Arınç AK Parti'nin oyunu açıkladı
Abone olBursa AS TV'de Ankara'dan canlı yayınlanan ''Objektif'' adlı programa konuk olan Arınç, gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
AK Parti'nin oyunu yüzde 47.5 gösteren SONAR'ın anketine
kuşkuyla yaklaştı. Anket sahibinin CHP ile zaman zaman işbirliği
yaptığına dikkat çeken Arınç, kendi anketlerinde AK Parti'nin oy
oranında düşme olmadığını açıkladı.
Arınç, ayrıca ne genel seçimlerde ne de yerel seçimlerde
aday olmayacağını duyurdu.
Arınç, yayınlanan bir ankette ''AK Parti'nin yüzde 47'lerde
gösterildiğinin'' hatırlatılması üzerine, anketlere çok önem
verdiklerini ancak birtakım ''ben de kamuoyu araştırma şirketiyim''
diyenlerin aslında başka şeyler yaptığını da bildiğini
söyledi.
SONAR'IN SAHİBİ CHP İLE İŞBİRLİĞİ YAPAR
Bu anketin sahibinin Sonar olduğunu, başında da Hakan Bayrakçı diye
biri olduğunu ve geçmişten bu yana da bu işleri yaptığını anlatan
Arınç, ''Zaman zaman CHP ile işbirliği yapar, zaman zaman da
piyasaya araştırma yapar. Anketlerini tartışabiliriz ama bunun gibi
daha çok kamuoyu araştırma şirketleri de vardır, mesela Tarhan
Erdem'in Konda'sıyla bir başkasının bir başka şirketiyle biz çapraz
sorgulamalar yaptığımız zaman da tam isabet kaydettiklerini
görürüz. Hiç önemli değil, diyelim ki biz 2 puan kaybetmiş olalım
ama güvenilirlik esastır. Eğer güvenilirlik noktasında bir defosu
varsa, bir bagajı varsa biz oraya bir mim koyarız. Şimdi
güvenilirlik noktasında son yapılan bu ankete biz güvenmiyoruz''
diye konuştu.
Arınç, kendi ellerindeki verilerin böyle bir şeyin gerçek
olmadığını gösterdiğini belirterek, ''Ama kesinlikle reddetmiyorum,
olabilir de. Ama olması için de genele bakmak lazım, o andaki
tesadüf eden olaylarla ilgili bir farklı bir netice çıkabilir her
an için'' dedi.
OY ORANINDA DÜŞME YOK
AK Parti'nin sipariş üzerine iş yapmadığını ifade eden Arınç, ''Bu
son anketin sipariş verildiği bir yer var mıdır bilmiyorum ama
bizim anketlerimizde AK Parti'nin oy oranında şu anda bir düşme
yok. Olabilir, konjonkturel olarak olur, öbürlerine de yansır bu.
Yani AK Parti'nin karşısında diğer partilerin oy artırdığı bugüne
kadar görülmedi. Yolumuz doğrudur, doğru gidiyoruz''
değerlendirmesinde bulundu.
Arınç, TBMM'den geçen Büyükşehir Belediye Yasası'na muhalefetin
tepilerinin hatırlatılması üzerine, ''Boş tepkiler, çünkü onlar da
söylediklerinin doğru olduğuna inanmıyorlar. Ama siyaset
yaptıklarını zannediyorlar'' ifadesini kullandı.
DEMEK Kİ DOĞRU YAPMIŞIZ
Belli şeyler için karşı çıkılabileceğini, ''köyler kalsın''
denilebileceğini ancak bunun ''Türkiye öldü, bitti, parçalandı''
iddialarıyla yapılmasının, iddiaları sulandıracağını ve
ciddiyetinin kalmayacağını dile getiren Arınç, şöyle devam
etti:
''Hangi hükümet bunu yapabilir? Yani Türkiye'de hükümetler her şeyi
yapabiliyor mu? Bu kanun çıktı, Anayasa Mahkemesi'ne mutlaka
götürülecektir. Anayasa Mahkemesi'nin denetiminden geçecektir,
geçmişteki uygulamalar vardır, yine uygulamalarda bir yanlışlık
olursa veya bir eksiklik görülürse bunun tamiri de mümkündür. Şunu
söyleyeceğim; ben parlamentodaki bütün görüşmeleri takip ettim. BDP
ile CHP'nin aynı noktada buluşabildiğini, CHP ile MHP'nin aynı
noktada itiraz edebildiğini ancak bu kanunda gördüm. Ondan sonra
kendime döndüm ki yaptığımız doğruymuş. Yani bu iddiaları tek tek
tartışmaya kalktığınızda ki televizyonlarda tartışıyorlar, bir
korku ve vehimden ibaret olduğunu göreceksiniz.''
BELEDİYE BAŞKANLARI VALİ OLMAYACAK
Genişletilmiş il başkanları toplantısında, ''Bazı kentlerde,
büyükşehirlerde vali yok, süper başkanlar olacak'' şeklinde
konuların konuşulduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine
Arınç, böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Arınç, şunları
kaydetti:
''Bazı minik kuşlar bazı gazeteci arkadaşlarımıza, bir haber
ulaştırmışlar, bence çok yanıltmışlar o çok değerli arkadaşımızı.
Bir gazetenin bunu kapak yapması, bunun üzerine haber inşa etmesi.
Çok şık olmamış, doğru olmamış, çünkü böyle bir şey yok. Yani
'büyükşehir belediye başkanları aynı zamanda vali olacak', bu ne
konuşuldu ne görüşüldü. Bugüne kadar böyle bir şey olsaydı, her
şeyin konuşulduğu bir Türkiye'de bunları konuşmamak mümkün değildi.
Bunun üzerinde hiç durmayalım, çok saçma bir şey, böyle bir şey
olmadı.''
BAŞKANLIK SİSTEMİ DEMOKRATİK
Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Türkiye başkanlık sistemine doğru
gidiyor mu?'' şeklindeki soruyu ise ''Tartışılıyor'' diye
yanıtladı. Anayasa çalışmaları kapsamında, başkanlık sisteminin
tartışılması gerektiği düşüncesiyle bir öneri verildiğini anlatan
Arınç, şöyle konuştu:
''Bunun olup olmayacağı, anayasanın alacağı şekille biraz doğrudan
ilgili. Şu anda verilmiş bir karar yok. Ama demokratik bir
sistemdir başkanlık sistemi. ABD gibi de Fransa'daki gibi de başka
ülkedeki gibi de bunların hiçbirisi totaliter sistemleri
çağrıştırmaz. Bizdeki parlamenter demokratik sistem ne kadar
demokratikse başkanlığın farklı tonları da o kadar demokratiktir.
Çünkü tek başına bir başkandan değil, onun yanında kongreden,
senatodan veya başka bir heyetten de bahsediyoruz. Yani bugün
Başkan Obama ikici defa seçildi, bu çok önemlidir ama eğer senato
kendisine destek vermezse hiçbir dediğini yaptıramaz, bir
büyükelçiyi bile atayamaz, kongreden silahla ilgili bir karar
geçiremez. Bütün bunlar çek balans sistemidir. Kongre, aynı zamanda
başkanın yetkilerini kullanmasını da denetler. Biz kongreyi,
meclisi dışarıda tutan bir sistemin peşinde değiliz zaten...''
KİMSE BENİM ÜZERİMEN SİYASET YAPMASIN
Arınç, bu dönemden sonra siyasete nokta koyacağı yönündeki
sözlerinin hatırlatılması üzerine, hırslı bir adam olmadığını
söyledi. Buna karşılık siyasette bir şey beklemeden de
çalışılmayacağını ancak kendisinin burada asgari limitte olduğunu
ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
''Erbakan hoca bize bir şey öğretti; 'Yapacağınız siyaseti Allah
rızası için yapacaksınız' dedi. Ben onun iyi bir talebesi olarak bu
sözü kendime şiar edindim, başkasını bilmem. 'Ben de eteğindeydim
canım ama ben böyle düşünmüyorum' diyen de çıkabilir. Ben Allah
rızası ve milletin hukukunu gözetmek için bu siyaseti yaptığı
yaptığımı düşünüyorum. Şimdi bir kararımız var, üç dönemden sonra
bir daha aday olamayacaksınız. Birileri üzülüyor, ağlıyor olabilir,
birileri bundan vazgeçilsin diyebilir, ben çok şükür yarabbi
diyorum. Demek ki 5 dönem milletvekilliğinden sonra 40 yıllık
siyasetin bir yerde nokta, virgül konulması şart. Ama ben madem ki
kararımız, budur, buna saygı duyuyorum, 'ben aday değilim' diyorum.
Bunu bugünden söylememin hiçbir mahsuru yok, bunu bugünden
söylemeyenler belki yarına ait bir hesapları vardır onun için
söylemiyordur. Ömrüm olursa 2015 seçimlerinde ben milletvekili
adayı değilim, şartlar değişir mi değişmez mi? Hiç onu da
hesaplamıyorum. 'Peki kardeşim sen milletvekili adayı olma ama
belediye başkanı adayı ol' derlerse, ona da bugünden cevap
veriyorum kimse benim üzerimden hesap yapmasın. Ben 'belediye
başkanlığını da düşünmüyorum' diye bugünden söylüyorum. Benim
gidişimi bir fırsat olarak görmeye çalışanlar var, başkaları
üzerinden hesap yapıyorlar. İnsana dayanma ölür, ağaca dayanma
kurur...''