Arabistan Kıbrıs'ta arkamızda

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Suudi Arabistan yetkililerinin Kıbrıs için Türkiye'nin görüşlerine büyük ölçüde destek vermelerinin söz konusu olduğunu söyledi. Cidde temaslarının ardından Ankara'ya dönen Gül, Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, ziyaretinin ''faydalı ve tatmin edici'' geçtiğini belirterek, Kıbrıs, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ), Irak ve Filistin konularının temaslarında ele alındığını kaydetti. Suudi Arabistan'ın son dönemde büyük çaplı terör olaylarıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Gül, Türkiye'nin terör konusunda tecrübeli bir ülke olarak Suudi Arabistan'ın acılarını paylaştığını ve yakın gelecekte iki ülke arasında terörle mücadelede işbirliğini öngören bir anlaşmanın imzalanacağını söyledi. Kıbrıs konusunda Suudi yetkililere detaylı ve kapsamlı olarak bilgi verdiğini belirten Gül, ''Suudilerden büyük bir destek söz konusu. Hem siyasi hem ekonomik anlamda desteklerini ifade ettiler. İKÖ içinde de destek veriyorlar'' dedi. İKÖ'nün merkezinin Suudi Arabistan'da bulunması nedeniyle bu ülkenin örgüt içinde ayrı bir öneme sahip olduğunu anlatan Gül, bu nedenle Suudi Arabistan'dan gelen desteğin ayrı bir öneme ve anlama sahip olduğunu da kaydetti. Gül, özellikle Irak konusunda Suudi Arabistan ve Türkiye'nin kaygılarının birbirine çok benzer olduğunu, temaslarında bu kaygıların karşılıklı dile getirildiğini söyledi. Bakan Gül bir soru üzerine, Suudi Arabistan'ın Türkiye'nin İKÖ genel sekreterliği adaylığı konusuna yaklaşımının kendilerini tatmin edeci boyutta olduğunu bildirdi. -MUSUL-KERKÜK- Gül, Musul ve Kerkük'teki nüfus yapısının bozulmasını amaçlayan bazı faaliyetler olduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de şunları kaydetti: ''Kerkük'le ilgili dikkatli bir çalışma içindeyiz. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Söylenenlerin doğruluğunu sahada takip ediyoruz. Orada fiili durum yaratmaya dönük bilinçli hareketlere Türkiye'nin tepkisi açık olacaktır. Kerkük ile oynamak, açık söylüyorum, tehlikelidir.'' Gül, Türkiye'nin Irak'ın kaynaklarının tüm Iraklılara ait olduğu ve hepsi tarafından paylaşılması gerektiği düşüncelerini daha önce birçok kez dile getirdiğini hatırlattı.