Antalya’nın su kaynaklarında alarm, 14 metreküpten 6’ya düştü
Abone olJeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’yı besleyen Kırkgöz doğal su kaynaklarında küresel iklim krizinin yanı sıra, artan nüfusla birlikte ciddi bir düşüş yaşandığını işaret ederek, “1976 yılında saatte 14 metreküpten şu anda 6 metreküp saate düştü. Bu ivmelenme devam ederse önümüzdeki yıllarda içme suyu konusunda ciddi problemler yaşayabileceğimizi düşünüyorum” uyarısında bulundu.
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı,
Antalya’nın yaklaşık 2,5 milyon nüfusuyla Türkiye’deki 5’inci büyük
şehir olduğuna dikkat çekerek, artan nüfusun doğal su kaynakları
üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğuna vurgu yaptı. Karancı,
“Kentin su kaynakları Kırkgözler’den beslenir. Yaklaşık 25
kilometre kuzeybatısında yer alıyor ve sondaj kuyularıyla beraber
şehri besliyor. 2,5 milyon nüfus artı 20 milyon turist çok ciddi
bir rakam. Turizmin gelişmesi bizim için, ekonomi ve bölge için
önemli ancak bunların getirmiş olduğu baskıyı da unutmamak
gerekiyor” dedi.
“Saatte 14 metreküpten 6
metreküpe düştü”
Kırkgöz su kaynaklarının debisinde 1976 yılından bugüne kadar çok
ciddi bir ivmeyle düşüş yaşandığını belirten Karancı, “1976 yılında
saatte 14 metreküpten şu anda 6 metreküp saate düştü. Bu ivmelenme
devam ederse önümüzdeki yıllarda içme suyu konusunda ciddi
problemler yaşayabileceğimizi düşünüyorum. Yasal ya da kaçak sondaj
kuyularıyla çok ciddi şekilde su çekilmekte ve bunların kontrol
altına alınması gerekiyor. Sanayi bölgesi ve bunun dışında
hayvancılık, bölgedeki tarımsal kooperatiflerin su tüketmesiyle
havza beslenememekte ve su debisini düşürmekte” diye konuştu.
7-8 Aralık tarihinde Antalya’da düzenlenen ‘Hayalimizdeki Antalya'
sempozyumunda akademisyenlerin küresel iklim krizleri ve bölgedeki
su kaynaklarını mercek altına aldığını aktaran Karancı, kenti
yönetenlere ya da yönetmeye aday olanlara bu sempozyumun sonuç
beyannâmesini kılavuz olarak masalarında tutması ricasında
bulundu.
"Suyumuzu tedbirli
kullanıp gerekli önlemleri almamız gerekiyor"
Karancı, bu sorunda küresel iklim krizinin de etkisi olduğuna
işaret ederek, “Bu sadece Antalya’nın değil bütün dünyanın sorunu.
Sulara baktığımız zaman yüzde 97’si tuzlu sudur ve kullanılamaz.
Tüm dünyada kullanabilecek suların miktarı yüzde 3’tür. Bu yüzde
3’lük kısmında yaklaşık yüzde 70’i de buzullardadır. Geriye kalan
yüzde 30’un ancak yeraltı ve yüzey sularından kullanabiliyoruz.
İklim değişikliği ile beraber yüzey sularımızı tükettik, yer altı
sularımızı da hızlı bir şekilde devam ediyoruz. Meteorolojik olarak
bunların bilimsel analizini yapmak, bir sonraki dönemler için
suyumuzu tedbirli kullanıp gerekli önlemleri de almamız gerekiyor”
ifadelerine yer verdi.