Apodan Sezere mektup

Abone ol

Abdullah Öcalan, Cumhurbaşkanı Sezer ve Meclis Başkanı Arınç'a mektup yazmış

PKK terör örgütünün İmralı cezaevinde bulunan elebaşı Abdullah Öcalan, Avukatlarına Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e verilmek üzere 8, TBMM Başkanı Bülent Arınç'a verilmek üzere de 11 sayfalık mektup yazıp cezaevi idaresine verdiğini söyledi. Öcalan, çözüm olmazsa PKK'nın başka güçlerin kontrolüne gireceğini, ABD'nin 2003 yılında PKK'yı dağıtmak istediğini, ancak örgütten kaçanlardan bir şey çıkmayınca bundan vazgeçtiğini söyledi. Öcalan, son aylarda tartışma konusu olan CIA uçaklarının, kendisini de Yunanastan'dan Kenya'ya götürdüğünü iddia etti.

Avukatları ile dün haftalık görüşmesini yapan PKK terör örgütünün başı Abdullah Öcalan'ın görüşme notları örgüte yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı'nda yayınlandı. Öcalan avukatlarına, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Meclis Başkanı Bülent Arınç'a 8 ve 11 sayfalık birer mektup yazıp cezaevi idaresine verdiğini belirterek, "Umarım iletilir. Cevap verirler mi vermezler mi bir şey diyemem. Cumhurbaşkanı'na yazdığım mektubun ana fikri, Amasya Tamimi'nin günümüzde güncelleşmesine ilişkindi. Meclis Başkanı'na yazdığım mektupta ise 1919'da Meclis-i Mebusan'da kabul edilen Misak-ı Milli'nin bugüne uyarlanması konusuna değindim" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorununun çözümüne ilişkin olarak ispanya'daki gibi Meclis'ten yetki alması gerektiğini ileri süren Öcalan, "Yeşil ışık yakılması halinde, ben burada elimden gelen her şeyi yapmaya çalışacağımı daha önce de söyledim. PKK halen kontrol edilebilir durumdadır. Bu önemlidir. çatışmalı süreç uzun sürer ve derinleşirse, PKK başka güçlerin kontrolü altına da girebilir" diye konuştu.

"ABD, PKK'YI 2003'TE DAĞITACAKTI"
Şimdi Irak Devlet Başkanı olan Celal Talabani'nin, 2003 yılında Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmeye de değinen Öcalan şunları söyledi:

"Talabani o görüşmede Erdoğan'a, 'Öcalan'ı niye konuşturuyorsunuz?' demişti. Talabani bu cümlesiyle, 'Kürt sorununun çözümünde öcalan'ı muhatap almayın' diyordu. O zaman ABD'nin PKK'ya dönük ciddi bir tasfiye planı olduğunu anladım. Benim yerime, kaçanları muhatap hale getireceklerdi. Osman (Öcalan) ve yanındakiler Talabani'nin himayesine, Nizamettin Taş ile Hıdır Sarıkaya da Neçirvan Barzani'nin himayesine girdiler. Bunların amacı partiyi dağıtmaktı. Yanlarında götürebildikleri kadar insanı götürmek istediler. Fakat ne parti ne de halk bunlara tenezzül etmedi. Ve böyle olunca da, ABD ve diğerleri bunlardan bir şey çıkmayacağını anladı."

DTP'Lİ BELEDİYELERE ELEŞTİRİ
Demokratik Toplum Partisi (DTP)'nin durumunu beğenmediğini de belirten Öcalan, "Ne yapıyorlar, çalışmıyorlar mı? Belediye Başkanları da kendilerini meclise atma planları mı yapıyorlar. Diyarbakır Belediyesi ne yapıyor? Gençlerin tiyatro ve sinema yapabilecekleri bir merkez kurabilirler. Dil üzerinde durabilirler. Eğer çalışması gerekenler çalışmıyorlarsa, kendisine güvenen yetkin yurtseverler bu çalışmaları ve projeleri hayata geçirmeyi üstlenebilirler. Halk da çalışmayan ve de çalışmak isteyenleri engelleyenlerin yüzlerine tükürür" dedi.

'BENİ CIA UÇAĞI GÖTÜRDÜ'
Öcalan, kendisini Yunanistan'dan, yakalandığı Kenya'ya CIA uçağının götürdüğünü iddia ederek, "Beni Yunanistan'dan götüren uçağın kaydı yoktur. CIA uçağıydı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, ABD'nin yasa dışı CIA uçaklarının uçuşundan Yunanistan'ın da rolü olduğunu söylüyor. Benim durumum da bu kapsamdadır. O dönem bizi zor, tehdit ve hile ile, `Hollanda'ya götürüyoruz' diye elçilikten çıkarıp uçağa bindiren Kenya Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin, beş milyon dolar rüşvet karşılığı bunu yaptığı söyleniyor. Bunların ortaya çıkarılması gerekiyor" diye konuştu.


Kaynak:Vatan

Günün Önemli Haberleri