Arap isyanı şimdi de İsrail'e sıçradı!
Abone olOrtadoğu'yu kasıp kavuran isyanlar şimdi de İsrail'e sıçradı.
Arap Baharı'nın Ortadoğu ülkelerinde estirdiği demokrasi
rüzgarından İsrail de nasibini aldı. Ancak bu rüzgar İsrailliler
için ''sosyal adalet'' şeklinde yorumlandı.
Ülke çapında başta Tel Aviv, Kudüs, Hayfa, Ber Şeva, Aşdod, Nasıra
olmak üzere 11 değişik kentte eş zamanlı düzenlenen ve yaklaşık 150
bin kişinin katıldığı gösterilerde, İsrailliler Binyamin Netanyahu
hükümetini protesto etti, hükümetten daha ucuz konut ve daha iyi
yaşam koşulları talebinde bulundu. İki hafta kadar önce Dafni Leef
adlı bir genç kızın, kiralık evinden çıkarılmasından sonra Tel
Aviv'in bilinen caddelerinden Rothschild üzerinde bir çadır
kurmasıyla başlayan protesto hareketi çığ gibi büyüyerek tüm ülkeye
yayılmış, daha ucuz iskan talebiyle başlayan protesto gösterilerine
anneler, aylardır toplu sözleşme gösterilerinde hükümetle
uzlaşamayan doktorlar, öğrenci dernekleri ve en son işçi
sendikaları ile ülkenin Arap vatandaşları da daha iyi yaşam
koşulları talebiyle katılmıştı.
Tel Aviv'de diğer kentlerle birlikte gece saat 21.00'de başlayan
protestolarda Netanyahu'ya ''diktatör'' diye
bağırıldı, ''sadaka değil, sosyal adalet
istiyoruz'', ''hükümet halka, halk hükümete
karşı'' sloganlarının atıldığı gösterilere katılanların
sayısının 30 bini aştığı bildirildi. Kudüs'te kent merkezinde Ben
Yehuda Caddesi'nde toplanan en az 12 bin kişinin daha sonra
Başbakan Netanyahu'nun resmi konutuna doğru yürüdükleri ifade
edildi. Haber kanalları, polis kaynaklarına göre ülke çapındaki
eşzamanlı protestolara katılanların sayısını çoğunluğu Tel Aviv'de
olmak üzere 150 bin dolayında olarak verdi. Organizatörlerin hiçbir
siyasi aralarında görmek istemediklerini belirttikleri gösteriler
için ikinci kez Başbakanlığı döneminde Netanyahu hükümetinin karşı
karşıya bulunduğu ''en akut kriz'' tanımı
yapılıyor.
''MADEM EKONOMİ İYİYE GİDİYOR''
Gösterilerle ilgili Jerusalem Post gazetesinde yapılan bir
haber-yorumda, İsrail'de ekonominin güçlü olmasına, OECD ülkeleri
arasında ekonomik büyümesi yüzde 5,2 ile en yüksek ülke olarak
gösterilmesine, işsizlik oranının yüzde 5,7'lere gerilemesine
rağmen insanların neden sokaklara döküldükleri incelendi.
Haber-yorumda, ''Madem ekonomimiz görece iyi gidiyor,
ülkenin her yerinde gösteri yapan gençler neden bu kadar haklı
sorunları dile getiriyorlar? Ve belki daha da garibi, bu hafta tüm
medyada zayıf ve savunmasız diye resmedilen hükümet, nasıl oluyor
da bu kadar güvenli ve istikrarlı olabiliyor?'' diye
soruldu. Yazıda bir muhalefet milletvekilinin sorunu şöyle ortaya
koyduğu da belirtildi: ''Ekonominin böylesine güçlü olması,
gençleri maruz kaldığı sorunlar nedeniyle daha da öfkelendiriyor.
Ortada savaş durumu olduğunda halk fedakarlık yapma gereğini anlar.
Ancak hem güneyde, hem de kuzeyde sükunet hüküm sürmesi, insanlara
kendi durumlarını tartmaları, temel ihtiyaç maddeleri ve
hizmetlerin sürekli artmasını ve hükümette bunlarla meşgul olan
hiçbir parti bulunmamasını sorgulamaları için fırsat
verdi.''
PARLAMENTO TATİLE GİRMESİN ÇAĞRILARI
Öte yandan, İsrail muhalefetinin lideri Kadima Partisi Başkanı
Tzipi Livni ile İsrail Parlamentosu'nun (Knesset) Başkanı Reuven
Rivlin, yaz tatiline giren parlamentonun çalışmalarının, büyüyen
sosyal protestolar nedeniyle uzatılmasını istediler. Livni,
''Knesset'in tatile çıkma zamanı değil" diye
konuşurken, Likudlu Rivlin de yarın Knesset'te çalışmaların devam
edilmesine ilişkin bir önergenin görüşüleceğini söyledi. Kabine
Sekreteri Zvi Hauser de Kanal 10 televizyonuna, Netanyahu
hükümetinin dolaylı vergilerde indirim imkanını araştırdığını,
ancak protestocuların sokaklara dökülmesine neden olan problemlerin
hemen çözümünün mümkün olmadığını dile getirdi. Bu arada,
doktorların da yarın ülke çapında genel greve başlayacakları
belirtiliyor.