Çanakkale’de, Anzak Çıkarması’nın 104’üncü yıl dönümünde, Anzak Koyu’nda ''Şafak Ayini'' yapıldı. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda, Arıburnu önündeki Anzak Koyu’nda yapılan ''Şafak Ayini'' öncesinde yaklaşık 1100 Anzak, gece geldikleri koyda sabaha kadar uyku tulumlarının içerisinde ayini bekledi.Yeni Zelanda ile Avustralya askeri bandosu, katılımcılara müzik dinletisi sundu. Alana kurulan dev ekranlardan savaş ile ilgili belgeseller gösterilirken, savaşa katılan askerlerin anılarının anlatıldığı röportajlar da yayınlandı.'Şafak Ayini' saat 05.30’da, Merasim Kıtası’nın tören alanına gelmesiyle başladı. Türkiye’yi Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir'in temsil ettiği ayinde, ayrıca Yeni Zelanda Meclis Temsilcisi Trevor Mallard, Avustralya Genel Kurmay Başkanı Angus Campbell ile çok sayıda yerli ve yabancı yetkili yer aldı.Şafak ayininde, harekat boyunca hayatını kaybeden Avustralya, Yeni Zelanda ve Türk askerleri için saygı duruşu yapıldı. Yerel dilde de müzik çalındı.Törende ayrıca Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında Anzak annelerine hitaben yazdığı mektup, Türkçe ve İngilizce olarak okundu.Atatürk’e ait olan mektupta şu ifadeler yer alıyor: "Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."Avustralya Genel Kurmay Başkanı Angus Campbell konuşmasında şu cümlelere yer verdi: "Gelibolu hikayesi, kollektif tarihimizde silinmez bir iz bıraktı. Bu, ulusumuzun temel hikayelerinden biridir. Bizim için önemi bu hikayenin defalarca anlattığımız basit bir hikaye olduğu için değil, birçok Avustralyalı’nın hikayesi gibi, karmaşık bir hikaye olduğu için. Anzakları bu kadar çekici kılan, hayatlarındaki gri tonlar olmuştur.Bir asırlık anılar, bir asırlık yaşanmışlıklar karmaşıklıklarını ortaya koydu. Şehirden gelenler vardı, köyden gelenler vardı. Genci vardı, yaşlısı vardı. Korku ve öfke, üzüntü ve neşe. Tüm duyguları yaşadılar. Bazıları macera arayışında orduya katılırken, bazıları düzenli bir gelir için katıldı. Bu ikisinin dışında farklı onlarca sebeple orduya katılanlar vardı. Binlerce insan öldü. Binlercesi eve yaralı geldi, fiziksel ya da psikolojik olarak. Ya da her ikisi birden. Diğerleri eve geldi ve hayatlarına devam etmeye çalıştılar. Kolektif bir grup haline gelmiş bireylerdi. Ancak, onların deneyimlerini anlamamız için bireysel hikayelerine bakmamız gerekir."Törende konuşmaların tamamlanmasının ardından anma duası yapıldı.