Arınç başkanlık sistemine tepkili
Abone olTBMM Başkanı Bülent Arınç, başkanlık sistemi tartışmalarının yapılabileceğini; ancak kendisinin demokratik parlamenter rejimden yana olduğunu açıkladı.
TBMM'de Toplumsal, Ekonomik, Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV)
tarafından 'Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında Değişiklik
Önerileri Sempozyumu' düzenlendi. Sempozyumun açılışında bir
konuşma yapan TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'de yapılacak seçim
öncesi siyasi partiler ve seçim kanunlarında değişikliğin zorunlu
olduğunu belirtti. Bu değişikliğe dönük beklentilerin dile
getirilmesi açısından sempozyumu son derece olumlu bulduğunu
kaydeden TBMM Başkanı Arınç, tüm görüşlerin de sempozyumda
tartışılmasının faydalı olacağını ifade etti. Temsilde adalet
yönetimde istikrar konusunun son derece önemli bir denge olduğunu
söyleyen Arınç, 3 Kasım seçimleri sonrasında istikrara ulaşıldığını
belirtti. Türkiye'de 40 milyon civarında seçmen bulunduğunu, 1
milletvekilinin 300-350 oyla; bazı bölgelerde ise 70-80 bin; hatta
10 bin oyla bile milletvekili seçilebildiğini hatırlatan Arınç,
"Siyasi partiler niçin kuruluyor?" diye sordu. Siyasi partilerin
belli bir görüş etrafında halk desteğiyle ortak siyasi bir
düşüncenin hayata geçirilmesi için kurulduğunu, bu açıdan
dernekler, birlikler ve vakıflardan farklı bir statüde olduğunu
kaydetti. Ancak genelde temsilde adalet sorununun yaşandığının
altını çizen Arınç, "1 oyun bile karşılığının bulunmasını isterim"
diye konuştu. Konuşmasında "Önümüzde yeni bir seçim dönemi var.
Belki Türkiye'de ilk kez 5 yılda bir seçim yapacağız. Böyle
olmasını dilerim" ifadelerine yer veren Arınç, ilk seçimlerde
uygulanabilmesi için Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu'nda
yapılacak değişikliğin bu yıl içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini
dile getirdi. Bu değişikliğin yapılmaması halinde eksik kanunlarla
seçime gidileceğini vurgulayan Arınç, "Halkın temsil gücünün
düzenlenmesi lazım" diye konuştu. ARINÇ'TAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE
ELEŞTİRİ TBMM Başkanı Arınç, başkanlık sistemine karşı olduğunu
söyledi. "Başkanlık sistemi tartışmaları var. Bunu bir rejim
meselesi saymıyorum. Ama ben demokratik parlamenter rejimden
memnunum" diyen Arınç, farklı düşüncelerin de açıkça ifade
edilmesinden yana olduğunu belirtti. Türkiye'de 48. partinin
kurulduğunu kaydeden Arınç, 3 Kasım seçimlerine gidilirken de
50'nin üzerinde parti olduğunu; ancak 2 siyasi partinin mecliste
çoğunluk sağlayarak grup kurabildiğini hatırlatarak, "Her siyasi
partiyi önemsiyoruz" diye konuştu. Siyasi partilerin 30 kişiyle
kurulduğunu, 3-5 partinin birleşerek seçime gidilebilmesinin önünün
açılması gerektiğini kaydeden Arınç, ittifakların da böylece önünün
açılması gerekliliğini savundu. 'Yüzde 10 baraj' konusuna da
değinen Arınç, bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'ya aykırı
olmadığı yönünde kararı olduğunu; ancak Anayasa'da ifadesini bulan
bazı düzenlemelerin de hayata geçirilemediğini kaydetti. Arınç,
örnek olarak da yurt dışında bulunan 3 milyon insanın oy vermesinin
15 yıldır düzenlenemeyişini gösterdi. Öte yandan açıklamalarında bu
tür değişiklikler için uzlaşma gerektiğini belirten Arınç, TBMM'de
de bu yönde uzlaşma komisyonu bulunduğunu; ancak 3. yasama dönemine
gelinmesine rağmen CHP'nin üye vermemesi ve 'dokunulmazlıkları'
gündeme getirmesi nedeniyle komisyonun bir kez bile toplanamadığını
belirtti. Komisyonun toplanarak dokunulmazlıkların da içinde
bulunacağı kapsamlı bir Anayasa değişikliğini gündeme
getirilebileceğini; ancak CHP'nin sadece dokunulmazlığı göz önünde
bulundurarak buna direndiğini öne süren Arınç, "Artık siyaset ve
özgürlükler yeniden ortaya konmalıdır. Siyasetin alanı
genişletilmelidir. Özgürlükler genişletilmelidir" dedi. TESAV
Başkanı Erol Tuncer ise konuşmasında, siyasi partiler ve seçim
yasalarının değiştirilmesi konusunda bu sempozyumun önemli bir
tartışma alanı doğurmasını beklediklerini kaydetti. Parti içi
demokrasinin sağlanması, lider sultasının sona erdirilmesi
gerektiği yönünde bir beklenti olduğunun altını çizen Tuncer,
sempozyumun beklentilere cevap vermesini umut ettiğini dile
getirdi. Tuncer, "Herkes ne düşünüyorsa onu söylemeli" şeklinde
konuştu.