Arınç 28 Şubatı hayırlı gördü
Abone olBülent Arınç 28 Şubat sürecini hayırlı gördü. Dayanağı da Kuran'dan bir ayet.
Bülent Arınç farklı üslubuyla Türk siyasi hayatının önemli
isimlerinden. Bazen duygusal bazen de sert sözleriyle dikkat
çekiyor. İçinden geleni diline döken siyasetçilerden.
Bülent Arınç Vatan gazetesinden Ruşen Çakır'a konuştu. Birbirinden
önemli açıklamalar yaptı. İşte o ropörtajdan bazı bölümler..
Arınç’a ilk olarak “Milli Görüşçülük nasıl bir şey?” diye sordum.
“Bugünkü konuşmamızı Milli Görüş üzerine mi yapacağız?” diye sorup
anlattı:
“Evet biz Milli Görüş geleneğinden geldik, yetiştik. Çok basit
olarak özetleyecek olursak: Önce ahlak ve maneviyat yani maddi ve
manevi anlamda kalkınma. Milliyetçilik anlamında değil ama
vatanını, toprağını, bayrağını sevmek; millici olmak. Batı’nın
sistemlerini değil de milletimizi bin yıldır var eden temel düşünce
esaslarına sahip olmak ve bunlarla kalkınmak. ”Adil düzen“ bunun
ekonomik yönüydü. ”Milli Görüş öze dönüştür“ deniyordu. Tarih,
inanç, dil, kültür birliği ana damarları oluşturuyordu. Biz Milli
Görüş’te kendimizi görüyorduk.”
’Acı gerçekleri gördük’
Arınç Milli Görüş geçmişiyle açık açık ilk hesaplaşanlardan
biriydi. Kendisine neden koptuklarını sorduğumda hemen 28 Şubat
dönemini anlatmaya başladı: “Çocukluğumuzdan beri attığımız
‘Erbakan Başbakan’ sloganı nihayet gerçek olmuştu. Bir yıl içinde
iyi de bir ivme yaşandı ama dışarıdan müdahalelerle hükümet istifa
ettirildi. O tarihte yaşadığımız olaylar Türkiye’de yaşadığımız
gerçeğini çok acı bir şekilde önümüze serdi. Türkiye’de siyasal
iktidarların sadece halk desteğiyle ayakta durabilme gücüne sahip
olmadığını gördük.”
28 Şubat'ta tıkandık
Arınç bütün bu gelişmelere karşı Erbakan ve yakın çevresinin
gerekli adımları atamadığını söyledi ve şöyle devam etti: 28
Şubat’ta iyice tıkandığımızı gördük ve öteden beri parti
politikalarını eleştiren bir grup arkadaş ‘biz çok farklıyız, bize
müsaade’ dedik. FP mağdur olarak seçimlere girmesine rağmen üçüncü
parti olabilmişti. Giderek marjinalleşiyorduk. Uzun tartışmaların
ardından AK Parti’yi kurtuluş olarak kurduk.
Ayıpsız ayrılık istedik
Kendisine “FP kapatılmasaydı da ayrılır mıydınız?” diye sorduğumda
“Bu çok önemli bir soru, Aşil’in topuğu gibi” dedi ve devam etti:
“Çünkü biz o siyasi harekette doğduk ve yetiştik. Ordan kopmak
kolay değildi. Eleştirilerimizin hiçbir etkisi olmayacağını
biliyorduk. Bu çizgiyle bir yere varmak kolay değildi. Ama ’ayrılın
o zaman’ demek kolay, ayrılmak zordu. Sadakat denen bir şey vardı.
Bir vesile olması lazımdı ’ayıpsız bir ayrılık’ istiyorduk.”
’Diline düşecek biri miyim’
Ve bir aşamadan sonra isim de veriyor: “Bir insan korkusunu,
endişesini bu kadar açık eder mi? Benim yeniden TBMM Başkanı olup
olmamamı pazarlık konusu yapabilir mi? Yani biz Ahmet Hakanların,
Özköklerin diline düşecek kadar basit insanlar değiliz. Onlar
yaptıklarıyla kamu vicdanında yargılanacaklar. Bizler de medyada
gerçek, dürüst, vatansever, işini iyi bilen insanları takip etmeye
devam edeceğiz.”
28 Şubat’ın hayrı
Arınç’a bir zamanlar “ne zaman AB taraftarı oldunuz?” diye
sorduklarında “28 Şubat’tan beri” demişti. Ben de kendisine “28
Şubat hayırlı mı oldu sonuçta?” diye zor bir soru sordum bir ayet
ve bir hadisle cevap verdi: “Ayette ’Sizin hayır
gördüğünüzde şerler, şer gördüğünüzde hayırlar gizlenmiş
olabilir’ diyor. Ayrıca ’olanda hayır var’ diye bir hadis
var. 28 Şubat keşke olmasaydı, böyle bir kesinti yaşamasaydık.
Fakat sonuçta 28 Şubat’ı yapanlar yanıldılar. Bu sadece o günle
sınırlı kalmadı. Bugün de aynı kafayla hareket edenlerin ne kadar
büyük bir yanılgıya düştüklerini görüyoruz.