Arafat’ta mahşerin provası
Abone olArafat’taki çadırlarına yerleşen 105 bin dolayındaki Türk hacı adayı ibadetlerini burada sürdürdü.
Müslümanların, Irak’ta çıkacak muhtemel savaşın tehlikesinden
korunmak için dua etmeleri dikkat çekerken, Türk hacı adaylarının
dilinden şu ifadeler döküldü: “Allah’ım, cennet vatanımız
Türkiye’mizi, aziz milletimizi, bütün İslam âlemini ve insanlığı
öldürücü ve tahrip edici savaş tehlikelerinden koru.” Dil, ırk ve
renk farkı gözetmeksizin, aynı yerde saf tutan ve aynı duaları
dillendiren milyonlarca Müslüman savaş tehlikesine karşı Allah’tan
(cc) yardım istedi. Arafat’a gidiş esnasında da dualar ederek
yürüyen hacı adayları telbiye, tekbir, tehlil ve salavat getirdi.
Adaylar, Arafat’taki çadırlara yerleştikten sonra mübarek günlerin
bereketinden yararlanmak için tüm gününü dua ile geçirdi. Bütün
benliği ile Allah’a yönelen hacı adayları Kur’an–ı Kerim okuyup,
namaz kılarak tevbe etti. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri
Yılmaz, Arafat’taki vakfe konuşmasını anons çadırından yaptı.
Dünyanın neresinde olursa olsun, hiçbir insanın haksız yere zarar
görmesini istemediklerine dikkat çeken Yılmaz, Türk hacı
adaylarından ülkeleri için dua etmesini istedi. Yılmaz şöyle dedi:
“Duaların kabul edildiği bu mübarek mekanda, özellikle ülkemizin
içinde bulunduğu coğrafyadaki gelişmeleri de göz önünde
bulundurarak ve sonuçlarının verebileceği acıları yüreğimizde
hissederek, özümüzden gelen bir yakarışla dua edelim.’’ Arafat’taki
hacı adaylarının, kefeni andıran ihramlarıyla, sanki ‘dünyadayken
mahşeri yaşıyormuş’ hissi uyandırdığını söyleyen Yılmaz, “Burada
dünya Müslümanlarıyla birlikte insanlık âleminde eşi ve benzeri
görülmeyen bir birlikteliği sergiliyoruz. Bu manzara, itikatta ve
ibadette birliğin güzel bir göstergesidir.” diye konuştu. Peygamber
Efendimiz’in (sas) sünnetine uymak isteyen yüz binlerce hacı adayı
ise terviye gününü (önceki gün / Zilhicce’nin 8. günü) Mina’da
geçirdi. Yürüyerek Mina’ya gelen hacı adayları burada 5 vakit namaz
kıldıktan sonra yaya olarak Arafat’a intikal etti. Arafat’taki
mahşeri kalabalığın küçük bir provasını andıran Mina, “Lebbeyk
Allahümme Lebbeyk” sesleriyle inledi. Hacı adaylarının aynı zamanda
Arafat’tan dönüşte kullandıkları ve Arefe günü gecesinden Kurban
Bayramı’nın birinci gününe kadar kaldıkları Mina’da on binlerce
çadır kuruldu. Klimalı çadırlar, önceki yıllarda meydana gelen
yangın felaketlerinin önüne geçmek amacıyla yanmaz kumaştan
yapıldı. Suudi yetkililer, Mina’da çıkabilecek çadır yangınlarına
karşı çok kapsamlı tedbir aldı. Bu yıl ilk kez itfaiye ekiplerine
takviye olarak büyük kamyonlar ve panelvanlara yerleştirilen dev
vantilatörler (fan) kritik merkezlere yerleştirildi. Fanlar, yangın
durumunda yön değiştirmek ve tünellerin bulunduğu Mekke merkezinde
havalandırma amaçlı kullanılıyor. Ayrıca, Mina, Müzdelife ve Arafat
yolları üzerinde alınan sıkı güvenlik önlemleri dikkat çekiyor.
Karada polisin yaptığı kontrollere ek olarak helikopterler havada
sürekli güvenlik uçuşu gerçekleştiriyor. Hacı adaylarının su
ihtiyacını sağlamak için de çadırların başına zemzem termosları
bırakıldı. Mina’ya gelen yüz binlerce hacı adayı için bölgedeki
fırınlar günde 5 milyonun üzerinde ekmek üretiyor. Vakıflar,
gönüllüler ve devlet kanalıyla da on binlerce kumanya ile yemeklik
malzeme dağıtılıyor. Mina–Müzdelife hattında 6 binin üzerinde
fast–food (aperitif yemek) alışveriş merkezi hizmet veriyor.
ZAMAN