Aragonese demediğini bırakmadı
Abone olFenerbahçe özellikle ikinci yarıda perişanları oynadı. Spor yazarları Aragones'i hedef tahtasına oturttu.
Fenerbahçe Beşiktaş'a yenilmesinden çok 60. dakikadan
sonraki kötü oyunu dikkat çekti. Oyun kontrollü giderken,
Aragones'in oyuncu tercihleri eleştiri konusu oldu. Beşiktaşlı spor
yazarları siyah beyazlı takıma övgüler dizdi.
Özellikle Rıdvan Dilmen Aragones'i topa tuttu. Fenerbahçeli olması nedeniyle de üzüntüsü büyük olan Dilmen, hocaya olan kızgınlığını satırlara döktü. Yönetime Aragones'in 'ipini çekin' mesajını verdi.
Erman Toroğlu'nun yaklaşımı biraz daha farklıydı. O sorunun Aragones'ten değil yönetimden kaynaklandığını yazdı.Toroğlu'nun benzetmesi hem güldürdü hem de düşündürdü:
Alex-Emre ikilisi Fenerbahçe'nin hızını kesti." "Semih kafadan oynasaydı, Güiza ile beraber etkili olurlardı" gibi "halamın bıyıkları olsaydı amcam olurdu" sonucuna gelirdik.
İŞTE SPOR YAZARLARININ GÖRÜŞLERİ:
ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH)
[PAGE]ARAGONES'TEN HARAKİRİ
Aragones'in yaptığı her şey yanlıştı. Hiç hazır olmayan Alex'i
Semih'e tercih ederek takımı 90 dakika 10 kişi oynattı. Oynadığı
son maçlarda çok iyi bir performans gösteren Yasin'i ilk 18'e dahi
almadı. Halbuki Gökhan Gönül gerçek yerinde oynasa, ilk devrede
Ekrem ile Yusuf'un kulvarından çok etkili ataklar geliştirebilirdi.
Fenerbahçe'nin hedefi kupa. Camia senelerdir buna hasretken, neden
Volkan Demirel oynamadı? Ben zaten haftalık köşemde Alex-Güiza
ikilisi oynadığı takdirde Beşiktaş'ın favori olduğunu
belirtmiştim.
Beşiktaş ilk yarıda düşük tempoluydu. Bobo'nun ikinci yarıda attığı
gole kadar da Ernst ile Cisse ağır yük çektiler. Bu golden sonra
disiplinden kopan rakip karşısında Tello, Holosko ve Bobo çok
etkili oyunlarıyla siyah-beyazlıları komple takım durumuna soktu.
Mustafa Denizli'nin neden İbrahim Üzülmez ile başlamadığına bir
anlam veremedim. İkinci yarı yanlışı düzeltti. İki farklı skor
avantajından sonra doğru bir tercihle Uğur İnceman'ı oyuna aldı ve
haklı olarak kupaya uzandı.
Hakem Bünyamin Gezer çok başarılı bir yönetim gösterdi. Son
dakikada verdiği hatalı penaltı kararı da herhalde farklı skorun
yarattığı konsantrasyon kaybından oldu.
RIDVAN DİLMEN (MİLLİYET)
KIZAMAM OYUNCULARA
Ama işler bu kadar iyi işlerken sahneye Avrupa Şampiyonu Luis
Aragones çıktı. Belki de Mustafa Denizli’nin en çok işine yarayacak
hamleyi yaptı. Uğur Boral’ı kenara aldı, Semih’i soktu. İşte orada
maç bitti. Orta sahada oyuna hükmeden, kontrolü elinde tutan
Fenerbahçe bir anda yokolup gitti. Bütün dönen topları Beşiktaşlı
oyuncular aldı. Yenilen goller de hazırlık pasları yapılırken
kaptırılan toplardan oldu. Ve sonuçta böyle bir sonuç doğdu. Bobo
ve Tello boş alanı bulunca inanılmaz oynadılar. Aragones sayesinde
Holosko da geniş alanı yakalayınca Beşiktaş’ın ekmeğine yağ
sürüldü. Bu maç bir antrenörün lehine giden oyunu nasıl tersine
çevirebileceğine en güzel örnektir.
Ben Uğur Boral çıkmazdı demiyorum. Tamam Uğur Boral’ı madem
çıkarıyorsun, o zaman Vederson’u al. Ya da Alex’i çıkar, Semih’i
öyle sok. Aragones oyuncularını bütün Türkiye’ye rezil etti. Ama
benim gözümde rezil olmadılar. Çünkü Aragones’in müdahalesine kadar
çok iyi oynadılar ve kazanmaya çok yakındılar. Tek kelimeyle
hocalarının kurbanı oldular. Aragones’in çılgınlığı bir kupa daha
kaybettirdi Fenerbahçe’ye. Ancak yönetimin de Aragones konusunda
böyle bir derse ihtiyacı vardı.
ALİ GÜLTEKİN (SABAH)
REALİTE ORTAYA ÇIKTI
Beşiktaş takımı Fenerbahçe'ye göre çok daha iyi bir ekip. Daha çok
bire birde etkili olabilecek oyunculara sahip. Artı şu anki iki
takımın defans bölgesini karşılaştırdığımızda çok daha büyük bir
fark ortaya çıkıyor. Aslında Beşiktaş geçen maçta da uygulamak
istediği oyun stratejisini kupa finalinde de devam ettirdi. Oyunu
kontrol edip özellikle ikinci yarıda sezonun bir çok maçında olduğu
gibi rakibini devirmeyi düşündü. Bu sefer de bunu gerçekleştirmeyi
başardı. Hem de tabiri caizse Fenerbahçe'yi yerle bir ederek. Her
zaman benim için Beşiktaş takımının vazgeçilmez birinci ismi Bobo.
Ben yine Bobo ve Bobo diyorum. Elbette hem attığı birinci golde hem
de Gökhan Gönül'den topu kapıp üçüncü golde yaptığı asistle Yusuf'u
da Brezilyalı golcüyle beraber alkışlıyorum. İlk yarıyı dengede
götürdükten sonra ikinci yarı Beşiktaş'ı sahada farklı hale
getirerek maçın en iyi adamı olan Tello'yu da bu iki isme
ekleyelim.
MEHMET DEMİRKOL (MİLLİYET)
[PAGE]PRAGMATİZMİN BÜYÜK ZAFERİ
Fenerbahçe’ye ligde orta sahayı bırakıp çok zor durumlara
düşmüşlerdi. Sadece bu alanda, belki de demode sayılabilecek bir
savunma tarzıyla rakibi kolay durdurdular. Adam adama, gereğinde
sert. Fenerbahçe’nin ağır pas oyunu top kayıplarında yitip gitti
böylece. Aragones de onlara yardım etti tabii. Kriz döneminde
bulduğu ve bir maçlık iyi sonuç aldığı Gökhan Gönül çözümünün genel
bir politikaya dönüştürme çabası İspanyol hocayı kadro dışına itti.
Holosko, Yusuf, Bobo ve Tello’nun kısa bir mesafede yaptıkları
çapraz koşular ve alanı dağıtma işleri Carlos-Gökhan Lugano
ve Ali için içinden çıkılmaz bir kaosa dönüştü. Resmen perişan
oldular. O kadar ki, Bünyamin Gezer’e o garip penaltıyı çaldıran da
sanırım bu perişan hal oldu. Ve hal o kadar kötüydü ki, kimse adam
gibi itiraz dahi etmedi.
Beşiktaş ve Denizli sonuna kadar hak ettikleri bir zafer
kazandılar. Rakiplerinde olmayan bir planları vardı ve bunu büyük
bir başarıyla uyguladılar. Denizli ve pragmatizm adına çok büyük
bir zaferdi.
ÖMER GÜVENÇ (AKŞAM)
[PAGE]BİR OLDU PİR OLDU:
Karşılaşmanın 1. dakikasından, 90 dakikasına kadar Beşiktaş oyun
alanının her yerinde rakibinden çok daha üstündü. Defansıyla, orta
sahasıyla ve hücum hattıyla nerdeyse kazanılacak bütün topları
kazandı, bu topları da çok sakin kullandı. Mustafa Denizli'nin
tercihi olabilir, ama taktik icabı falan filan ben anlamam. Bence
Beşiktaş'ta şu anki formuyla ve performansıyla sol kanadın en iyi
oyuncusu İbrahim Üzülmez. İkinci yarıda İbrahim Üzülmez oyuna
girdi. Ve doğru olan da buydu. Beşiktaş defansında hatasız oynadığı
gibi orta sahada da inanılmaz koştu, mücadele edip top kazandı.
Karşılaşmada Gökhan Zan, Beşiktaş defansının en iyi oyuncusuydu.
Çok kritik, inanılmaz müdahaleler yaptı. İbrahim Toraman oynadığı
dakikaya kadar yine yürekleri ağızlara getirip acemice yaptığı bir
faul sonrasında sarı kart gördü. Ve bu karttan sonra da potansiyel
bir kartkolik olduğu için Mustafa Denizli tarafından oyundan
alındı. Bence çok doğru bir tercihti. Golle başlayan Fortis Türkiye
Kupası finalinde Yusuf'un attığı akıl dolu golde Fenerbahçe
kalecisi Volkan Babacan'ın çok büyük payı ve hatası vardı.
ERMAN TOROĞLU (HÜRRİYET)
[PAGE]İLAHİ ADALET
Beşiktaş'ın bu maçı Mustafa Denizli'nin doğru oyuncu tercihi,
akıllı oyun planı, keı idi istediklerini futbolcuların sahaya
yansıtmasıyla çatır çatır alması. Ama bu maçta bir de ilahi adalet
var. Bu adalet bazen geç geliyor ama geldi mi tam geliyor.
Fenerbahçe takımını Türkiye'de tek bir yerli teknik direktör
şampiyon yaptı. O da Mustafa Denizli idi. San lacivertliler, onun
dışında hep ithal teknik direktörlerle şampiyon oldu. Bu
şampiyonluktan sonra Aziz Yıfcbnm, "Ne var yani bizi Mustafa
Denizli mi şampiyon yaptı?" demişti.
Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Yönetimi, iktidarlanna devam etmek için
hata yaptıklan Aragones'in kellesini alarak devam edeceklerdir.
Yani günah keçisi belli. Kendilerini kurtaracaklardır.
Beşiktaş, evirdi çevirdi, Fenerbahçe'yi yendi. "Volkan Demirel
neden oynamadı?", "Alex-Emre ikilisi Fenerbahçe'nin hızını kesti."
"Semih kafadan oynasaydı, Güiza ile beraber etkili olurlardı" gibi
"halamın bıyıkları olsaydı amcam olurdu" sonucuna gelirdik.