Apo Barzani kirli çamaşırlar
ŞU sıralar Apo Barzani'yi, Barzani'ye
yakın kaynaklar Apo'yu anlatıyorlar, birbirlerinin kirli
çamaşırlarını ortaya döküyorlar.
Sebep post kavgası...
ABD-AB'nin vadettiği topraklar için kapışmış durumdalar, alçak
yoğunluklu bu kapışma ile arşivlerini öğrenmiş oluyoruz.
Apo öfkeli... Barzani ve Talabani'yi "mirasına konmakla
(!)" suçluyor. Yani, Türkiye'yi ele geçirmek için
hazırladığı tezgâha, Barzani ve Talabani'nin çöreklenmesinden
şikâyetçi...
Ve tabii "kazık yediği" görüşünde!..
Peki
kendisini "kim kazıklamış" derseniz, gösterdiği adresler
muhteşem...
"MOSSAD, CIA, İngiliz gizli servisi..."
Bizzat bu isimleri telaffuz ediyor ve kirli çamaşırların dosyasını
hafiften aralıyor!...
Mesela şöyle diyor:
"İsrail kurulurken bölgede Arapları dağıtacak, İran ve Türkiye'yi
oyalayacak, kendine bağlayacak bir Kürt devleti oluşturmak istedi,
o dönem Barzani ailesi ile ilişkiler vardı. Yani aslında Güney'de
bir Kürt devleti kurarak bütün Kürtleri oraya bağlamak
istiyorlardı. Benim bunu fark ettiğimi anladıklarında bana
yöneldiler. Beni de Barzani'nin yanına gitmem için çağırdılar
Şam'da iken büyükelçilik düzeyinde bize geldiler; "gelin birlikte
olun" diyorlardı..."
Şurup gibi ilişkiler!..
Apo'dan öğreniyoruz "Başta MOSSAD, CIA, İngiliz gizli servisinin
rolü de çok önemli bana yöneldiler..."
Gelinen nokta için kanaati de şöyle:
"Beni çıkarları için büyük bir tehlike olarak gördüler
tasfiye ettiler..."
Buraya kadar yazdıklarımız, Apo"nun Barzani'yle dans ettiği malum
"servisler" üzerine hafifçe deşifre ettikleri...
Peki onun için ortaya dökülenler?..
Barzani'ye yakınlığı ile tanınan, İsveç'te yerleşik Kemal Burkay,
geçtiğimiz günlerde Sabah gazetesine açıklamalar yaptı... Apo için
söyledikleri zehir zemberek cinsinden...
Kemal Burkay, Apo'nun yetmişli yıllarda "kontra"nın
hizmetinde olduğunu belirterek örnek verdi;
"Öcalan
birkaç kez bunu Med-TV"deki programlarda, yandaş basında,
kendisiyle yapılan röportajlarda dile getirdi. Aynen şunları
söyledi: "PKK'yı kurduk, üç yıl süreyle ekmeğimizi, silahımızı
devlet verdi ve korumamızı o sağladı. Bizden istedikleri diğer Kürt
örgütlerine karşı savaşmaktı ve üç yıl süreyle ne istedilerse
yaptık!"
Evet, hakkını vermek lazım, Apo bu kadar açık konuşan bir adam...
PKK'yı Türk Devleti'nin sırtından kurduğunu, ama sonra ona kazık
attığını söyleyerek övünüyor..."
Apo'nun, 70'li yıllardaki "derin ilişkileri" şu sıralar sıkça
konuşuluyor... Kemal Burkay'a dönelim, sözlerinin devamında
Apo'yu yerden yere vurarak şunları söylüyor:
"Benim tanıdığım Öcalan, kendisine güveni olmayan, hatta kendi
çapını, durumunu herkesten iyi bilen biri. Ne sağlam bir kültür
birikimi var, ne topluma geniş ufuklar çizebilecek bir yeteneği. Bu
işe başlarken, yani daha PKK'yı kurarken içinde olduğu ilişkiler
Kürt halkı bakımından da Türk halkı bakımından da tam bir
skandaldır, trajikomiktir. Öcalan PKK'yı MİT'in güdümünde
kurdu. Kürt hareketini yanlışa itmek, hatta doğrudan onunla
savaşmak için... 12 Eylül öncesinde PKK'nın bu türden
estirdiği kör terör 12 Eylül darbesinin başlıca gerekçelerinden
biri oldu. Öcalan sonradan Suriye'ye geçti ve Suriye istihbaratının
güdümüne girdi. Bu durumu Türkiye"de bilmeyen "aydın", "gazeteci"
"politikacı" yoktur; ama herkes söyleyemez, yazamaz. Nitekim Uğur
Mumcu bu işin peşindeyken söz konusu cesaretini hayatıyla
ödedi..."
Sonuç?..
Malum post kavgasından ortaya dökülenlerden süzerek alacağımız
bilgiler,ders niteliğindedir... Türk Milleti, kendi bahçesinde
oynanan oyunun neresinde olduğunu görmesi açısından..
Oyun devam ediyor...