Arabağlantı borcumuz yok

Telsim'den yapılan açıklamada, Türk Telekom telefon şebekesinden Telsim GSM şebekesine doğru yapılan aramalar için uygulanmakta olan Türk Telekom ile Telsim arasında 1998 yılında şebekeler arası irtibat ve işbirliği sözleşmesi imzalandığı hatırlatıldı. Açıklamada, sözleşmenin ilgili hükmünün Elektrik Mühendisleri Odası'nın Ankara 9. İdare Mahkemesi'nde Türk Telekom aleyhine açtığı ve Türk Telekom'un davalı sıfatıyla kendini müdafaa etmediği dava sonucunda iptal edildiği, iptal kararı sonucu doğan sözleşmesel boşluğun henüz doldurulamadığı belirtildi. İptal kararı üzerine Türk Telekom tarafından aynı mahkemeye başvurulduğu ve kararın ne şekilde uygulanacağı yönünde açıklama istendiğine yer verilen açıklamada, mahkemece yapılan açıklamada, oluşan sözleşmesel boşluğun taraflarca müzakere edilerek yeni bir hüküm üzerinde anlaşılması suretiyle mahkeme kararının yerine getirilmiş olacağının ifade edildiği, halen sözleşmenin gözden geçirilmesi ile ilgili çalışmaların, Telekomünikasyon Kurumu tarafından yayınlanan erişim ve arabağlantı yönetmeliği uyarınca devam ettiği kaydedildi. Açıklamada şöyle denildi: "Ne mahkeme kararında, ne de Türk Telekom A.Ş. talebi üzerine mahkemece yapılan açıklamada, Türk Telekom A.Ş.'nin şirketimizin alacaklarına ihkak-ı hak (hakkını zor kullanarak almak) suretiyle el koymasını haklı kılacak herhangi bir hüküm ya da ibare mevcut değildir. Türk Telekom A.Ş. tarafından yapılan bu işlem, başkaca örneklerde de olduğu üzere, mahkeme kararlarının bütün gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı nitelikte olduğunu gözardı etmek suretiyle yapılan hukuk dışı bir mahsup işlemi olup, şirketimizin Türk Telekom A.Ş.'ye bu nitelikte bir borcu bulunmamaktadır. Türk Telekom A.Ş.'nin bu mahsup işleminin, devam eden sözleşme revize görüşmelerinde şirketimize karşı hukuk dışı bir baskı oluşturma amacı taşımakta olduğu değerlendirilmektedir." Telsim'in Türk Telekom'un işlemine karşı gerekli her türlü hukuki girişimde bulunduğu belirtilen açıklamada, "Telekomünikasyon sektöründe yatırımcılığı caydırmayı ve geleneksel tekel gücünü artırarak devam ettirmek suretiyle serbest telekomünikasyon pazarını sekteye uğratmayı hedefleyen bu hukuk dışı ve keyfi uygulamanın bir an önce sona erdirilmesini temenni ediyoruz" ifadesine yer verildi.