Arınç internet medyasını gördü!
Abone olBakan Arınç, internetin başlı başına yeni bir medya haline geldiğini söyledi. Arınç, Türk medyasına yeni bir soluk getirecek!
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hızlı
başladı. İnternetin kendi başına yeni bir alan haline geldiğini
söyleyen Arınç, bu konuda yeni bir düzenleme yapılması gerektiğini
ifade etti. Arınç'ın reytingler ve yerel medya konusunda da yeni
projeleri var.
Radyo ve Televizyon Yayıncıları Federasyonu'nun (RATEF) 1. Olağan
Genel Kurulu'nda konuşan Arınç, 1 Mayıstan itibaren basını içine
alan bir görevlendirmeyle Başbakan Yardımcılığı görevine atandığını
hatırlattı.
Türkiye'yi temsil ettiği Reykavik'teki Avrupa Konseyi'ndeki
ülkelerin medyadan sorumlu bakanlarının katıldığı Medya ve Yeni
İletişim Hizmetleri konulu toplantıda, internetten kaynaklanan bazı
yeni sorunların gündeme geldiğini anlatan Arınç, burada terör,
video konferansların internete konulması, suçu tahrik ve teşvik,
özel hayata ve kişilik haklarına müdahale gibi bazı olumsuzluklara
karşı yapılabileceklerin ele alındığını kaydetti.
Arınç, ''Dolayısıyla medya dediğimiz zaman yazılı ve görsel
medyanın ötesinde yeni iletişim hizmetleri içerisinde sayılan
internet başlı başına ayrı önemli bir yer tutuyor''
dedi.
Geçen yıl TRT'yi yeni bir yapıya büründüren özel kanun çıktığını
hatırlatan Arınç, bununla kurumun kamu yayıncılığı konusunda daha
aktif, küçük ama fonksiyonel olması, yeni kanallar açması, dünyaya
hitap etmesi, çocuk ve aile kanalları yanında çok dilli yayınlar
yapmasının öngörüldüğünü söyledi.
AYRINTILAR HABERİN
DEVAMINDA...
YEREL MEDYAYA DESTEK PROJESİ
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile TRT açısından yerel medyaya
destek verilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını belirten Arınç,
''Böyle bir şey zaten planlarında varmış. Ama hem yayın hem
paket hem de içerik açısından inşallah yerel televizyonların ve
medyanın TRT bakımından desteklenmesi konusuna önem
vereceğiz'' şeklinde konuştu.
Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün de mevcut yapısıyla çok
fonksiyonel olmadığını kaydeden Arınç, kurumun Türkiye'nin dünya
ile irtibat kurma noktasında biraz daha fonksiyonel hale
getirilmesi gereğine işaret etti.
Anadolu Ajansının ise faal bir kuruluş olduğunu anlatan Arınç, hem
Türkiye genelinde hem de yurt dışında muhabirlerinin haber ağını
görmenin mümkün olduğuna işaret etti. Arınç, ''Onlar da
görüntülü habere geçmek suretiyle yine yerel medyanın desteklenmesi
konusuna önem veriyorlar'' dedi.
RTÜK'ün ise hem Anayasa hem de kanunla belirlenen sorumlulukları
olduğunu belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz bu görev ve sorumluluklar açısından RTÜK'ü güçlendirmek
istiyoruz. Yıllardır ihmal edilmiş bazı konular var. Bunların
kanuna madde olarak girmesi lazım. Bunlar sahiplik, frekansların
tahsisi konuları ve diğerleridir. Bir de bu günlerde tartışmaya
açılan bir konu var. Bu reyting ölçümleme meselesi. Bu konuda
TRT'nin haklı bazı itirazları var. RTÜK'ün bu konuda bir yasal
düzenleme ihtiyacı içinde olduğunu görüyoruz. Ama yasama döneminin
sonuna geldik. İnşallah bu konuda 1 Ekimden itibaren yasal bazı
değişiklikleri birlikte gerçekleştirmek istiyoruz.''
Bunlarla ilgili sektörde görev yapanların öneri, eleştiri ve
desteğine ihtiyaçları olduğunu kaydeden Arınç, patronluk, yayın
ilkeleri, Basın Konseyi ve diğerlerinin Türkiye'de medyanın içinde
bulunduğu sorunları çözme noktasında neler yaptığını merak
ettiğini, yapılanları öğrenmek istediğini, yapılamayanların ise
yapılamama nedenine bakmayı umut ettiğini söyledi.
"MEDYA ÇALIŞANLARI
SIKINTI İÇİNDE... "
AYRINTILAR DEVAMDA
''BASIN-YAYIN SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMIZ SIKINTI
İÇİNDE''
Medyada patronluk açısından bir sıkıntı ve şikayet olmadığını ama
çalışanlar açısından yıllardır devam eden büyük sıkıntılar
bulunduğuna işaret eden Arınç, şunları kaydetti:
''Çalışma güvencesi, gelecek, sendikalaşma ve diğer konularda
basın-yayın sektöründe çalışan arkadaşlarımızın büyük sıkıntılar
içerisinde, gelecek güvencesi olmadan bu işi yaptıklarını
biliyoruz. Kriz zamanlarında da en çok sıkıntı çekenler yine medya
çalışanları oluyor. Yani kapının önüne konuluyorlar, güvencesiz
oldukları için de bu sıkıntıları aşma noktasında maalesef zaman
zaman üzüntülü günler yaşanıyor. Bütün bunları ele alarak, yani
'Basın hürdür, sansür edilemez' Anayasa hükmü ama sorumluluk
anlayışının da özel hayatın en azından kutsallığı anlayışıyla
kişilik haklarının kutsallığı konusundan hareketle ve Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'nin kabul ettiği ölçütler içerisinde suç
işlenmesini tahrik etmemek, cebir ve şiddeti teşvik etmemek, kamu
düzenini bozmamak gibi kıstaslarla ifade özgürlüğünün mutlak
anlamda tanınması konusunda çaba sarf etmemiz gerekiyor.''
Bunun çok etraflıca ele alınması gerektiğini, belli bazı odaklarla
bu konuda mücadele etme noktasında olduklarını bildiğini, çok kolay
olmadığını belirten Arınç, ama bunun için gayret göstereceklerini
söyledi.
Türkiye'de özgür bir medya oluşturulması, bu kurumlara reklam başta
olmak üzere ayakta kalabilmeleri noktasında imkanlar tanınması için
el ele vermeleri gereğine dikkati çeken Arınç, şöyle konuştu:
''Bu yıllardır ihmal edilen, biraz da halının altına süpürülen
geçmişteki tortular ve önümüzdeki sorunlar gibi duruyor. Artık
bunları cesaretle ele almak mecburiyetindeyiz. Yoksa bugün 5
dakikada çözülebilecek bir sorun, yarın 5 saate çıkıyor. Daha sonra
hiç çözülmez hale gelebiliyor. Sorunları kronik hale getirmeden,
inşallah umarım ki el birliğiyle herkesi tatmin edebilecek, en
azından büyük ölçüde tatmin edebilecek bir noktaya geliriz diye
düşünüyorum.''
Konuşmasının ardından Arınç'a, genel kurula katılımından dolayı bir
plaket verildi.