Antalya'nın Kumluca ilçesinde bulunan Sulu Ada, Antalya'nın Maldivleri olarak nitelendiriliyor. Sulu Ada, doğal güzellikleriyle her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Adrasan ile Gelidonya Burnu arasında kıyıdan yaklaşık 1.5- 2 kilometre uzaklıkta bulunan ada, tatlı su kaynağı barındırmasıyla ziyaretçiler tarafından dikkat çekiyor. Sulu Ada, Antik çağda ''Krambusa'' adıyla anılıyordu. Yüzyıllar boyunca denizcilerin uğrak yeri oldu. Kuş ve deniz canlıları için çok önemli bir yaşam alanı olan adanın beyaz kum ve çakıldan oluşan sahili ise ünlü tatil cenneti Maldivler'i hatırlatıyor. Üzerinde yerleşim bulunmayan bakir adanın çevresinde çok sayıda sualtı mağarası bulunuyor.Tatil cenneti Sulu Ada,ziyaretçileri tarafından ne kadar sevilip beğenilse de bırakılan atıklar sebebiyle kirlilik tehdidi altında. Beyaz kumun yerini mangal atıklarının,boş şişelerin, poşetlerin aldığı söyleniyor. Akdeniz Üniversitesi'nden Doç.Dr. Mehmet Gökoğlu, ada adının tatlı su kaynağından geldiğini dile getirerek, “Çağlar boyu balıkçılar tatlı suyu oradan temin etmiştir. Doğal resif bölgesidir, biyoçeşitlilik açısından oldukça zengindir. Akdeniz ekosistemine artı olarak Kızıldeniz göçmenlerini de barındıran bir bölge. O nedenle zengin bir çeşitlilik bulunuyor” dedi. Sulu Ada'nın kaya yapısının kalsiyum karbonat içerdiğini belirten Gökoğlu, “Kumun renginin de beyaz olmasının nedeni kumun içinde yaşayan foraminifera adlı mikroorganizmalar. Bunlar bölgede çok fazla olduğu için kumun rengi beyaz" dedi. Ancak kumun renginin beyaz kalabilmesi ziyaretçilerin daha dikkatli olması gerekiyor. Sulu Ada'nın özel koruma sahası ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, şunları dile getirdi: “Adanın her türlü avcılık ve balıkçılığa kapatılması gerekiyor. Böyle bakir bir bölgeyi çok iyi korumak lazım. İnsanlara burayı kirletmemek görevi düşüyor. Zaten böyle bir bakir güzelliği kirletmeye kimsenin eli varmaz.” Dağcı Rehber Börtü Böcek Doğa Grubu'nun lideri Cuma Gök de Doç.Dr. Gökoğlu, adaya yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiğini dile getirerek, “Özellikle Ruslar Su Ada'ya yoğun ilgi gösteriyor. Bölgede 60 tur teknesi var. Günde 1000 kişiden fazla ziyaret var” dedi. Bu ziyaretler esnasında kişilerin adanın temizliğine özen göstermediğini de belirtti. Adada mangal yakıldığına da tanık olduğunu dile getiren Gök, “cennet parçası” olarak nitelendirdiği adanın güzelliğinin devamlı kalabilmesi için koruma altına alınmasını istedi.