Bergen filmi çekim hazırlıklarının yapılmasından vizyona girmesinde kadar geçen sürede bile hem sosyal medyada hem de magazin gündeminde dillerden düşmedi. Filmin vizyona girmesinin ardından kadın arabesk sanatçıları da bir kez daha gündem oldu. Sosyal medyada "Arabesk tarihinin en iyi kadın sanatçısı kim?" adlı altında ünlü isimler oylamaya sunuldu.Ünlü oyuncu Farah Zeynep Abdullah'ın başrolünde yer aldığı "Bergen" filmi, kısa süre içerisinde önemli bir gişe başarısına imza atarak, sinemalara can suyu oldu.Bergen'in katili Halis Serbest'in Kozan'da filmin gösterimine engel olduğu iddiasının ardından filme ilgi biraz daha arttı.Filmi izleyenler ise Bergen'in hayatının gündeme taşınmasının önemli olduğunu dile getirdi.Sosyal medyada son olarak "Arabesk tarihinin en iyi kadın sanatçısı kim?" adı altında oylamaya gidildi. Pusulada Bergen, Gülden Karaböcek, Kamuran Akkor, Güllü, Tüdanya ve Esengül yer aldı.Ankette Bergen açık ara önde giderken, bazı arabesk severler Güllü ve Gülden Karaböcek gibi daha genç isimlerin listede yer almasının yersiz olduğunu ve Bergen ile kıyas kabul etmeyeceğini söyleyerek tepki gösterdi. Bergen kimdir: Asıl adı Belgin Sarılmışer olan ünlü şarkıcı, 16 Temmuz 1959'da Mersin'de dünyaya geldi. Henüz 6 yaşındayken, annesi Sebahat Çakır ile babasının boşanması sonucu, 1966'da annesiyle Ankara'ya yerleşti. İlk öğretimini Yenimahalle Yunus Emre İlkokulunda tamamlayan Bergen, okulda mandolin çalarak, şarkı söylüyordu. Bergen'in müziğe yeteneğini fark eden öğretmenleri, mezun olduktan sonra ünlü ismi konservatuvar okumaya teşvik etti.Ankara Devlet Konservatuvarının sınavlarına girerek, piyano bölümünü birincilikle kazanan sanatçı, ilk iki yıl piyano ve viyolonsel eğitimi aldı.Sanatçı, maddi imkansızlıklar sonucu okula devam edemedi, yaşını büyüterek bir süre PTT'de çalıştı.Resmi kayıtlara ve mezar taşına doğum tarihi 1958 olarak geçen Bergen, 1977'de eğlenmek için gittiği gece kulübünde arkadaşlarının ısrarıyla sahneye çıkarak "Batsın Bu Dünya"yı seslendirdi ve kulübün sahibi İlhan Feyman'dan teklif alarak, sahnelere adım attı.Yaşadığı sıkıntılı dönemi 1988'de bir röportajda anlatan ünlü isim, "Aslında benim hayatım sahnelere çıkmak isteyenlere örnek olmalı. Konservatuvarın iki yılını başarıyla tamamlamıştım ve maddi imkansızlıklar yüzünden okuyamıyordum. Okulumu çaresizlikler içinde bırakarak PTT'de memur olarak çalışmaya başladım." sözleriyle aktarmıştı.