Arapları doyuracak paramız yok cevabı

Cami görevlisi Şakir Alemdar, vakıf yetkilisinin "Güney Kıbrıs'taki Arapları doyuracak ne paramız ne de bütçemiz vardır. Git Arap elçiliklerinden sana bu parayı bulsunlar." cevabıyla şoke oldu.

BU YIL İFTAR YEMEĞİ VERİLEMEDİ

Peygamber Efendimiz'in (s.a.s.) süt halası ve Kıbrıs seferi şehidi Ümmü Haram'ın kabrinin bulunduğu Hala Sultan Tekkesi'nde bu yıl iftar yemeği verilemedi. Cami görevlisi Şakir Alemdar, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Güney'deki muhtaç Müslümanlara, Vakıflar İdaresi kontrolündeki Hala Sultan'da ve Bayraktar Camii'nde iftar yemeği verilmesi için ödenek istedi. Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Rauf Ersenal ise geçen seneki harcamanın hesabını vermesini istediği cami görevlisine, şu ifadelerle çıkıştı: "KKTC'de ihtiyaçlı olan o kadar insanımız varken Güney Kıbrıs'taki Arapları doyuracak ne paramız ne de bütçemiz vardır. Git Arap elçiliklerinden sana bu parayı bulsunlar."

Cihan Haber Ajansı'na konuşan Şakir Alemdar, Osmanlı Devleti döneminde vakıfların İslam’a ve Müslümanlara hizmet edilmesi için kurduğunu hatırlattı. Şakir Alemdar, “Eğer vakıfların neden kurulduğunu bilmiyorsan ve ya vakıfların çalışma prensiplerini besleyecek destekleyecek inanca sahip değilsen o zaman o kuruma hizmet edemezsin.” diye konuştu.

İftar bütçelerinin ortadan kaldırılmakla birlikte çok yakışıksız isnatların da yapıldığını iddia eden Alemdar, Hala Sultan’ın sanki Vakıflar İdaresi'nin ve ya Osmanlı Evkaf’ının malı değilmiş davranıldığını aktardı. Alemdar, “Vakıflar Dairesi neden sahip olduğu Hala Sultan Tekkesi ’ne bu kadar ilgisiz, bu kadar alakasız hatta dışlayıcı bir tavır takınmıştır? ”diye sordu.

KKTC'de birçok yerde iftar yemeği verildiğini ve bunu takdirle karşıladığını dile getiren Alemdar, "Her yerde iftar düzenlesinler fakat neden en önemli camimizde neden en önemli mabedimizde hali hazırda başlamış olan bir iftar hizmeti engellendi. Bu konuda şikayetçiyim.” dedi.

"VAKIFLAR İDARESİ İNGİLİZLERDEN BERİ TARUMAR EDİLİYOR"

KKTC’de Vakıflar İdaresi’nin sürekli suistimal edildiğini de öne süren Alemdar, bu dairenin İngilizlerden beri tarumar edildiğini iddia etti.

Alemdar, “ Bu daireyi sömürmek için insanlar her fırsatı kullanmışlar. Güney Kıbrıs’taki mülklerle Vakıflar Dairesi’nin şu anda hiçbir ilgi ve alakası yoktur. Ne cami ile ne tekke ile ne mezarlıkla hiçbiri ile alakadar değildir. Vakıflar Dairesi, acil olarak Güney Kıbrıs’taki malının mülkünün peşine düşmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Alemdar, Hala Sultan Tekkesi’nin Kıbrıs’taki en önemli İslami mabedi olmakla birlikte buranın Avrupa Birliği içerisinde aynı öneme sahip olduğunu aktardı.

“Hala Sultan Tekkesi bizim malımız.”diyen Şekir Alemdar şunları söyledi: “Senin kendi en önemli mülkünü başkasının idare etmesini bekliyorsun. Bu bize devlet olarak ve Kıbrıslı Türk milleti olarak bu bize hakaret edici bir ifadedir. Bize peygamber hediyesi olarak gönderilen Ümmü Haram hazretlerine bakamayacak kadar onun aciz bir durumdayız. Bu çok acınacak bir ifadedir. Bu şu anki devletimize de bir hakarettir.”

Şakir Alemdar, Vakıflar İdaresi'nden Güney Kıbrıs'taki 100'den fazla cami ve Müslüman mezarlığına sahip çıkmasını istedi.