Arınç muhalefete meydan okudu
Abone olBaşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye önümüzdeki seçim ...
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, CHP Lideri
Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye
önümüzdeki seçim için meydan okudu.
Arınç, "Ey CHP ve Kılıçdaroğlu sen bunu çıkıp söyleyebilir misin?
Bu seçimde yüzde 30’un altında kalırsan, ‘bana eyvallah’ diyebilir
misin? Sayın Bahçeli senin için iyimserim. Sen bu önümüzdeki
seçimlerde yüzde 20’nin altında oy alırsam ‘bana eyvallah’
diyebilecek misin? Yoksa ‘sen bize karışma’ mı diyeceksin. Yüzde
30’u yüzde 20’yi bulursanız, bunlar da hayat var diyebiliriz. Ama
bulamazsanız, partinize yazık oluyor. Partiniz de kurtulsun,
Türkiye de çapsız insanların siyasetten ayrıldığını görsün”
dedi.
AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nın Merinos AKKM’de düzenlenen
bayramlaşma töreninde konuşan Arınç, bugün AB ilerleme raporunun
yayınlandığını belirterek, “Bu Türkiye için önemlidir. Biz Avrupa
Birliği’nde (AB) 2005 yılından bu yana müzakere eden ülkeyiz.
Halkın AB’ye karşı bağlılığında düşmeler oldu. Bugün yüzde 18’ler
seviyesinde. Bunun kabahati bizde değil. Bunun kabahati Türkiye’ye
engel üstüne engel çıkaranlar, sorumsuz davranan AB ülkeleridir.
Biz buna rağmen AB’ye girme olayında geri adım atmadık. Dersimizi
çalıştık. Ev ödevimizi yaptık” açıklamalarında bulundu.
Demokratikleşme paketinin ülkeye önemli bir kazanım olduğunu dile
getiren Arınç, “Hükümetin reformdaki kararlılığı, özel okullardaki
farklı dildeki eğitim, yargı reformu ve diğer konularda
Başbakanımızın açıkladığı ve büyük bir kısmının bir hafta içinde
gerçekleştiği pakete olumlu bakılıyor. İnsan hakları ve özgürlükler
bakımından bunu olumlu karşılıyoruz. Askerlik konusunda da geçmişte
yapılan bedelli uygulamasının bir başka örneğini uzun askerlik
süresinde indirime gitmeyi hükümetimiz atılım yapmış olacak.
Bayramdan sonra 12 ayı dolduranlar derhal terhis olacaklar. Bu
ilerleme raporu bir kenara. Biz geçmişten bu yana yaşadıklarımızı
çok iyi biliyoruz. Yaşı benim gibi olanlar bunları daha iyi
bilecekler. Geçmişte yaşananlardan habersiz yeni gençler var. Biz
iktidara geldiğimizde 7 yaşında olan çocuk 18 yaşına geldi ve oy
kullanacak. Türkiye’yi bizle gördü. Geçmişi hiç yaşamadı. Yokluk
çekenler varlığın kıymetini çok iyi bilirler. Yaşı 40’ın üzerinde
olanlar 2001’deki ekonomik krizleri daha iyi bileceklerdir”
ifadelerini kullandı.
“GEÇMİŞİN THK’SI, KURBAN POSTUNA EL KOYAN ZALİM THK YOK ARTIK”
Türk Hava Kurumu’nun eskisi gibi olmadığını, artık üniversite
kurduğunu söyleyen Arınç, şöyle devam etti:
“Yaşı şimdi 18 olan insanlar geçmişte kurban derisi üzerinde post
dalgası olduğunu bilemezler. Kurban kesen hali vakti yer alan
insan, bir kuruma vermek zorunda. Başka bir yere verse suçlu
oluyor. Biz de o zaman fakir fukarayız. Camilerin, derneklerin
ihtiyacı var. Onlar, ‘senede bir kez kurban gelse de, derilerini
toplasak caminin minaresini yapsak’ diye bekliyorlar. THK,
muhtarları almış, onlara komisyonlar veriyor. Muhtarlar da ‘deriyi
kimseye vermeyeceksiniz’ diyor. Fitne ve fesatlar çok. Kaç kere
karakola gittik avukat halimizle. Derimize el koyarlardı. Daha
sonra gazetelerde ‘kurban derileri ele geçirildi’ derdi. 2 sene
önce Allah’a hamd ettim. Bu THK eski kurum değil. Osman beyin elini
sıktım tebrik ettim. Ankara’da üniversite kurdu. Geçmişin THK’sı,
kurban postuna el koyan zalim THK yok artık. ‘Beni vatandaşımla
karşı karşıya getirmeyin’ dediler. Hükümetimiz de yönetmeliği
kaldırdı. Artık kimse kimseyi takip etmiyor. Tasarruf diye bir şey
var. Kurbanın sahibi bensem, derisinden tırnağa kadar tasarruf eden
de benim. Keyfim ne isterse oraya veririm.”
“BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ BİTTİ”
Türkiye’de başörtüsü zulmünün bittiğini dile getiren Arınç,
“Başörtüsü konusu, yıllarca Türkiye’nin baş ağrısı oldu. Üzüntü
vesilesi. Bir hanımefendinin giyimine biz karışmayız. Nasıl İran’da
‘mutlaka başörtüsünü takacaksın’ diye bir baskı var, bu baskı
yanlışsa, ‘başını mutlaka açacaksın’ demek de İran gibi yanlıştır.
Kadınlarımızı başı açık ve başı örtülü diye kategorize etmeyin. Biz
ona karışmayız. Özellikle üniversitelerde yaşayan pek çok genç
kızın ne büyük zulüm altında kaldığını biliyoruz. Eşleri başörtülü
olan insanların nasıl zulüm yaşadığını biliyoruz. İnat ettim, aday
oldum. Bir eşinin başının örtülü ve açık olması, niye ayrımcılık
olsun. Açık olduğu zaman her yol serbest olduğu zaman, kapalı
olduğunda niye engel olsun. Allah’a hamd olsun. Birinci turda 360
oyla meclis başkanı seçildim. 5 sene çektiğimizi Allah bilir.
Sabrettik. Demokrasinin her şeyi çözeceğine inandık. Dağlara
çıkmadık, silah atmadık. Millete anlata anlata bugün bu noktaya
geldik. Kamuda kılık kıyafet serbestliğinin geldiğini görün.
Türkiye’de özgürlükler ne kadar güçlendi. İnsanlar o kadar buna
susamış ki, itiraz eden güçlü bir ses yok. Kimse kimseye yan
bakmadan, kamusal alan safsatalarını hiç kimse piyasaya sürmeden
herkesi kardeşçe kucaklamak ne kadar güzelmiş. Milletvekilinin
birisi dava açmış. Grup başkanvekilleri de ‘partimiz adına değil ha
kendi adına açmış’ diyor. Mahkemede bunları çok gördük. Bunlara
kimse aldırış etmiyor. Kılıçdaroğlu, 10 sene önceki Kılıçdaroğlu
olsaydı ‘cumhuriyet öldü bitti, parlamentoda ayağa kalkıp dışarı
dışarı’ diye nasıl bağırırdı biliyor musunuz?” dedi.
“AK PARTİ’Yİ KAPATACAK DEĞİLİZ”
Seçim barajı tartışmalarına da açıklık getiren Arınç, “Yüzde 10’luk
barajı indirebiliriz, tamamen kaldırabiliriz diyoruz. Dar bölge
sistemine gidelim dedik. Türkiye’yi 550 seçim bölgesine ayıralım.
Her seçim bölgesinin adayları olsun. Bu, dar bölge demektir. Kim
daha çok oy alırsa bu iş olabilir. İkincisi ise, dar bölge yerine
5-6 milletvekili daraltılmış bölge yapabiliriz. İstanbul 85
milletvekili çıkarıyor. İstanbul’daki kaç seçmen bunu biliyor.
Futbol merakı olmasa Hakan Şükür’ü bile tanımaz. İzmir 6-7 bölgeye.
Şanlıurfa’yı 2 ya da 3 bölgeye. Bunun adı daraltılmış bölge. Bunu
kabul etmiyorsanız, bugünkü sistem. Sen 4. ve 5. seçenekleri
sunacaksan, onları dinlerim. Anayasa’da ve yönetimde istikrar,
temsilde adalet yazıyor. Geçmişin 3 ve 5 partili koalisyonlarıyla
hiçbir şey yapılamadı. Akşam düşündüğünü sabah yapan hükümet
meydana geldi. Parçalı bulutlu havalar hoş değil. Şimdi artık baraj
kavgasını yapmak onlara düşsün. Biz 3 tane seçenek diyoruz. ‘Bu
imkanlar sizin işinize yarıyor’ diyorlar. Ne yapalım? AK Parti’yi
kapatacak değiliz. Azıcık aşım kaygısız başım mı diyorsun, sen
bunun peşindesin. Ben yüzde 50’leri aşmışım, 60’ın peşindeyim.
Siyaset iddia işidir. Hepiniz siyasetçisiniz” diye konuştu.
ARINÇ MEYDAN OKUDU
Başbakan Erdoğan’ın her seçim öncesi ‘ikinci parti olursam siyaseti
bırakırım’ diye meydan okuduğunu hatırlatan Arınç, diğer siyasi
parti liderlerinin ise böyle bir iddiasının olmadığını kaydetti.
“Onlar da ‘git be, hadi bak git’ diyor. Bayram gününün güzelliği
adına şuradan bir meydan okumayı onlara yapalım. Ey CHP ve
Kılıçdaroğlu sen bunu çıkıp söyleyebilir misin? Bu seçimde yüzde
30’un altında kalırsan, ‘bana eyvallah’ diyebilir misin? Bu önemli.
Sayın Bahçeli senin için iyimserim. Sen de şunu söyle. Bak 20 yılı
geçti, parti seni çok seviyor. Biz de seni çok seviyoruz. Ama
siyaset iddia işidir. Ben bu önümüzdeki seçimlerde yüzde 20’nin
altında oy alırsam ‘bana eyvallah’ diyebilecek misin? Yoksa ‘sen
bize karışma mı’ diyeceksin. Biz ne kaçtık, ne karışmaktan
vazgeçtik, ne de çalışmaktan vazgeçtik. Ben 2 yıl sonra koltuğumu,
buradaki güzel insanlara bırakıyorum. Benim arkamdan gelenler güzel
işler yapacaklar. Yüzde 30’u yüzde 20’yi bulursanız, bunlarda hayat
var diyebiliriz. Ama bulamazsanız, partinize yazık oluyor. Partiniz
de kurtulsun Türkiye de çapsız insanların siyasetten ayrıldığını
görsün” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Arınç, partililerle bayramlaştı.
(İHA)