Arınç BDP'yi kendi silahlarıyla vurdu
Abone olBakan Arınç, TBMM'de BDP'li vekillerin eleştirilerine cevap verdi. İşte Arınç'ın Kürtçe ile ilgili ilginç sözleri;
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM tutanaklarında Kürtçe sözler için "bilinmeyen bir dil" ifadesinin yer almasıyla ilgili, BDP'li milletvekillerin eleştirilerine cevap verdi. Arınç, Kürtçeyi aşağılamanın, inkar etmenin rezillik ve büyük bir kötülük olarak nitelendirirken, BDP'li vekilleri de Kürtçe ile vurdu!
Bülent Arınç, TBMM Genel Kurulundaki bütçe görüşmeleri sırasında milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı. Kürtçe sözlerin TBMM tutanaklarına ''bilinmeyen bir dil'' olarak geçmesine ilişkin eleştirileri yanıtlayan Arınç, Kürtçenin bir dil olduğunu, anadili olarak bu dili konuşan milyonlarca kişinin bulunduğunu belirterek, ''Kürtçe, kültürümüzün önemli bir ögesidir. Bunu inkar etmek akıllılık değildir. Bunu inkar edenler 30, 40, 50 sene evvel oldu. Şimdi onların yüzüne bakan yok, kendileri de çok mahcup. Bu dil var ve yaşıyor'' dedi.
Bülent Arınç, TBMM Genel Kurulundaki bütçe görüşmeleri sırasında milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı. Kürtçe sözlerin TBMM tutanaklarına ''bilinmeyen bir dil'' olarak geçmesine ilişkin eleştirileri yanıtlayan Arınç, Kürtçenin bir dil olduğunu, anadili olarak bu dili konuşan milyonlarca kişinin bulunduğunu belirterek, ''Kürtçe, kültürümüzün önemli bir ögesidir. Bunu inkar etmek akıllılık değildir. Bunu inkar edenler 30, 40, 50 sene evvel oldu. Şimdi onların yüzüne bakan yok, kendileri de çok mahcup. Bu dil var ve yaşıyor'' dedi.
Kürtçenin alfabesi, grameri olduğunu belirten Arınç, en son RTÜK'te yapılan yönetmelik değişikliğiyle 24 saat radyo ve televizyon yayınına izin verildiğini söyledi. 15 yerel televizyon ve radyo ile 2 ulusal televizyonun Kürtçe, Zazaki, Sorani ve Arami dillerinde yayın için izin aldığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
''Bunlar her yerde konuşulabilir. Her yerde önü açık. Bunun da kapanmasını hiç istemeyiz. Ama yapılan bir iş var: Grup toplantısında ya da Meclis Genel Kurulunda Kürtçe konuşuyorsunuz. Bu, siz bunu inkar etmeyin, bilinmeyen bir dil olarak da yazmayın, bu bize hakarettir, bu dil vardır, dünyanın gerçeği de budur diyorsanız, ki ben öyle anlıyorum, makul karşılanabilir. Ben meseleye başka bir açıdan bakıyorum. Tutanak tutan arkadaşlarımızın Kürtçe bilmediğini düşünelim. 550 milletvekilinden, benim aralarında olduğum 400 milletvekili bu dili bilmiyor. Siz belki de çok iyi bir şey söylüyorsunuz. Ama ben anlamıyorum. Siz meseleye Kürtçe açısından bakıyorsunuz, ben başka bir açıdan bakacağım. Sizi anlamak istiyorum. Sizi nasıl anlayacağım? Türkçe konuşursanız anlayacağım.''
"BDP'Lİ MİLLETVEKİLLERİ BİLE BİLMİYOR"
BDP sıralarından sözlü müdahaleler üzerine Arınç, ''Benim bilmemem ayıp değil. 20 milletvekilisiniz, 10 taneniz bilmiyor. Kendi içinizde Kürtçe kursu açtınız, kimse gitmedi, iflas etti. Akın Birdal tek başına kaldı. Emine Ayna arkadaşımız buraya gelse konuşsa Kürtçe bir kelime bilmez. İstanbul lehçesiyle konuşuyor. Bu hanımefendi nereden kapmış bu İstanbul Türkçesini diye gıpta ediyorum. İçinizde Kürtçe bilmeyenler var. Nasıl iletişim kuracaksınız bizimle'' dedi.
''KÜRTÇE'Yİ YOK SAYMAK REZİLLİKTİR...''
Başbakan Yardımcısı Arınç, Anayasal düzenin bilinmesi gerektiğini vurgulayarak, Anayasa'nın 3. maddesinin resmi dilin Türkçe olduğunu belirttiğine işaret etti.
Arınç, şöyle konuştu:
''Anayasa'nın 3. maddesini Sayın Sakık (Sırrı), Sayın Özçelik (Osman) nasıl değiştireceksiniz? Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeler değil mi bunlar? Lütfen gerçekçi olalım. Anayasa'nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek maddesi dururken sizin söylediğiniz sadece temenniden ibaret kalır. Ama Kürtçeyi aşağılamak, bunu inkar etmek, Kürtleri dağdaki kar üzerinde yürürken kart kurt sesi çıkaran garip yaratıklar olarak nitelendirmek rezilliktir, yanlıştır ve büyük bir kötülüktür. Burada Türkçe konuşacaksınız, ben sizi anlayacağım, siz de beni anlayacaksınız. Meclis grubunda Kürtçe değil, Türkçe konuşacaksınız. Bu bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Eğitim dilinin Türkçe olması da bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Anayasa bunu güzel tanzim etmiş.