Bülent Arınç, İsrail ile Mavi Marmara konusundaki
tazminat müzakerelerinde son aşamaya gelindiğini söyledi. Başbakan
Yardımcısı Arınç, Mavi Marmara baskınından dolayı ödenecek tazminat
hakkındaki nihai metnin İsrail’den yaklaşık bir ay önce geldiğini
söyledi.
Hürriyet Gazetesi’ne konuşan ve iki tarafın da son dönemde meşgul olduğunu belirten Arınç, şöyle konuştu:
“Seçimlerden sonra ilk işimiz, tazminat konusunu hukuki bir belge olarak bağlamaktır. Daha sonra da bu belge onay için TBMM'ye gider. Seçimden sonra o son mutabakat metnini tekrar gözden geçireceğiz. İki hükümetin kabul edebileceği bir sözleşmeye dönüştüreceğiz. Sözleşmeyi imzaladığımız anda, İsrail'le ilişkilerde diplomatik düzeyde eski noktaya gelebiliriz. Karşılıklı olarak büyükelçi atamalarını başlatabiliriz. Parlamento onay süreci de bundan sonra gecikmeden tamamlanır.”
GEMİYE DE TAZMİNAT
İsrail’in Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda müdahale
ettiğini hatırlatan Arınç, “Daha rotası henüz belli değilken,
uluslararası sularda İsrail fiil gerçekleştirmiştir. Bu basit bir
fiil değildir” dedi.
Arınç, Mavi Marmara’da hayatını kaybeden 9 kişi ve yaralananlar dışında, gemiye yönelik tahribatın da tazmin edileceğini söyledi. Arınç, “Bizim gönlümüzden geçen rakamı sağlayamayız. Uluslararası hukuka göre daha önce bu tip olaylarda ne kadar tazminat ödendiyse, onu talep edebiliriz. Türkiye’nin istediği ölçüde son noktayı koymuşlardır. Türkiye ve İsrail arasında bir sözleşme olabileceğinden söz edilebilir” diye konuştu.
‘EN BÜYÜK PAY OBAMA'NIN’
İsrail’le varılacak uzlaşmada ABD Başkanı Barack Obama’nın rolünü vurgulayan Arınç, “Geçtiğimiz yıl, yine Mart ayında, Başkan Obama'nın İsrail ziyareti sırasında Netanyahu Türkiye'nin şartlarını kabul edebileceğini açıkladı. Bu, diplomasinin başarısıdır. Bu başarıda en büyük pay da ABD Başkanı Obama'ya aittir. Başkan Obama İsrail hükümeti nezdinde ağırlığını koydu, Türkiye ile uzlaşılmasını rica etti” dedi.
Arınç, Obama’nın devreye girmesiyle Netanyahu'nun Türkiye'den özür dilediğini ve tazminat ödemeyi kabul ettiğini; tazminat müzakerelerinin de bunun ardından başladığını söyledi.