Arınç: Çocuk istismarcılarının cezası artacak
Abone olBaşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, çocuk istismarı ve cinayetlerine ilişkin, “Çocuklara karşı işlenen bir suçtan dolayı ağ...
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, çocuk
istismarı ve cinayetlerine ilişkin, “Çocuklara karşı işlenen bir
suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar, bundan
sonra 30 yıl yerine 39 yıl, müebbet hapis cezası alanlar 24 yıl
yerine 33 yıl ceza infaz kurumlarında kalacaktır” dedi.
Bakanlar Kurulu Toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası Başbakan
Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç açıklamalarda bulundu. Bakanlar
Kurulu’nda verilen kanun tasarılarına ilişkin Arınç, “Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Elektrik Piyasası Kanunu ve
ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair üç maddelik bir kanun
tasarısı üzerinde bilgi verdi. Uygun görüldü imzaya açıldı. O da
yakın zamanda TBMM’ye gönderilecek. Şehircilik Bakanımız İdris
Güllüce, Anayasa Mahkemesi’nin iptalinden sonra Tapu ve Kadastro
Genel Müdürlüğü teşkilat ve görevleri hakkında değişiklik
yapılmasıyla ilgili iki maddelik bir kanun tasarısını sundu.
AYM’nin iptal kararına uygun olarak yeni bir düzenleme yapılacak.
Yine Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu, YÖK Kanunu’nda bir
değişiklik yapılarak Sağlık Bilimleri İleri Teknoloji Enstitüsü
kurulmasıyla ilgili bir tasarıyı Bakanlar Kurulumuza takdim etti.
Bu çok önemli bir kanun tasarısı. Bugüne kadar ihmal edilmiş
sağlığımızla ilgili ve çok yüksek harcama yaptığımız konularla
ilgili toplumumuzun geleceği bakımından çok önemli gördüğümüz yeni
bir enstitünün kurulmasını kanunlaştırıyor. Bununla İstanbul’da
Türkiye Sağlık Bilimleri İleri Teknoloji Enstitüsü ismiyle yeni bir
ileri teknoloji enstitüsünün kurulması düşünülüyor. Bu enstitü
rektörlüğe bağlı olarak yeni kurulacak olan Ulusal Kanser
Enstitüsü, Ulusal Diyabet ve Obezite Enstitüsü, Ulusal Kalp Akciğer
ve Kan Enstitüsü, Ulusal Genetik Enstitüsü, Ulusal Biyomedikal
Mühendislik Enstitüsü ve Epidemiyoloji Enstitüsü’nden oluşacak ve
buna bağlı bazı hükümler getirilmiş bulunuyor” dedi.
“TEŞHİR SURETİYLE İŞLENMESİ HALİNDE POSTA VE ELEKTRONİK HABERLEŞME
ARAÇLARININ SAĞLADIĞI KOLAYLIKTAN FAYDALANMAK SURETİYLE İŞLENMESİ
HALİNDE DE CEZA ARTIRILACAKTIR”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın sunduğu kanun tasarısına ilişkin ise
Arınç, şunları kaydetti:
“1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nun
uygulamasının üzerinden 9 yıllık zaman geçti. Burada
karşılaştığımız bazı konularda yeni düzenlemelerin yapılmasına
ihtiyaç duyuluyor. Basit cinsel fiiller yani sarkıntılık ve daha
ağır fiiller ve saldırı için verilen cezalar arasında makul bir
denge kurulması ve cezaların kademeli olarak artırılması
öngörülüyor. Beden ve ruh sağlığının bozulması halinde cezanın
artırılacağına ilişkin bir düzenleme vardı. Biliyorsunuz bu
düzenleme sebebi olayın mağdurları adli tıpla hükümet tabiplikleri
arasında veya sağlık kurumları arasında defalarca gidip gelmeler ve
burada ayrıca büyük bir mağduriyet söz konusuydu. Artık bu tür
suçlarda beden ve ruh sağlığının bozulması halinde cezanın
artırılacağı hükmünde bunu kaldırıyoruz. Yani beden ve ruh
sağlığının bozulması halini cezai artırıcı bir sebep olmaktan
çıkarıyoruz. Mağdur veya mağdurelerin eziyet, işkence, psikolojik
rahatsızlık görmemek için buradaki cezaların artırılacağı kısmını
cezanın kendi içine koyuyoruz. Yani suçun temel kısmının cezası
artırılmaktadır. Ayrıca bir muayenesine ihtiyaç kalmayacaktır.
Suçun ceza, taciz, söz atma şeklinde işlenmesi halinde tasarımız
mevcut cezayı artırmaktadır. Suçun sarkıntılık yoluyla işlenmesi
halinde yine tasarıda 5237 sayılı Kanun’un hükümlerinde artırma
öngörülmektedir. Suçun yoğun hareketlerle, yani Ceza Kanunu
tabiriyle tasaddi halinde işlenmesiyle yine cezalar hemen hemen bir
misli artırılmaktadır. Suçun cinsel ilişki şeklinde işlenmesi
halinde de cezaların mağdurun yetişkin olması ya da mağdurun çocuk
olması hallerinde tekrar hemen hemen bir misline yakın
artırılmaktadır.”
“MAALESEF AİLE İÇİ İLİŞKİLERDE ENSEST İLİŞKİ KURMANIN CEZASI DA
ARTIRILMAKTADIR”
Cezayı artıran nedenlere ilişkin düzenlemelerin Türk Ceza
Kanunu’nda olduğunu kaydeden Arınç, “Mesela mağdurun veya
mağdurenin vesayet altında olması, failin kamu görevini kullanması,
koruyucu aile, kayın hısımlı, üvey baba veya toplu olarak birlikte
yaşanan yerlerde işlenmesi halinde de ağırlaştırıcı sebep kabul
edilmektedir. Suçun yetişkinlere karşı işlenmesi halinde cezalar
yarı oranında artırılmaktadır. Suçun çocuklara karşı işlenmesi
halinde cezalar yine yarı oranında artırılacaktır. Cinsel taciz
suçunun çocuğa karşı kamu görevini sağladığının kolaylıktan
faydalanarak ve özel durumlar ve teşhir suretiyle işlenmesi halinde
posta ve elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan
faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde de ceza artırılacaktır. 15
yaşını bitirmiş çocukların rızasıyla cinsel ilişkiye girmesine
ilişkin düzenlemelerde de bu erken evlilikler veya çocuk evlilikler
şeklinde de kamuoyunda görüşülüyor, tartışılıyor. Burada 15 yaşını
bitirmiş çocukların yetişkinler tarafından kandırılarak veya ikna
edilerek cinsel ilişkiye girmesi halinde sanığa verilecek ceza
artırılmaktadır. Maalesef aile içi ilişkilerde ensest ilişki
kurmanın cezası da artırılmaktadır. Sanığın 18 yaşından küçük
olması, sanığın 18 yaşından büyük olması ve diğer durumlarda
cezaların hangi noktadan hangi noktaya geleceği de tasarıda
gösterilmektedir ama hemen hemen yarı oranına yakın bir şekilde
cezalar artırılmaktadır” diye konuştu.
Faillere yönelik tedavi ve denetim uygulamasına ilişkin
düzenlemelere değinen Arınç, “Failleri çocuklardan veya
mağdurlardan uzaklaştırıcı bazı hak yoksunlukları ve tedavi
yükümlülüğü getirilmektedir. Cinsel suçlardan hapis cezasına mahkum
olanlar için tıbbi tedaviye tabi tutulmaları, mağdurun bulunduğu
yerlere yaklaşmaktan veya ikametinde bulunmaktan
uzaklaştırılmaları. Bir takım tedbirlerde kanunda öngörülmektedir.
Çocuklara karşı işlenen bazı suçların koşullu salıverilme
sürelerinin artırılmasına ilişkin düzenleme getiriliyor. Cinsel
saldırı suçlarından hapis cezasına mahkum olanların şartlı
salıverilme süreleri 3’te 2 oranından 4’te 3 oranına
çıkarılmaktadır. Çocuklara karşı işlenen bir suçtan dolayı
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar, bundan sonra 30 yıl
yerine 39 yıl, müebbet hapis cezası alanlar 24 yıl yerine 33 yıl
ceza infaz kurumlarında kalacaktır. Zorla evlendirmeye yönelik
düzenlemelerde evlenme yaşına ulaşmış kişilerin cebir veya tedbirle
baskı yapmak suretiyle istemedikleri kişilerle zorla evlendirilmesi
suç olarak kabul edilmektedir. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası
verilmesi öngörülmektedir” şeklinde konuştu.
“BİZ BÜTÜN BAKAN ARKADAŞLARIMIZLA BİRLİKTE BUGÜNKÜ SORUŞTURMA
ÖNERGELERİ ÜZERİNDE HEPİMİZ OY KULLANMAK İSTİYORUZ”
Bakanlar Kurulu’nda iç ve dış olaylar ile gündemi meşgul eden
konuların görüşüldüğünü belirten Arınç, şöyle devam etti:
“Bildiğiniz gibi TBMM’de de 4 eski bakan ile ilgili olarak Meclis
soruşturması önergeleri üzerinde görüşme yapılmaktadır. Bazı sayın
bakanlarımızı nöbetçi olarak TBMM’ye göndermiştik. Artık bu saatten
itibaren de tüm bakan arkadaşlarımız bu önergelerin görüşülmesi
üzerinde TBMM toplantısını takip edeceklerdir. Milletvekillerinin
vekaleten oy kullanmaları mümkün değildir. Ancak içtüzüğümüz
bildiniz gibi bakanlarımıza sadece bir bakana vekalet etmek
suretiyle ayrıca oy kullanabilme imkanını da getiriyor. Biz bütün
bakan arkadaşlarımızla birlikte bugünkü soruşturma önergeleri
üzerinde hepimiz oy kullanmak istiyoruz. Eğer şuana kadar oy
kullanma olduysa sayın Başbakanımız Emrullah İşler bana vekaleten
oyumu kullanmış olacaktır.”
(İHA)