Arafat sonrası senaryolar hız kazandı
Abone olFransa'da tedavi gören Filistin Lideri Yaser Arafat'ın sağlık durumu ciddiyetini korurken, Arafat sonrası döneme ilişkin senaryolar Ankara'da yakından takip ediliyor.
A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü,
Prof. Dr. Ömer Kürkçüoğlu ile Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu
Üyesi Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy, Arafat sonrası dönemi A.A
muhabirine değerlendirdi. Arafat'ın ''tartışmalı bir kişilik''
olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kürkçüoğlu, Filistin'in önde gelen
lideri olmasına rağmen, Arafat'ın en yakın çevresiyle bile
sorunları bulunduğunu, ayrıca geçmişte bölge ve dünya barışı için
tehlikeler yaratmış, teröre yol açmış, ancak aynı zamanda barışa da
katkı sağlamış bir kişilik olduğuna dikkati çekti. Yıllardır sağlık
sorunları çeken Arafat'ın, son yıllarda ABD, İsrail ve AB'nin ortak
tavırlarıyla yetkilerinin azaltıldığını, sonra da bürosundan
çıkmasına izin verilmediğini hatırlatan Kürkçüoğlu, Arafat sonrası
için ilgili herkesin hazırlıklı olduğunu söyledi. Arafat'ın ölmesi
durumunda Filistin'de kısa dönemde ''kolektif liderlik'' yönüne
gidilebileceğini belirten Kürkçüoğlu, öne çıkan isimler arasında
Başbakan Ahmed Kurey'in adının bulunduğunu kaydetti. Adı geçenler
arasında Eski Başbakan Abu Mazen'in de olduğunu söyleyen
Kürkçüoğlu, dış dünyanın tanıdığı bir kişi olması nedeniyle
Mazen'in avantajlı olduğunu belirtti. Kürkçüoğlu, uzun vadedeyse
iktidar mücadelesinin yaşanabileceğine işaret ederken, ''Hamas'ın
liderliği almak isteyebileceği ya da El Fetih içinden de isimlerin
çıkabileceğini'' kaydetti. ABD ETKENİ Kürkçüoğlu, süreçte dış
etkenlerin, özellikle ABD'nin tutumunun temel etken olacağını
kaydetti. ABD Başkanı George Bush'un ikinci döneminde
izleyebileceği iki alternatif politikanın belirleyici olacağını
ifade eden Kürkçüoğlu, bir kez daha seçilemeyeceği gerekçesiyle
Bush'un ya Araplara karşı daha ılımlı bir politika izleyebileceğini
ya da İsrail'e daha fazla destek verebileceğini belirtti. Birinci
yolun izlenmesi durumunda İsrail'in frenleneceğini, İşçi
Partisi'nin etkisinin artabileceğini belirten Kürkçüoğlu, bu
seçeneğin iktidar mücadelesindeki ılımlı unsurlara yarayacağını
kaydetti. Kürkçüoğlu, ikinci yolun izlenmesi durumundaysa radikal
unsurlar ve Hamas'a fırsat doğacağını vurguladı. Bu grupların
iktidara gelmesinin, Filistin hareketi içinde tam bir bölünme
anlamına geleceğini belirten Kürkçüoğlu, aynı zamanda da Ortadoğu
ve Filistin'de daha ''keskin'' bir ortam doğacağına işaret etti.
Yeni süreçte başta Filistinliler olmak üzere Araplara da sorumluluk
düşeceğini ifade eden Kürkçüoğlu, davalarının haklı yönlerini doğru
yollardan anlatmaları ve terör eylemlerine son vermeleri
gerektiğini söyledi. Arafat'ın Haremüşşerif'e gömülmek istemesiyle
ortaya çıkan gelişmelerin ''sancılı bir konu'' olduğunu belirten
Kürkçüoğlu, tarafların orta yol bulması, yeniden teröre yol
açabilecek davranışlardan kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye-Filistin ilişkilerinin geleceğine ilişkin olarak da
Kürkçüoğlu, ''Arafat'ın Türkiye için sorun yaratan terör
örgütlerine geçmişte destek verdiği dönemler olduğunu, ancak
sonradan Filistin'in Türkiye'ye özel yakınlık gösterdiğini''
hatırlattı. Prof. Dr. Ömer Kürkçüoğlu, iki ülke arasında uzun
süredir yaşanan yakınlık göz önüne alındığında ikili ilişkilerin
aynı şekilde davam etmesinin beklendiğini, ancak Hamas ya da
radikal unsurların öne çıkması durumunda Türkiye ile sorunlar
yaşanabileceğini kaydetti. OKTAY AKSOY Dış Politika Enstitüsü
Yönetim Kurulu Üyesi emekli Büyükelçi Aksoy da, Arafat sonrası
döneme ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye ile Filistin
ilişkilerinde herhangi bir değişikliğin olmayacağını söyledi.
Tarihe dayalı ikili ilişkilerin sadece Arafat'a dayalı olmadığını
ifade eden Aksoy, Türk halkının Filistin halkına karşı yakın
olduğunu ve Filistin halkının devlet kurma çabalarının her zaman
desteklendiğini hatırlattı. Bu nedenle Arafat sonrasında da iki
ülke arasındaki ilişkilerin etkilenmeyeceğini belirten Aksoy,
''Ancak Arafat'tan sonra Filistin içindeki dengelerin bir an önce
sorun çıkarmadan yerine oturmasını bizim tercih edeceğimiz
açıktır'' diye konuştu. Aksoy, Arafat'ın Filistin halkının
temsilcisi olarak büyük bir mücadele yürütmüş devlet adamı olduğuna
işaret ederken, Arafat'tan sonra lider olacak kimsenin Filistin
içindeki çeşitli görüşleri temsil etmesi ve mücadeleye devam
edeceği düşüncesini güçlendirmesi gerektiğini kaydetti. Böyle bir
lider bulunacağını ümit ettiklerini söyleyen Aksoy, seçeneklerden
birinin, en azından geçici bir süre için Başbakan Kurey
olabileceğini belirtti. Ancak asıl liderin daha genç kadrolardan
çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen Aksoy, uzun vadede halen
İsrail'de hapiste bulunan Filistin intifadasının lideri,
milletvekili Mervan Barguti'nin isminin öne çıkabileceğini
belirtti. Aksoy, Ortadoğu Barış sürecine ilişkin olarak da her kim
olursa olsun yeni liderin sürecin canlanmasına sempatiyle
bakacağına olan inancını dile getirdi. İsrail'in Arafat'ı dışlama
politikası nedeniyle Arafat'ın ölümü durumunda İsrail'in rahatlama
hissedebileceğini belirten Aksoy, Arafat'ın Haremüşşerif'e gömülme
isteğinin yeni bir gerginlik yaratabileceğini de kaydetti.