Aria-Aycell birleşmesi sancılı
Abone olAria-Aysell birleşmesini öngeren karar hukuki gerçekliği ve bağlayıcılığı açısından Danıştay'a soruldu.
Telekomünikasyon Kurumu, Aria ve Aycell birleşmesini öngören
Bakanlar Kurulu prensip kararının hukuki geçerliliği ve
bağlayıcılığının bulunup bulunmadığı konusunda Danıştay’dan görüş
istedi. Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Ömer Arasıl, Aycell-Aria
birleşme kapsamında Telekomanikasyon Kurulu’nun 3 adet kararının
bulunduğunu bildirdi. Arasıl, bu kararlardan ilkinin birleşme
çerçevesinde Telekomünikasyon Kurumu’na yapılacak başvurunun
yöntemine ilişkin olduğunu kaydetti. Başkan Arasıl, ikinci kararın
da konuyla ilgili olarak çıkarılan Bakanlar Kurulu prensip
kararının hukuki geçerliği ve bağlayıcılığının bulunup bulunmadığı
konusunda Danıştay’dan görüş sorulmasına yönelik olduğunu söyledi.
Arasıl, bu karara dayanarak Danıştay’dan görüş istediklerini
bildirdi. Ömer Arasıl, üçüncü karar çerçevesinde de Ulaştırma
Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürlüğü’ne bir yazı yazdıklarını, bu
yazıda birleşme için yeni bir yasanın çıkması gerektiği yönündeki
Kurum görüşünün iletildiğini belirtti. Arasıl, Ulaştırma
Bakanlığı’nın yeni bir yasa hazırlanması konusuna sıcak baktığını
da kaydetti. Arasıl, birleşme çalışmaları çerçevesinde ilgili
şirketlerle pek çok ortak toplantı yaptıklarını, birleşme sürecinin
tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi. Birleşmeye ilişkin olarak
alınan Bakanlar Kurulu Prensip Kararı, bilinen anlamda bir bakanlar
kurulu kararı niteliği taşımadığı için Cumhurbaşkanı’na onay için
gönderilmedi ve Resmi Gazete’de yayımlanmadı. “Gizli” ibareli
prensip kararı 4 maddeden oluşuyor. Birinci madde, Türk Telekom’un
GSM operatörü Aycell’in, GSM 1800 lisansına sahip başka bir
operatörle birleşmesini öngörüyor. İkinci maddede Telekomünikasyon
Kurumu’nun, birleşmenin ardından 300 milyon dolar aktarması
düzenleniyor. Bu maddenin açık olmadığı, söz konusu tutarın yeni
kurulacak şirkete mi yoksa iade edilecek lisans karşılığı ilgili
şirkete mi ödeneceğinin belirsiz olduğu kaydediliyor. Bu madde
çerçevesinde ayrıca 3.5 yıl süreyle görev sözleşmesine konu
lisansın satılamayacağı da karara bağlanıyor. Prensip kararındaki
diğer iki madde de teknik düzeydeki düzenlemelere işaret
ediyor.