Ardıçtan Mağdene destek
Abone olAkşam yazarı Ergin Ardıç 3 yıla kadar hapsi iskenen Perihan Mağden'e destek çıktı.
Akşam yazarı Ergin Ardıç halkı askerlikten soğuttuğu iddiasıyla Perihan Mağden'e istenen 3 yıl hapis istemini eleştirdi. Ardıç kanunun Muğlak olduğunu yazdı.
Yazı: Engin Ardıç
Kaynak:
-Perihan Mağden'le yirmi küsur yıl önce 'bir reklam ajansında metin yazarlığı' yapmıştık, masalarımız yan yana dururdu, ben ona Mickey Mouse derdim (yok, dişisi Minnie tabii)... Bir de Denizli gezimiz vardır 'bakır tel sanayiinin sorunlarını irdelemek üzere', sıcak ve sıkıntıdan patlamıştık; hatırlatsam sevinir mi, yoksa 'yaşımı meydana çıkarıyorsun' diye kızar mı?...
Perihan Mağden'i ağır cezaya vermişler, üç yıla kadar istiyorlar, suçlama 'halkı askerlikten soğutmak'.
Dava hakkında olumlu olumsuz hiçbir şey yazamam, çünkü yasak.
Ama kanunu eleştirebilirim, çünkü serbest.
Muhterem hukukçular, kanun 'muğlak' olduğu sürece kararlar da 'meşkuk' olurlar.
Ne demektir 'halkı askerlikten soğutmak'? Ölçüsü nedir? Sınırı nedir? Nerede soğutma başlar, ne zaman kışkırtma biter, neden sonrası ihanete girer?
'Askerlikte silah taşımak istemeyenden başka türlü yararlanılsın, öğretmenlik yaptırılsın, ağaç diktirilsin' demek birilerini soğutmak mıdır?
Peki 27 Mayıs darbesinden sonra 'yedeksubay öğretmenlik' yaptırılmış binlerce kişi soğumuş mudurlar vatan görevinden?
Bana dört ay erlik yaptırdılar, başka arkadaşlara on sekiz ay yedeksubaylık... Biz terhis olduğumuz zaman 'kalanlar' bizden epeyce soğumuşlardı vallahi... Bu kararı alan yetkililer soğutma kapsamına girerler mi? 'Bedelliyi' çıkaranlar 'bedelsizleri' soğutmuş olmuyorlar mı? Ben de şimdi iki ay yapan 'Alamancılara' bakıp da soğursam ne olacak?
Haaa, soğuma tehlikesi, henüz yapmamış olan gençler için mi geçerli? Çağdışına çıkmış morukların soğuma hakları var mı peki o zaman? Yetmiş yaşında bir ağabeyim bana 'askerlik yorucu ve zahmetlidir' derse suç işlemiş olacak mı?
Şimdi tutsam, 'askerlikte çok çile çektim, altı gün altı gece uykusuz gezdiğimi bilirim' desem bu soğutmak mıdır? Yoksa paçayı kurtarmak için 'altı değil kırk altı gece de uyumasam bu vatana canım feda' şeklinde 'hamasi' bir cümle eklemem mi gerekecektir?
Zorunlu askerlik, kanunun 'amir hükmü' olduğu sürece gitmemek de suçtur, gitmeyin demek de... Tamam, kabul. Gitmeyeni ve göndermeyeni yakalayın, canına okuyun. Fakat bir yandan giderken bir yandan 'zorunlu askerlik kaldırılsın' demek suç mudur?
O zaman şu 'soğutma' kelimesini kaldırınız, 'askere gitmemeye açık teşvik' gibi daha somut bir tanım getiriniz. Hukuk dilinde, isteyenin istediği yere çekebileceği kelimeler kullanmayınız. Yürürlükteki yasada 'soğutacak etkinlikte teşvik veya telkin' tanımı kullanılmış, etkinliğin ölçüsü ne olacaktır? Telkinin dozu nedir? Kaç köylü çocuğu hepi topu kırk bin satan Radikal Gazetesi'ni, fiyat kırmadan önce altı bin satan Aktüel Dergisi'ni ve Perihan'ın uçuk kaçık yazılarını okudu da soğudu acaba, merak ettim.
Benzer bir saçmalık 'Türklüğe hakaret' kavramıdır.
Türk milletine hakaret, suçtur, suç olmalıdır. Türk devletine hakaret, suçtur, suç olmalıdır. Fakat 'Türklük' kavramının ucu neresidir? Aziz Nesin 'halkın yüzde altmışı aptaldır' dediği zaman Türklüğe hakaret etmiş midir? Türklük içine 'halk' gibi soyut bir tanım da girer mi? Peki, millete hakaret suç, halka hakaret serbest midir? 'Toplum' dersem sıyırır mıyım?
TC vatandaşı bir Yahudi mi daha Türk, yoksa Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Budist bir Uygur mu daha Türk?
Ben şimdi 'şu Taciklerin de adam olacakları yok, Kırgızlar da pek hıyar' desem Türklüğe hakaret etmiş olur muyum?
Fransız hukukunda 'Francitude', İngiliz hukukunda 'Englishness', Alman hukukunda 'Deutschlichkeit', İtalyan hukukunda 'Italianessa' diye bir tanım var mıdır?
Avrupa Birliği'ne gireceğim demiştiniz de, o bakımdan sordum...