Ardıç'a bir hoşgeldin daha
Abone olStar Gazetesi'nden Akşam Gazetesin'ne geçen Engin Ardıç'a Yalçın Pekşen, bir anısıyla "Bir kez daha hoşgeldin." dedi. Pekşen ve Ardıç'ın anısı şöyle:
Yalçın Pekşen,yazısyla Akşam Gazetesi'ne yeni transfer olan
Engin Ardıç'a bir anısıyla hoşgeldin dedi...
Nüfus kağıtlarımız eskiyor mu ne? Ona hiç kuşku yok da, nüfus
kağıdı ile birlikte kafalarımız da eskiyor mu? Bütün mesele
o...
Doğrusu bende bazı kuşkular oluşmaya başladı. Her yeni yazar (köşe
yazarı) ortaya çıktığında kendi mihenk taşıma şöyle bir vuruyorum;
benden aldığı not (tamamen kişisel bir not, yazarın değeriyle
ilgisi yok) düşükse telaşa kapılıyorum. Kendi kendime
- Yoksa 'Nerede o eski enginarlar?' deme yolunda mısın?...diye
soruyorum.
Telaşa kapılmamın nedeni şu: Hiç kuşkum yok, yeni veya genç
yazarlarla yollarımız iyice ayrılmaya başladığı zaman elbette
bizlere yol gözükecek.
Şimdi samimi bir itiraf: Gazetemize son günlerde birçok yazar
geldi, ancak Engin Ardıç'ın gelişi beni diğerlerinden daha fazla
mutlu ettiği için yine telaşa kapıldım.
Bir tek tesellim var; belki bunda Engin'le hukukumuzun epey
eskilere dayanması da rol oynamıştır.
80'li yılların başı...
NOKTA dergisinden yeni ayrılmıştım. Ama benim yayın hayatına
soktuğum derginin kaderini takip etmekten de kendimi
alamıyordum.
'Günün birinde eski dergimde adı sanı duyulmamış biri güzel bir
yazı yazdı.
Bir yazıyı herkes yazabilir. Tiyatro dünyasında sıkça söylendiği
gibi bir tiyatro oyununun ilk perdesini herkes yazabilir. İkinci
perdeyi ise sadece tiyatro yazarları. Devamı şöyle: Üçüncü perdeyi
daha kimse yazamadı.'
* * *
'Gazetecilikte de aynı espri geçerlidir. Bir yazıyı herkes
yazabilir. Tiyatrodan farklı olarak ikinci, üçüncü yazıyı da. Ama
hemen hemen hepsi oluyorsa artık bir yazar karşısındasınız
demektir.
Engin Ardıç'un yazılarının hepsi usta işi, pırıl pırıl röportajlar,
izlenimler, denemelerdi.
Meslekte sivrilmeye başlayanlar karşısında uzun süre 'üç maymun'
oyununu sürdürmeyi prensip edinmiş olan Bab-ıali, Engin'i de uzun
süreler boyunca görmezden geldi.
Ne ki, bir nokta var. Siz görmezden gelseniz de sonunda o noktaya
ulaşıyor yazar. Engin Ardıç işte o noktayı aştı ve karşımıza resmen
çıktı...
Bolca nostalji, bolca humour, bolca malumatfuruşluk (kendi
deyişidir) o Engin işte...
Aramıza hoşgeldin...'
* * *
Yukarıda tırnak içine aldığım bölümleri Engin'in bir kitabına önsöz
olarak yazmıştım. Bugün yeni bir yazı yazmak yerine, o yazıyı
kullanmamın nedeni şu: Gazeteye yeni bir yazar geldiği zaman kurum
içi dayanışma nedeniyle övülmesi adettendir.
Amacımın bu olmadığını, sadece samimi fikirlerimi açıkladığımı
göstermek için 20 yıl öncesinde yazdığım yazıyı köşeme taşıdım.
Zaten övgüye ne gerek var; yazılarını yarından itibaren
okuyacaksınız.
Ben şu kadarını söyleyeyim: Engin Ardıç'ın her fikrine katılmasanız
bile hiçbir yazısına kayıtsız kalamayacaksınız.
Kendisine bir kez daha 'Aramıza hoşgeldin' diyorum.
YAZI:Yalçın PEKŞEN