Arınç muhalefete sandığı gösterdi
Abone olArınç'ın gündeminde anayasa değişikliği vardı. Muhalefetin referandum eleştirilerine Arınç, cevap verdi.
Hükümet kapsamlı bir Anayasa değişikliği düşünüyor. Önümüzdeki
aylarda paketin Meclis'e gelebileceğini belirten Arınç, gerekirse
referanduma gidilecğinin altını çizdi.
Arınç referanduma gitme süresinin 120 günden 45 güne çekilmesinin bu yönde atılan bir adım olduğunu sözlerine ekledi..
HALK OYLAMASINA GİTMEK GÖZE ALINABİLMELİ
''O kadar lüzumlu, o kadar zaruri bir anayasa
değişikliğine ihtiyaç duyulabilir ki bunun için halk oylamasına
gitmek de göze alınabilmeli'' diye konuşan Arınç,
referandumun demokratik yöntemlerden biri olduğunu, nasıl
seçimlerde millet iradesine başvuruluyorsa, bunun dışında temel
noktalarda karar alabilmek için de referanduma gidilebileceğini
vurguladı.
Bülent Arınç, 16 Ocak Basın Onur Günü dolayısıyla geldiği
Kocaeli'nde Büyükşehir Belediye Başkanlığını ziyaret etti. Burada
gazetecilerin sorulanrını yanıtladı.
Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılması, hatta bugüne
kadar üçte biri değişmiş olan 1982 Anayasası'nın daha çağdaş bir
düşünceyle düzenlenmesi konusunun Türkiye'nin epeyden beri
gündeminde olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti:
MUHALETTTEN UMUDU YOK
"Bunun için iki ihtiyacımız bulunuyor. Bir tanesi, anayasa
nitelikli oyla değişebiliyor. En az 330, en fazla 367'nin ötesi
olması lazım. Sayısal çoğunluğa parlamentoda sahipseniz anayasa
değişikliğinden bahsedebilirsiniz. Bazen bir partinin, tek başına
sağlayabileceği milletvekili sayısıdır, bazen iki üç partiye
ihtiyaç duyulabilir. İkincisi de anayasalar temel belgelerdir.
Bunlar üzerinde değişiklik olurken, siyasi mutabakat kadar,
toplumsal mutabakatın da olması gerekir. Toplumda genel bir
mutabakatın olduğunu söyleyebiliriz ama parlamento içinde hem
nitelikli çoğunluğa ulaşabilen hem bütünlük itibariyle muhalefet
partilerinin de desteklediği bir değişiklikten bahsetmek şu anda
söz konusu değil.''
2007 seçimlerinden sonra 11 maddelik anayasa değişikliğinin
referandum yoluyla kabul edildiğini hatırlatan Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:
HALKIMIZ KARAR VERİR
''Dolayısıyla, önümüzdeki aylarda ve haftalarda zaruri bir anayasa
değişikliği hissedilirse, en az 184 milletvekilimizin teklifiyle
parlamentoda görüşülebilir. Temenni ederiz ki 367'nin üzerindeki
bir oyla referandum ihtiyacı olmadan kabul edilsin. Ama
bunun altında bir destekle çıkacak olursa o zaman son kararı
halkımız doğrudan bizzat kendisi verir. AB'ye üye ülkelerin
birçoğunda bırakın anayasa değişikliklerini, yerel yönetimlerle
ilgili konularda bile halk oylaması sık sık yapılmaktadır. Yani
egemenlik milletindir, millet iradesini bazı konularda ortaya
koyabilmelidir.''
BAŞKA AMAÇ ARAMAYIN
Bir bakıma bir referandum ihtimalinin düşünülebileceğini, o açıdan
referanduma sunulmasıyla ilgili kanundaki süreleri daha kısaltmakta
fayda olduğunu söyleyen Bülent Arınç, şöyle konuştu:
''Meclisimizde kanun değişikliği gündeme geldi. 19 Ocak Salı günü
Anayasa Komisyonu'nda görüşülecektir. Burada 120 günlük halk
oylamasına sunulmasıyla ilgili süre 45 güne indirilmektedir.
45 gün içinde bir hazırlık yapılıp bir anayasa
değişikliğinin referanduma sunulması imkanı daha da
kolaylaştırılacaktır. Bunların hepsi demokratik yöntemlerdir.
Bunların altında başka bir amaç aramak bence doğru
değildir.''
TÜRKLER ONURLU MİLLETTİR
İsrail krizine de değinen Arınç Türk milletinin onurlu olduğunu
belirtti. Burada kaybedenin İsrail hükümeti olduğunu ifade eden
Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
''Çünkü dünyanın hiçbir yerinde bu tür muameleler hoş karşılanmaz.
Aranızdaki ilişkiler kötü bile olsa... Kaldı ki, sadece İsrail'in
sorumsuz bazı uygulamaları sebebiyle Türk hükümeti ve Sayın
Başbakan, hepimiz zaman zaman eleştirilerimizi dile getiriyoruz.
Bunlardan Gazze sadece bir örnektir. Ama buna karşılık yapılacak
şey, böyle bir davranış olamazdı. Burada kazanan Türkiye devleti
oldu, onun itibarı oldu. Çünkü İsrail kolay kolay özür dileyen bir
ülke değildir.
İSRAİL YALNIZ KALDI
Böylesine açık bir mektupla sadece Türkiye'nin değil tüm dünya
kamuoyunun da nefretle takip ettiği bir olay karşısında özür
dilemişlerdir. Bu İsrail'in dünyadaki yalnızlığını
göstermektedir.