İNTERNETHABER- Bitkiler aktif hareket edemediklerinden kalkıp ta diğer bitkinin yanına gidemez. Peki bir erkek çiçekteki polen, dişi çiçekteki yumurtaya nasıl ulaşacak? Bunun için bitkiler ile hayvanlar arasında müthiş bir zaman ayarlaması yapılmış! Mesela gelincik çiçeği, temmuz ile ağustos aylarında sabah beş buçuk ile on saatleri arasında tohum tozlarını yani polenlerini yayar. Aynı saatlerde arılar ile diğer böcekler gelerek bu tozlara bulanırlar. Böylece böceklerin beslenme saatleri ile bitkilerin tohum tozlarını yayma saatleri aynı zaman dilimine rastlamış olur. Başka bir deyişle bitkilerin ve hayvanların biyolojik saatleri aynı zaman dilimine ayarlanmıştır. Böcekler yaratılmasa idi, bir elma ağacından arzu ettiğimiz verimi zor elde ederdik. Şeftali, armut, badem, erik, baklagiller ve daha birçok bitki cinsleri. Çiçeklerden birçoğunun sanki böcekler, arılar iniş platformu olarak düzenlenmiş dudakları veya ona benzer yapıları vardır. Böcekler çiçeklere rahat konup dillerini çiçeğin ortasındaki nektar yuvasına uzatır ve alacaklarını alırlar. Bu sırada çiçeklerle aralarında toz alışverişi olur. Ziyaret edilen çiçeklerin tozlarını kapsın diye böceklerin vücudu kıllarla örtülmüştür. Bu kozlarda böceklerin vücuduna iyice yapışsın diye yapışkan, dikenimsi ve girintili çıkıntılı yaratılmıştır. Böceklerin çalışma disiplini, tozlaşmada en yüksek verimi elde edecek şekilde düzenlenmiştir. Çiçekleri gelişigüzel toplamazlar. Hangi cins çiçekten toz alınmaya başlanmışsa çevredeki bitinceye kadar o cins üzerinde çalışırlar. Aksi takdirde farklı çiçekler arasında dolaşır durur, toplanan çiçek tozlarının birçoğu ait olmadığı ve hiçbir işe yaramayacağı yerlere bırakılmış olurdu. Tozlaşma hadisesine bitkilerin n büyük katkısı renkleri ile olur. Renkleriyle böcekleri büyüler. Renklerin cazibesine kapılan böcekler çiçeklere koşar ve tozlaşma yani döllenme hadisesi gerçekleşmiş olur. Buradaki bu ayarlama işi olmasa, tabiatta neler olurdu veya neler olmazdı. Bitkiler dünyasında ne gariplikler yaşanır, bu yaşananlar hayvanları ve biz insanları nasıl etkilerdi?