Arıların tek işi bal yapmak değil
Abone olArılarının tek işinin bal yapmak olmadığı, nektar ve polen topladıkları çiçeklerin döllenmesini ve ürün oluşmasını sağladıkları bildirildi.
Arılarının tek işinin bal yapmak olmadığı, nektar ve polen
topladıkları çiçeklerin döllenmesini ve ürün oluşmasını
sağladıkları bildirildi.
TEMA Vakfı Arıcılık Danışmanı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet
İnci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bitki örtüsünün çok çeşitli
olduğu Anadolu'nun, dünyanın en verimli bazı arı ırklarından olan
Kafkas, Anadolu, Meda, Suriye, Kıbrıs, Muğla ve Karnica cinsi
arıların da anavatanı olduğunu söyledi.
Anadolu insanının 3 bin yıllık bir arıcılık geleneği bulunduğunu
ifade eden İnci, ''Arı'' denildiğinde ilk olarak balın akla
geldiğini, ancak arıların tek işinin bal yapmaktan ibaret
olmadığını, arıların nektar ve polen topladıkları çiçeklerin
döllenmesini ve ürünün oluşmasını sağladıklarını vurguladı.
Arıların 1 gram (bir damla) balın üretimi için yaklaşık 120 bin
çiçeği ziyaret ettiklerini anlatan İnci, şu bilgileri verdi:
''Bitkilerin gelişmesinde, tarımsal ürünlerin oluşmasında ve
hayvancılığın ana girdisi olan yem bitkilerinin veriminde, arılar
su ve gübre kadar önemlidir. Özellikle zararlı böcek mücadelesi
yapılan tarım alanlarında, diğer dölleyici böcekler öldükleri için,
döllenmede mutlaka bal arısına ihtiyaç duyulmaktadır. Ayçiçeğinde
hiç döllenmeyen tarlalardaki verime göre, arılarla yeterli döllenen
tarlalardaki verimin 5 kat arttığı görülmektedir. İdeal döllenme
için her 3 dekar ayçiçeği tarlasında 1 arı kolonisi bulundurulması
gerekmektedir. Bu bir koloni 3 dekarlık alandan 20-30 kilogram
arasında bal toplayabilmektedir. Bir koloninin 3 dekarlık ayçiçeği
tarlasında sağladığı ürün artışının değeri, ürettiği balın
değerinin en az 10 katıdır.''
''Yeni dünya'' meyvesinde arılarla döllenmeyen ağaçlarda çiçeklerin
yüzde 4'ünün meyve tuttuğunu, arılarla döllenmiş çiçeklerde ise
meyve tutma oranının yüzde 83'e çıktığını belirten İnci, yem
bitkisi olan yoncada arılarla döllenmeyen tarlada tohum bağlama
oranının 1-2, arılarla döllenen tarlada ise bu oranın yüzde 53
olduğunu vurguladı.
Bu örnekleri teyit eden binlerce bilimsel araştırma bulunduğuna
işaret eden İnci, ''Arının polinasyon özelliğini bilen Albert
Einstein, arılar olmazsa tarımsal ürünün de olamayacağının önemini
vurgulamak için, arılar öldüğünde insanların da aç kalarak
yaşamlarının biteceğine işaret etmiştir'' dedi.
Türkiye'de var olan 120 bin bitkinin büyük bölümünün nektarlı ve
polenli olduğuna ifade eden İnci, sözlerini şöyle tamamladı:
''Rehabilite edilecek bozuk mera ve orman alanlarına paralel olarak
ballı bitkiler miktar ve çeşit olarak daha da artacaktır. Balın dış
satım şansı yüksektir. Bu imkanlar iyi değerlendirilerek, Türkiye
arıcılığını bugünkünün en az 10 katı büyütmek mümkündür. Diğer
yandan halen 225 bin ton bal ithalatıyla çok önemli bir pazar olan
AB topluluğunun bal açığını karşılamada Türkiye'nin diğer tarımsal
ürünlerinin hiç birisinde olmayan önemli bir şansı
bulunmaktadır.''