Antibiyotik kullanımına dikkat
Abone olTürk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Antibiyotik Direnci Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Halis Akalın, vatandaşları g...
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK)
Antibiyotik Direnci Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Halis Akalın,
vatandaşları gereksiz yere antibiyotik kullanma konusunda
uyardı.
Prof. Dr. Akalın, “Günümüzde kullanılan antibiyotiklerin yarısının
gereksiz kullanım olduğu yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir”
dedi.
Prof. Dr. Halis Akalın, antibiyotiklerin kullanımıyla ilgili
çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gereksiz antibiyotik kullanımıyla
bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç gösterdiğini belirterek,
“Bakteriler bir antibiyotiğe karşı birçok mekanizmayı kullanarak
direnç geliştirebiliyorlar.1940 yılında penisilinin ilk
kullanımından yaklaşık 4 yıl sonra penisiline karşı direnç gelişti.
1940-1980 yılları arasında birçok yeni antibiyotik tedavi alanına
girdi. Bununla birlikte antibiyotikler gerekmediği halde
enfeksiyonlarda da kullanılmaya devam edildi. Bu durum bakterilerin
antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesine neden oldu” şeklinde
konuştu.
Prof. Dr. Akalın, buna en güzel örneklerden birinin ateş ve boğaz
ağrısı ile seyreden tonsillo farenjit olduğunu belirterek,
“Tonsillo farenjit’in yüzde 70-80’nin nedeni virüslerdir ve
antibiyotik tedavisine gerek yoktur. Antibiyotikler virüslere
etkisizdir. Günümüzde kullanılan antibiyotiklerin yarısının
gereksiz kullanım olduğu yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir”
dedi.
Akalın, yaklaşık 10 yıl önce bugün gelişebilecek tehlikeli
boyutlardaki direnç sorunu için ilk belirtilerin çıkmaya
başladığını ifade ederek, “Aslında direnç sorunu ilk penisilin
kullanımının hemen ardından ortaya çıkmış, zaman içinde sorun
olmaya başlamış fakat yeni antibiyotiklerin kullanıma girmesiyle
tehlikenin boyutları bizleri yeterince düşünmeye sevk etmemişti.
Bazı bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde
kullanabileceğimiz sadece bir antibiyotiğin bulunduğu duruma
geldik. Şu anda basit bakteriyel enfeksiyonlardan hasta
kaybedilmese bile, yakın gelecekte başımıza gelme olasılığı
artıyor” diye konuştu.
“AVRUPA’DA HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ANTİBİYOTİK KULLANIMI
YASAK”
Prof. Akalın, bu duruma gelinmesinde sadece insanlarda gelişen
enfeksiyonlardaki yanlış kullanımın sorumlu olmadığını
vurgulayarak, “Hayvan yetiştiriciliğinde ve tarımda kullanılan
antibiyotikler de durumun ortaya çıkmasında önemli rol oynuyor.
Avrupa’da hayvan yetiştiriciliğinde antibiyotik kullanımı
yasaklandı. Ülkemizde de tarım ve hayvancılık alanında bu konunun
ele alınması ve düzenlemeler getirilmesi gerekiyor” şeklinde
konuştu.
Prof. Akalın, son yıllarda ilaç endüstrisinin yeni antibiyotik
geliştirilmesi için bu alana yeterince yatırım yapmadığını
belirterek, “Son yıllarda ilaç endüstrisinin yeni antibiyotik keşfi
veya geliştirilmesi amacıyla bu alana yeterli yatırım yapmaması da
bu dirençli bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisini
güçleştirmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dernekleri Kongre’ye bu konuda
harekete geçmesi için çağrılar yapmaktadır” dedi.
ANTİBİYOTİK SONRASI ÇAĞA GİRİLİYOR
Prof. Dr. Akalın, antibiyotik kullanımının bu şekilde olduğu sürece
ve yeni antibiyotiklerin tedavi alanına girmediği taktirde yakın
zamanda antibiyotik sonrası çağa girilmesinin kaçınılmaz olduğunu
ifade ederek, “Basit enfeksiyonlardan bile hastaları
kaybedebileceğimiz bir döneme girme olasılığımız oldukça yüksektir
“şeklinde konuştu.
Prof. Akalın, Türkiye’de kullanılan ilaçların içinde
antibiyotiklerin en sık kullanılanlardan biri olduğunu belirterek,
“Türkiye’nin pek çok Avrupa ülkesinden Avrupa ülkelerine göre daha
çok kullanılmaktadır ve direnç oranları da birçok Avrupa ülkesinden
yüksektir (yüksek direnç oranları olumsuz bir durumdur)” diye
konuştu.
“HALK, HEKİME İLAÇ BEKLENTİSİYLE GİDİYOR”
Prof. Halis Akalın, Türkiye’de antibiyotiklerin sık kullanılmasının
altında üç temel neden olduğunu belirterek şunları söyledi;
“Bunlar; hekimlerin gereksiz endikasyonlarda antibiyotik reçete
etmesi, eczanelerden reçetesiz antibiyotik satışı ve halkımızın
hekime ilaç beklentisi içinde gitmesidir. Ülkemizde ilaç beklentisi
içinde hekime gitme oranları Avrupa ülkelerindekinden çok yüksektir
ve bu beklenti toplumun bir parçası olan hekimleri de
etkilemektedir. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon
Hastalıkları Derneği (KLİMİK) olarak toplumu ve hekimleri
bilinçlendirmek için eğitim çalışmalarını uzun yıllardan bu yana
yapıyoruz. Bu konuda çalışan “Antibiyotik Direnci Çalışma Grubu”
kuruldu ve çalışmalarına devam ediyor.”
Prof. Akalın, hayvancılık sektöründe antibiyotik kullanımı
konusunda Türkiye’de düzenlemeler yapılması gerektiğini kaydederek,
“Genel olarak bu alandaki kullanım direnç sorununun oluşmasındaki
en önemli faktörlerden birisi ve yurtdışında yapılan çalışmalarda
gösterildi” dedi.
ANTİBİYOTİK FARKINDALIK GÜNÜ 6’NCI YILINDA
Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü’nün 6’ncı yılında olduğunu iade
eden Prof. Dr. Halis Akalın, Klimik Derneği olarak Türkiye’deki
antibiyotik direncinin önüne geçmek için çözüm önerilerini
sıralayarak şunları söyledi;
“Toplumda farkındalık yaratmak için sadece 18 Kasım’da değil,
sürekli eğitim ve bilgilendirme. İlk basamak hekimlerinin eğitimi.
Hastanede çalışan hekimlerin eğitimi. Hastanelerde antibiyotik
yönetiminin aktif olarak sürdürülmesi. Ülkemiz geniş spektrumlu
antibiyotiklerin yazılmasını Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
Mikrobiyoloji Uzmanlarının denetimine vererek dünyada bu alanda
öncü olabilecek bir adım atmıştır. Eczanelerden reçetesiz
antibiyotik kullanımının önlenmesi. Hayvancılık alanındaki
antibiyotik kullanımının düzenlenmesi. Tarımda kullanılan
antibiyotik ve diğer antimikrobiklerin kullanımının düzenlenmesi.
Direnç konusunda sürveyans sistemi oluşturulması ve her yıl topluma
bu rakamların açıklanması. Sağlığa bütün olarak bakılması (tıp,
veteriner ve ziraat birlikte tartışmalı).”
(İHA)