ARAKAN'dan gelen son dakika haberleri yürek sızlatan türden oldu. Myanmar ordusu cesetleri yakarak delilleri yok etmeye başladı. Myanmar'ın (Burma) Lideri Nobel Barış Ödülü sahibi olan Aung San Suu Kyi ise herkesin hedefine oturdu. Peki Myanmar ülkesi nerede Arakan'daki Müslümanlar neden istenmiyor, barışçıl olmaları ile bilinen Budist rahiplerin nasıl bir anda katil oldular? İşte Arakan hakkında bilmeniz gerekenler; Arakan Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'ın bir eyaleti. Myanmar ülkesinde toplamda 1 milyon civarında müslüman yaşıyor. Ülkedeki Müslümanların hukuk ve devlet nezdinde bir hakkı bulunmuyor. Küçük bir azınlık olan Müslüman halk, ülke geneli için bir tehdit de oluşturmuyor. Barışçıl kimlikleri ile bilinen Müslümanlara yönelik saldırıların temelinde somut bir sebep yok. En çok zulüm gören halk : BM yetkilileri tarafından Arakanlı Müslümanlar, "dünyanın en çok zulüm görmüş olan ve bu zulümden kaçamayan halkı" olarak tanımlanıyor. Arakan'da 1 milyondan fazla Rohingyalı Müslüman yaşıyor. Nüfusun çoğunluğunun Budist olduğu Myanmar'daki Müslümanlar, vatandaşlık da dahil olmak üzere birçok temel hakka sahip değil. Myanmar'ı kim yönetiyor? Nobel ödüllü 'dilsiz şeytan' Myanmar'daki katliamın suç ortağı Nobel ödüllü devlet başkanı Aung San Suu Kyi... 1991 yılında Nobel barış ödülü alan Aung San Suu Kyi, ordunun Müslüman zulmünü eleştirmediği gibi buna tamamen sessiz kalıyor. Myanmar'da güvenlik konusundaki karar mekanizmasında tek söz sahibi kuruluş ordu. Devlet başkanı yetkisi olmasa da ordu kararlarında etkili. Nobel ödüllü Kyi, bu sebeple dünyadan çok ağır tepkiler alıyor. Müslüman dünyası ise onu 'sessizliği' sebebiyle 'zulmün dilsiz şeytanı' olarak niteliyor. Arakan'daki olaylar nasıl başladı : Arakan'daki olaylar Rohingya Kurtuluş Örgütü (ARSA) tarafından düzenlenen saldırılarla başladı. Myanmar ordusu ARSA'yı bahane ederek Müslümanları katletmeye başladı. Tepkiler üzerine ise ordu kaynakları katliamı ARSA'nın yaptığını iddia etti. Ancak hem objektiflere yansıyan gerçekler hem de uluslararası insan hakları örgütlerinin tespitleri tam aksi yönde. Arakan'daki son durum ne? : Arakan'daki ölü sayısı tam olarak bilinmezken Myanmar ordusunun cesetleri yakmaya başladığı bildiriliyor. Ordu bu yöntemle yaptığı katliamın delillerini de yok ediyor. Myanmar'da Müslüman halka vatandaşlık verilmediği için kaç kişinin yok edildiği bilinmeyecek. KİMSE ONLARI İSTEMİYOR : Arakan halkının Myanmar'daki dramının bir diğer boyutu da kaçış sürecinde yaşananlar. BM Durum Raporu'na göre sınıra ulaşan çoğu kişi, altı gün boyunca 50-60 kilometre yürümek zorunda. Bu yürüyüşün tamamı ise aç ve susuz yapılıyor. Uzun ve çileli yolu tamamlayıp sınıra ulaşanları ise Myanmar'a komşu olan ülkeler kabul etmek istemiyor. SINIRI AÇIN MASRAFI BİZDEN : Bangladeş geçen yıl yaşanan büyük katliamın ardından 60 binden fazla Arakanlı'yı mülteci olarak topraklarında barındırmaya başlamıştı. Yeni göç dalgası başlayınca Bangladeş öncekilere bile bakmakta güçlük çektiğini söyleyerek sınırlarını açmak istemedi. Bunun üzerine Türkiye devreye girdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Sınırı açın masrafları biz karşılarız' dedi. Çavuşoğlu yarın da Bangladeş'e gidecek. 24 saatte rekor : Birleşmiş Milletler Myanmar'dan Bangladeş'e geçen Arakan Müslümanları'nın sayısında büyük artış yaşandığını ve son 24 saattte 35 binden fazla yeni ulaşan mülteci tespit edildiğini söyledi. Arakan'daki eyaletindeki şiddet olaylarından kaçanların sayısının 25 Ağustos'tan bu yana 123 bin kişinin bölgeden kaçtığı belirtiliyor. Kaçanların çoğu askerlerin ve Budist çetelerin köylerini yerle bir ettiğini ve bölgeden sürmek için sivilleri öldürdüklerini belirtiyor. ASIL TABLO BİLİNMİYOR : Arakan'daki katliamın asıl boyutları bilinmiyor. Çünkü Myanmar ordusu ülkeye girişleri yasaklamış durumda. Uluslararası kuruluşlar ve yardım dernekleri de alınmıyor. BM'NİN SON AÇIKLAMASI : BM'den, "Arakan'dan kaçan Müslümanların, Bangladeş sınırına yolculuğu açlık içinde ortalama 3 gün sürüyor. Son 11 günde saldırılardan kaçarak Bangladeş'e giriş yapan Arakanlı Müslümanların yüzde 80'i yani 100 binden fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyor." açıklaması yapıldı.