AP’nin Türkiye kararına tepki: 'İddialar yamalı bohçadan ibarettir'
Abone olDışişleri Bakanlığınca, Avrupa Parlamentosunda (AP) kabul edilen “Türkiye’de Mevcut İnsan Hakları Durumu” başlıklı kararına ilişkin, “Salt eleştiri amacıyla muhtelif kaynaklardan toplanan dayanaksız iddiaların art arda sıralandığı bir yamalı bohçadan ibarettir” açılaması yapıldı.
Dışişleri Bakanlığından, Avrupa Parlamentosunda (AP) Türkiye
hakkında bugün kabul edilen karara ilişkin "Kendi binasında terör
örgütünün paçavralarının asılmasına izin veren AP'nin böyle bir
karar alması esasen şaşırtıcı değildir ve ülkemizin ve Türk
halkının, inandırıcılığını çoktan yitirmiş olan AP'yi artık kale
alamamaktaki haklılığının açık göstergesidir. Dolayısıyla söz
konusu karar bizim için yok hükmündedir." açıklaması yapıldı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “AP’de bugün (8 Şubat) kabul edilen “Türkiye’de Mevcut İnsan Hakları Durumu” başlıklı karar, güvenlik koşulları bakımından hayati sınamaları barındıran bir coğrafyada yer alan ve bu coğrafyada istikrar unsuru olarak kalabilmesini teminen YPG/PYD, PKK, DEAŞ, FETÖ ve benzeri terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüren Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları anlamaktan uzak bir karardır. Karar, salt eleştiri amacıyla muhtelif kaynaklardan toplanan dayanaksız iddiaların art arda sıralandığı bir yamalı bohçadan ibarettir.
ÇARPIK BAKIŞ AÇISI
Karar, 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizde FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen terörist darbe girişiminin her şeyden önce demokratik meşru hükümetimizi ve anayasal düzenimizi hedef aldığını, terörist darbecilerin başta yaşam hakkı olmak üzere vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiklerini, hak ve özgürlüklerin bulunmayacağı baskıcı bir yönetim kurmaya teşebbüs ettiklerini gözardı eden çarpık bakış açısının bir başka yansımasıdır” denildi.
EN DOĞAL HAKKIMIZ
Açıklamada, “Devletimizin varlığına ve milletimizin demokratik yaşam hakkına yönelik tehditlerin tamamen bertaraf edilmesi için gereken Olağanüstü Hal (OHAL) gibi etkin tedbirleri almak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ödevi ve en doğal hakkıdır. Esasen OHAL, sadece ülkemizin başvurduğu bir yöntem olmayıp, milli güvenlik mülahazalarıyla bazı AB üyesi diğer ülkelerce de tatbik edilmiştir. OHAL bağlamında alınan tedbirler, hukuk içinde ve uluslararası yükümlülüklerimize uygun olarak yürütülmektedir. Sözkonusu tedbirler sürekli gözden geçirilmekte, bu konularda uluslararası kuruluşlarla şeffaflığa dayalı işbirliğimiz sürdürülmektedir” ifadesine yer verdi.
BAĞIMSIZ YARGI VURGUSU
“Kararda bahsedilen, ‘tutuklu gazeteciler, milletvekilleri, insan
hakları savunucuları’ gibi şahısların hiçbiri mesleklerini icra
sebebiyle adli takibata uğramamış; haklarındaki suç isnatları
nedeniyle bağımsız yargı tarafından soruşturmalar açılmıştır”
denilen açıklamada, şunları kaydedildi:
“Zeytin Dalı Harekatı, BM Şartı’nın 51. maddesinde kayıtlı meşru
müdafaa hakkına istinaden, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına
ve uluslararası hukuka uygun olarak yürütülmektedir. Türkiye,
harekatın başından beri meşru güvenlik endişelerini, harekatın
hedef, amaç ve ilkelerini açıkça ortaya koymuştur. Operasyonun
hedefinde terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan PYD/YPG ve
bölgedeki DEAŞ unsurları bulunmaktadır. PKK, AB’nin terör örgütleri
listesinde yer almaktadır. Harekat kapsamında sivil halkın zarar
görmemesi için gereken her türlü tedbir alınmaktadır. Türkiye’nin
bölgesinde büyük bir özveriyle yürüttüğü terörle mücadeleye yönelik
eleştiriler, AP içindeki bazı unsurların esasen bu mücadelenin
Avrupa için de taşıdığı hayati önemi anlama kapasitesinden yoksun
olduğunu göstermektedir.
Kendi binasında terör örgütünün paçavralarının asılmasına izin
veren AP'nin böyle bir karar alması esasen şaşırtıcı değildir ve
ülkemizin ve Türk halkının, inandırıcılığını çoktan yitirmiş olan
AP'yi artık kâle alamamaktaki haklılığının açık göstergesidir.
Dolayısıyla sözkonusu karar bizim için yok hükmündedir.”