Ardıç Babıali'de eşek aramış
Abone olGazeteci Engin Ardıç, bir süreden beri üzeri örtülen ama hep var olan basının asparagas sorununu yine sivri dili ve tüm basını eleştiren tarzı ile aktarmış bugün.
Engin Ardıç'ın Star Gazetesi'ndeki köşesinde eşekleri
Tahtakale'de boşuna arıyormuşum, meğer orası yanlış semtmiş doğrusu
Babıali'ymiş dediği yazısı... Karışmayayım, kendi karanlıklarında
boğulsunlar diyorum, dayanamıyorum... Sonra da adımız ‘olumsuza’
çıkıyor... Çünkü okuyucu göz göre göre kandırılıyor. Yalan
yazılıyor. Bizim de görevimiz aksaklıklara, rezilliklere,
çapaçulluklara parmak basmaksa, buna da değineceğiz. Varsın köşe
yazarı hanımlar beğenmesinler. ‘Acımasız adam’ desinler. Birkaç
gündür bazı gazetelerde ‘1 milyon dolarlık banknot’ haberleri
çıkmakta. Evvelce de çıkmıştı. Ara ara ısıtıp sürerler bunu. Kimine
göre ‘Saddam’ın 1 milyon dolarlık banknotu ele geçirilmiş’...
Kimine göre de bu banknotun sahibi, paranın ‘sertifikasıyla
birlikte yakalanmış’... Polis, paranın sahte olup olmadığını
araştırıyormuş... Vay be... Hapı yuttuk desenize... Çünkü o
banknottan bende de var! Sertifikası da var, vallahi yandık... Evet
efendim, milyon dolar sahibiyim bendeniz! (Barlarda düzeyli
birliktelikler yaşayan kızlar, telefonlarınızı bekliyorum.) Ama ne
yazık ki hayal kırıklığına uğrayacaklar, çünkü o banknot
geçersizdir. Ona bakarsanız bende milyarlarca, hatta trilyonlarca
mark da var... Tahtakale’de bir eşek bulsam da şunları verip Euro
alsam, köşeyi dönsem diyordum(!), çıkmadı... Çünkü yanlış semtte
arıyormuşum. Babıali’ye bakmam gerekirmiş. O milyarlık, trilyonluk
marklar, yirmili yılların başlarının meşhur enflasyon marklarıdır!
Türk basınının kasalara sığdıramadığı şu bir milyon dolarlık ünlü
banknot da, Amerikan nümizmatlarının ‘hoşluk olsun diye’
ürettikleri bir nevi hatıra parası... Bende ‘1 milyon pound’
banknotu da var, bir filmde kullanılmıştı... Aksesuar yani, daha
doğrusu ‘butafor’. Teknik terimi budur. Gerçekte böyle bir para
yoktur. FBI pirelenmiş, şu ünlü geçersiz banknotu basan American
Bank Note Company hakkında soruşturma açmıştı... Dolandırıcılığa
yol açacağından, bunu bozdurmak isteyecek namussuzların, bozmak
isteyecek sersemlerin çıkacağından kuşkulanıyordu... Hoşluk,
bokluğa dönüşebilirdi... Yanlış yerde aramış, Türkiye’den çıktı. Bu
parayı 190 bin gerçek dolara ‘okutmak’ isteyenler enselenmişler...
Almak isteyen budalanın da aklına ‘bunlar milyonluk parayı niçin
yüz doksan bine bırakıyorlar’ sorusu gelmemiş... Heh heh heh... Bir
milyonluk dolarlık banknotu kendimin kaça aldığını da söyleyeyim
size: Tam beş dolar verdim! Gene aziz Türk matbuatına göre, bu
paradan ‘bazı müzeler ve kolleksiyoncular için sadece altı adet
basılmışmış’... Yuh be! Doksanlı yıllarda, elini öpen alıyordu,
ibadullah... Sertifikasında ‘sadece 500 bin adet’ basıldığı yazar.
Üzerinde açık seçik ‘non-negotiable’, yani ‘geçersizdir’ de yazar.
Ama bunun ‘Saddam’ın hazinesinden çıktığını’ söyleyen zavallıların
İngilizce bilgileri ‘vat iz dis, dis iz e buk’ düzeyinde olduğu
için anlamazlar. Bir bilene de sormazlar. Bendeniz de işin orasını
merak ediyorum zaten, acaba bu rezalet, bu asparagas bilgisizlikten
mi kaynaklanıyor, yoksa ‘sansasyon’ yaratma çabasından mı? Okuyucu
etkilenecek, vay be, alçak Saddam’a bak, kaç parası varmış, biz
burada ay sonunu zor getiriyoruz diyecek... Benim genel yayın
müdürlüğünü yaptığım gazetede, böyle bir haber yazan muhabir derhal
kapının önüne konur. İşte onun için beni de hiçbir zaman hiçbir
gazeteye genel yayın müdürü yapmadılar zaten, çünkü basında ciddi
bir eleman sıkıntısı başlayacak! Efendim, siyasi meseleler dururken
bu hikaye çok mu önemli? Hem çok önemsiz, hem de çok önemli.
Uluslararası toplantılarda boy göstermeyi bilen cici beyler acaba
basınımızın asparagas sorununu da tartışacaklar mıdır? Eğitim
yetersizliğini, kalitesizliği? Olur mu, sonra aç kalırlar.