İstikameti Ay olan Apollo 13 uzay aracının mürettebatı, tam 50 yıl önce bu hafta yola çıkmalarından çok kısa süre sonra ölümcül sorunlar zinciriyle karşı karşıya geldiler. Önce oksijen tankı patlamış, ardından uzay aracının iletişim cihazları da dahil neredeyse dörtte üçü çalışmaz hale geldi ve patlama, yaşam destek ve elektrik ünitelerini büyük ölçüde tahrip etti. Astronotlardan Jim Lovell’ın meşhur “Houston, bir sorunumuz var” cümlesiyle yer istasyonuna bildirdiği arızalar son derece dramatik bir mücadele örneğini tetikledi.Sorunun ortaya çıkmasını izleyen beş gün boyunca astronotlar ve uzay merkezi, birbiriniz izleyen sorunlar zinciriyle boğuştu; su ve yiyecekleri idareli kullanıyor, düşen kabin ısısına uyum göstermeye çalışıyor, bir yandan da hem tamirat hem geri dönüş planları yapıyordu. Sonuçta ekip komuta modülünü atmosfere sokmayı başarmış ve kapsül 17 Nisan 1970’te Pasifik Okyanusu’na düştü. Apollo 13 mürettebatının kapsülden sağ salim çıkarak USS Iwo Jima gemisine çıkışı, dünyanın pek çok yerinde canlı izlendi. New York Grand Central Station tren garında toplanan binlerce Amerikalı, o anı çığlık ve alkışlarla karşıladı. Çok dramatik ve medyatik bir insan hikayesine imza atan üçlü, birer ulusal kahramana dönüştü.Lovell, 11 yıllık astronotluk kariyerinde hiç Ay’a gitmedi. NASA’da ayrıldıktan sonra telekomünikasyon sektörüne geçti. Haise, kariyerini havacılık sanayiinde sürdürdü. Swigert ise siyasete atıldı ve 1982’de Kongre üyeliğine seçildi. Ancak ne yazık ki yeni görevine başlayamadan kemik kanserinden hayata gözlerini yumdu.