Arena tribünlerinde rakı servisi!
Abone olDerbi maçta tribünde rakı içerken görüntülenen alemci Fatih Balaban'dan olay yaratacak açıklama...
Fatih Balaban derbi maçta tribünde rakı servisi yapıldığını
iddia etti.
Türk Telekom Arena'daki rakı skandalıyla ilgili yeni bir iddia.
Tribünde rakı içerken çektirdikleri fotoğrafla Türkiye'nin
gündemine oturan alemci taraftarlardan Fatih Balalan'dan çarpıcı
açıklamalar...
PLASTİK BARDAKLA SERVİS!
Takvim gazetesinin haberine göre, Balalan'ın açıklamaları,
Arena'daki çok çarpıcı bir gerçeği ve çok büyük bir faciadan
dönüldüğünü gözler önüne serdi.
Balalan, tribünde herkese rakı servisi yapıldığını söyleyerek,
"Bize plastik pardakların içinde rakı verdiler. Biz de
içtik. Gördüğüm kadarıyla bizimle birlikte çok sayıda taraftar da
rakı içiyordu. Fakat siz sadece bizi görüntülediniz" diye
konuştu.
HER YERDE İÇKİ İÇİLİYORDU
Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel'e atılan şişenin kendilerinin
oturduğu yerin sol tarafından sahaya fırlatıldığını da söyleyen
Fatih Balalan, "Sadece bizim oturduğumuz tribünde değil,
diğer tribünlerde de içki içildiğini duydum" dedi.
BU GALATASARAY'DA İLK ŞİŞE OLAYI DEĞİL.. AYRINTILAR SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]Türk Telekom Arena Stadı'ndaki şişe ünlü oldu ama
Avrupa'da bile ses getiren bir şişe daha var. 1976'da Anderlecht'e
attığı '70'lik' şişesi olay olan Galatasaraylı'dan önemli
açıklamalar.
Namık Kemal Carruh'un Radikal'e yaptığı açıklamalar şu şekilde:
Namık Kemal ağabeyle, geçtiğimiz kasım ayında, Galatasaray-Beşiktaş
maçına giderken tanışmıştık. Maça yetişebilmek için bindiğim
taksinin şoförüydü. Onun, “Boşuna gidiyorsun, bu sene bizden bir
şey olmaz” demesiyle başlayan sohbetimiz, parlak Anadolu
deyişleriyle dolu ve son derece keskin ve ‘hınzır’ bir mizah gücüne
sahip sözleri sayesinde kahkahalar içinde geçti. Ayaklı bir
Galatasaray kütüphanesiydi adeta. 1976’dan o güne, neredeyse her
maçı tüm ayrıntılarıyla hatırlıyordu. Ama kızgındı ve maçlara
gitmeyi bırakmış, belki de ertelemişti.
Sonra, henüz 16 yaşındayken gittiği ilk maçta başına gelen, daha
doğrusu biraz da onun çocuksu gayretiyle “Galatasaray’ın başına
gelen” olayı anlattı. 1976’da Anderlecht’le oynanan Avrupa Kupası
3. tur maçında “iyi oynadığı için” kızdığı Anderlecht’in Hollandalı
yıldızı Arie Haan’a bir rakı şişesi fırlatmıştı. Şişe korner atan
oyuncunun beline gelmiş, o yerde acı içinde kıvranırken hakem maçı
tatil etme düşüncesiyle soyunma odasına gitmiş, sonra bir şekilde
ikna olarak dönmüş ve oyun devam etmişti. “Şimdiki aklım olsa asla
yapmam tabi. O zaman bile çok üzülmüştüm” diyordu. O gün telefon
numarasını istedim ve bunun yazılmasından rahatsız olup
olmayacağını sordum. “Niye olayım” dedi. Anlaştık.
Namık Kemal ağabey haklı çıktı. Beşiktaş’a da yenildik. ‘Bu sene
bizden bir şey olmaz’dı. Şişe konusu da küllendi.
Ta ki Arena’daki ilk derbide Fener kalecisine bir rakı şişesi
atılana kadar. Şişe haberlerini görünce o günkü konuşmamızı
hatırladım ve aradım. “Ben de seni hatırladım olayı görünce” dedi.
Sonra ‘detayları’ konuşmak için anlaştık ve dün, ‘3 Kasım 1976’’yı
konuşmak üzere bir araya geldik.
‘Siftahı şişeyle yaptık’
Sivas İmranlı’dan, 16 yaşındayken İstanbul’daki akrabalarının
yanına gelmiş Namık Kemal Canruh. “O zamanlar TV yok. Memlekette
radyodan ve gazetelerden takip ederdik spor olaylarını. Benim
idolüm Gökmen’di (Özdenak). Gol atarken resimleri vardı
gazetelerde. Çok etkilenmiştim. Galatasaraylı oldum. O vakit
Anadolu’dan İstanbul’a gelen erkek çocuklar ya sinemacı ya şarkıcı
olmak ister. Benim hayalim gidip Gökmen’i, Yasin’i görmekti.”
Nişantaşı’ndaki bir apartmanda kapıcılık yapan amcasının yanına
yerleşip bir fabrikada, ‘1047 lira 25 kuruş maaşla’ işçi olarak
çalışmaya başlar. Sonra Anderlecht maçı gelir çatar. Gerçi ilk maçı
Brüksel’de 5-1 kaybetmiştir bizimkiler, ama o sıralar fırtına gibi
esen Anderlecht’i ve ‘onu yendiğimizi görmek’ için hücum eder
herkes maça. 15 liralık açık tribün biletleri tükenmiştir.
Karaborsadan 40 liraya bilet alır ve Dolmabahçe Stadı’nın deniz
tarafındaki kale arkası tribününe süzülür.
“İyi başlamıştık aslında. Adamlar müthiş ama. İkisi var ki
geliyorlar gidiyorlar gol atıyorlar. (Haan ile Rensenbrink’i kast
ediyor.) Vay sen misin gol atan! Kendimi kaybetmişim. Nasıl olduysa
elime bir rakı şişesi geçti. Bunların korner atan adamına doğru
attım. Sonra baktım adam yerde yatıyor. Birden korktum. Büyük biri,
‘kaybol ortadan’ dedi. Önce yer değiştirdim. Sonra da çıktım.”
‘O şişe’nin yarattığı infiali ertesi gün gazetelerde görmüş.
Zamanın en gözde Avrupa takımlarından birinin yıldızına koca bir
içki şişesi atmak ona, geçici de olsa, Avrupa çapında bir ‘gizli
ün’ kazandırmış: “Etrafımdaki herkes bu olayı konuşuyor. Kimi
kızıyor, kimi aferin diyor, ama ben korkudan sesimi çıkaramıyorum.
‘Acaba resmimi çekmişler midir’ diye endişe ediyordum. Sonra
unutuldu. Ben de maçlara gitmeye hem de sürekli gitmeye devam
ettim. Tabii bir daha asla böyle bir şey yapmadan.”
‘Şişe G.Saray’ın beline indi’
Namık Kemal Canruh’un ünlü Hollandalı futbolcu Ariel Haan’a attığı
‘70’lik Altınbaş’ şişesi maçın ertesi günü gazetelerdeki yerini
alır. 4 Kasım 1976 tarihli Milliyet’te haber, ‘Şişe Haan’ın değil
Galatasaray’ın beline indi’ başlığıyla yer alır. 5 Kasım tarihli
Hüriyet’te ise olay Belçika basınındaki yansımasıyla aktarılır.
Belçika basını, sahaya atılan şişeyi ‘münferit bir kaçıklık’ olarak
görüp rakibini alkışlayan Galatasaraylıları uzun uzun övmüştür
nitekim.
Oğulları Raşit, Fatih ve Burak
Bu davranışı yüzünden pişmanlık duymuş ama Galatasaray’dan hiç
vazgeçmemiş Namık Kemal Canruh. Üç oğlunun adları Galatasaraylı
futbolculardan geliyor: Raşit (Çetiner), Fatih (Terim), Burak
(Dilmen). “Toptan çok anlamazlar ama adlarını aldıkları adamlar
gibi tutkulu Galatasaraylı oldular.” diyor. Bugün yaşananlar için
ne düşünüyor peki, Fenerbahçe kalecisine şişe atanlar için? “Bazı
adamlar bir biletle tüm kulübü satın aldığını sanıyor. Bu açık
tribünde işçi bir çocuk da olabilir, locada bir ‘beyefendi’ de...
Ali Şen (eski FB Başkanı) bazı maçlardan önce, “Ne olursa olsun
almak zorundayız” diye demeç verirdi. Bunu duyan cahil biri
durumdan vazife çıkarıp her işe girişebilir.”
Peki ya G.Saray’ın durumu? “Öyle arılar olacak ki böcekler göze
batmasın” diyor, “Hakan Şükür 20 yıla damga vurabilirdi. Siyaseten
yediler. Şimdi arı gibi çalışan kimse yok.”
Domuz başı atan var
Dünyanın her yerinde sahaya atılan ilginç cisimler var. Domuz
kafasından, tokmağa scooterdan, bilardo topuna, hatta sahte el
bombasına kadar bir çok şey atıldı sahalara. Barcelonalıların
Real’e transfer olmasına kızdıkları Figo’ya 2002’de attığı domuz
kafası bunların en ünlüsü. İngiltere 2. Ligi’nde 6 Haziran 1966’da
Brentford - Millwall maçında ise sahaya sahte el bombası
atıldı.