedir. Şu anda kısmi olumsuz bir hava olsa da her iki taraf da oynadığı rol ile bu olumsuz havayı değiştireceği inancındayım'' diye konuştu.

Günün Önemli Haberleri