Ardıç, kadın programlarını alaya aldı
Abone olEngin Ardıç yine yapacağını yaptı. Son günlerde artan "Kadın Programı" tartışması hakkında Ardıç da görüş belirtti. Görüş belirten Ardıç olunca ortaya böyle bir şey çıktı:
Akşam yazarı Engin Ardıç, kadın programlarının yayından kaldırılışıyla ilgili yazı yazdı. Tabi yazıyı yazan Ardıç olunca isimli başlığı atmak hiç de zor olmadı...
Yazı : Engin Ardıç
Kaynak :
Feministler iki şeye çok kızarlar... Bugün onları sevindireceğim. Yok efendim, dayak yiyen kadınları, okutulmayan kadınları, çalıştırılmayan kadınları, bir çocukla konuştu diye öz babası tarafından gırtlağı kesilen, televizyon programında başını açıp 'kocam beni dövüyor' dediği için öz oğlu tarafından kurşunlanan kadınları savunanları, kadın haklarını, kadını bırakın temel insan haklarını savunanları kastetmiyorum...
Onlar feminist değiller. Onlar o kadar feminist değiller ki, bu kelimeden nefret ediyorlar ve her söze 'ben feminist değilim' diye başlıyorlar. Kendilerine bir de yeni isim buldular. 'Girl power'... Kız gücü!
Ben, rahmetli Can Yücel'in 'Türk karı kuvvetleri' dediği takımdan sözediyorum.
Erkeklerle 'temelde' zoru olanlardan. Çünkü temelde, gizli ya da açık, sevici olanlardan, erkeklere nefret kusanlardan.
Sevicidirler ama beni hiç sevmezler mübarekler ha!
İşte bunların çok kızdıkları iki konu vardır:
Bir: Niçin onlar da erkekler gibi ayakta işeyemiyorlar?
İki: Niçin erkekler de onlar gibi regl olmuyorlar?
Sorunlarının ikinci bölümüne günün birinde çözüm bulunursa kendilerine bildireceğim, şimdilik ilk bölümün hallolduğunu söyleyip onları sevindirelim.
Kadınların da ayakta işeyebilmelerini sağlayan bir araç yapıldı, adı da Magic Mate... Sihirli arkadaş...
Efendim bu, 'bayanların da küçük tuvalet ihtiyaçlarını ayakta karşılamalarını sağlayan' (kibarlığa kitakse) karton bir aparatmış.
Bu karton aparattan bilmemkaç tanesi bir kutu içinde satılıyor, 'kullan at' felsefesi uyarınca.
Bir ucu geniş, bir ucu dar bir boru bu.
Geniş ucunu kukuna tutuyorsun, daha doğrusu önüne kapatıyorsun, dar ucu da toprağa ya da 'pisuvara' bakıyor tabii.
Çişini koyuveriyorsun, 'adeta bir erkeğin penis kanalı boyunca ilerler gibi', yerçekiminden de hız alarak şırıl şırıl gidiyor, eh, borunun öbür ucundan çıkıyor işte. Mesele bundan ibaret.
Tek kullanımlık. Taharet bezi gibi yıkayıp ütüleyip yeniden kullanıma sokulması tavsiye edilmiyor.
Boruyu çöpe atıyorsun. Fakat burada, işini bitirdikten, hacetini giderdikten sonra erkekler gibi 'sallama' faslı yok. Gene babadan kalma, pardon, anadan kalma yöntemle, silineceksin... Sallanıp da yerine sokulan Magic Mate modelini henüz icat edememişler. Zaten ip gibi G-String donunda yer yok ki, nereye sokacaksın?
Yok, oraya olmaz. Sakın ha.
Bu aygıtın değerli lezbiyen kardeşlerime hayırlı uğurlu olmasını diliyor ve onları 'erkekler tuvaletine hoşgeldiniz abiler' diyerek kucaklıyor, bağrıma basıyorum. Fakat bizde onların bilmedikleri bir olay vardır, yanımda dikilirken sakın ayağıma işemesinler ha, kavga çıkar. İlk günler acemiliğin de verdiği bazı küçük kazalar olacaktır tabii, o ayrı.
Peki, dam üstünde saksağan, ben de bu yazıyı niçin mi yazdım?
Hiiiç. Bugün pazar da, onun için.
Yazı : Engin Ardıç
Kaynak :
Feministler iki şeye çok kızarlar... Bugün onları sevindireceğim. Yok efendim, dayak yiyen kadınları, okutulmayan kadınları, çalıştırılmayan kadınları, bir çocukla konuştu diye öz babası tarafından gırtlağı kesilen, televizyon programında başını açıp 'kocam beni dövüyor' dediği için öz oğlu tarafından kurşunlanan kadınları savunanları, kadın haklarını, kadını bırakın temel insan haklarını savunanları kastetmiyorum...
Onlar feminist değiller. Onlar o kadar feminist değiller ki, bu kelimeden nefret ediyorlar ve her söze 'ben feminist değilim' diye başlıyorlar. Kendilerine bir de yeni isim buldular. 'Girl power'... Kız gücü!
Ben, rahmetli Can Yücel'in 'Türk karı kuvvetleri' dediği takımdan sözediyorum.
Erkeklerle 'temelde' zoru olanlardan. Çünkü temelde, gizli ya da açık, sevici olanlardan, erkeklere nefret kusanlardan.
Sevicidirler ama beni hiç sevmezler mübarekler ha!
İşte bunların çok kızdıkları iki konu vardır:
Bir: Niçin onlar da erkekler gibi ayakta işeyemiyorlar?
İki: Niçin erkekler de onlar gibi regl olmuyorlar?
Sorunlarının ikinci bölümüne günün birinde çözüm bulunursa kendilerine bildireceğim, şimdilik ilk bölümün hallolduğunu söyleyip onları sevindirelim.
Kadınların da ayakta işeyebilmelerini sağlayan bir araç yapıldı, adı da Magic Mate... Sihirli arkadaş...
Efendim bu, 'bayanların da küçük tuvalet ihtiyaçlarını ayakta karşılamalarını sağlayan' (kibarlığa kitakse) karton bir aparatmış.
Bu karton aparattan bilmemkaç tanesi bir kutu içinde satılıyor, 'kullan at' felsefesi uyarınca.
Bir ucu geniş, bir ucu dar bir boru bu.
Geniş ucunu kukuna tutuyorsun, daha doğrusu önüne kapatıyorsun, dar ucu da toprağa ya da 'pisuvara' bakıyor tabii.
Çişini koyuveriyorsun, 'adeta bir erkeğin penis kanalı boyunca ilerler gibi', yerçekiminden de hız alarak şırıl şırıl gidiyor, eh, borunun öbür ucundan çıkıyor işte. Mesele bundan ibaret.
Tek kullanımlık. Taharet bezi gibi yıkayıp ütüleyip yeniden kullanıma sokulması tavsiye edilmiyor.
Boruyu çöpe atıyorsun. Fakat burada, işini bitirdikten, hacetini giderdikten sonra erkekler gibi 'sallama' faslı yok. Gene babadan kalma, pardon, anadan kalma yöntemle, silineceksin... Sallanıp da yerine sokulan Magic Mate modelini henüz icat edememişler. Zaten ip gibi G-String donunda yer yok ki, nereye sokacaksın?
Yok, oraya olmaz. Sakın ha.
Bu aygıtın değerli lezbiyen kardeşlerime hayırlı uğurlu olmasını diliyor ve onları 'erkekler tuvaletine hoşgeldiniz abiler' diyerek kucaklıyor, bağrıma basıyorum. Fakat bizde onların bilmedikleri bir olay vardır, yanımda dikilirken sakın ayağıma işemesinler ha, kavga çıkar. İlk günler acemiliğin de verdiği bazı küçük kazalar olacaktır tabii, o ayrı.
Peki, dam üstünde saksağan, ben de bu yazıyı niçin mi yazdım?
Hiiiç. Bugün pazar da, onun için.