Milli sporcu Yeliz Güllü, 1.5 yaşında geçirdiği çocuk felcinin ardından koltuk değneklerine mahkum oldu. Engeline rağmen hayata pozitif bakan Güllü, evlendi ve ikiz kızları ve bir oğlu dünyaya geldi. Koltuk değnekleriyle gündelik işlerini halleden Güllü’ye sporcu bir arkadaşı, "Neden tekerlekli sandalye ile dans etmiyorsun" dedi. Arkadaşının telkini ile tekerlekli sandalyeye ilk kez oturan Güllü, bir daha kalkmadı.Sandalye üzerinde istediği tüm hareketleri yapabilen ve paten yapar gibi özgür olan Yeliz Güllü’nün hayatı ikiz kızlarından 12 yaşındaki Senanur’un rahatsızlığıyla değişti. Kızının geçtiğimiz eylül ayında beyin tümörüne yakalandığını öğrenen Güllü, her şeyden elini ayağını çekti.Sadece hastane odasında kızını neşelendirmek için arada dans eden Güllü, tüm çabalarına rağmen Senanur’u 27 Haziran 2021 tarihinde kaybetti. Acılı anne kızının, ’Benim rahatsızlığımın sonu ne olursa olsun devam edeceksin” vasiyeti üzerine dans etmeye yeniden başladı.Güllü, 12 gün sonra Antalya’da düzenlenen 4. Türkiye Tekerlekli Sandalye Dans Şampiyonası’nda iki madalya kazandı. Bugünlerde Yeliz Güllü, pistte her çıktığında kızı ve milli takım için ter döküyor.Tekerlekli Sandalye Dans Milli Takımı sporcusu Yeliz Güllü, dans ile 3 yıl önce tanıştığını ve katıldığı bir çok yarışmada dereceler elde ettiğini söyledi.Normalde tekerlekli sandalye kullanmadığını ve koltuk değnekleriyle yürüdüğünü ifade eden Güllü, “Sandalyenin ne olduğunu da bilmiyordum. Başka bir branşta olan arkadaşım baba, ‘Neden dans etmiyorsun’ dedi. Dansın bana spor olduğunu söyledi. Ben dansın spor olduğunu bile bilmiyordum." ifadelerini kullandı.Güllü "Arkadaşım ‘Bir kere sandalyeye otur ve çok yakışırsın ve yapabilirsin’ dedi. İlk defa sandalyeye oturdum, dans etmiyorum paten kayıyorum, kaykay yapıyorum." şeklinde konuştu."Bakıp gördüğüm ve özendiğim şeyleri şuanda tekerlekli sandalye üzerinde yapabiliyorum" diyen Güllü "Dans etmek beni uçuruyor. Sandalyede olan tüm engelli arkadaşlarımın bedenen ruhen kendimizi doyurmak istiyorsak dans etmek çok güzel." diye konuştu.Güllü, hedeflerinden birinin dans okulu açmak olduğunu dile getirerek, engelli ve engelsiz bireylerin bir arada yapabildiği tek sporun dans olduğunun altını çizdi.Türkiye’de dansın çok bilinmediğini ifade eden Güllü, “Biz bu konuda mücadelemiz ilk olarak yurt dışında dereceler almak istiyoruz. Ülkemizdeki engelli arkadaşlarımızı bu branşa kazandırmak istiyoruz” dedi.İkiz kızları ve bir oğlu olduğunu dile getiren Gül, ”2020’nin son aylarında kızlarımdan birisi beyin tümörüne yakalandı. Ankara Şehir Hastanesi’nde yoğun bir tedavi sürecine başlandı. Bunun üzerine danstan her şeyden koptum dediğim anda kızım, bana dansa devam etmem için moral vermeye başladı." diye konuştu.Gül "Ona refakat ederken karşısında dans etmeye başladım. Dans ettikçe kızım bana hakemlik jüri üyeliği yaptı. Türkiye ve Dünya Şampiyonasına bana karakterimi, neyi canlandırmam gerektiğini kızım söyledi. Kızımın yanımızdan ayrılacağını düşünmeden onun isteklerini yapıyorduk." dedi.Gül "Daha sonra kızım Amerikalı aktris Marilyn Monroe’yu canlandırmamı istedi. Kızım, “Benim rahatsızlığım sonu ne olursa olsun devam edeceksin” dedi. Kızımın durumu ağırlaşmaya başladı, yoğun bakıma girdi. Ben onu hep ziyaret ediyor, hem de onun acısına karşı dans ediyordum” diye konuştu.Kızının 27 Haziran günü vefat ettiğini hatırlatan Güllü, “9 Temmuz’da Antalya’da 4.Türkiye Tekerlekli Dans Şampiyonası vardı. 12 günlük acıma karşı yarışmam ne kadarsa sağlıklı olur bilemiyordum ama kızımın vasiyetini yerine getirmem için bunu yapmam gerekiyordu. Beniz izleyeceğini, hissedeceğini biliyorum. Onun için katıldım. İki dalda, tem kadın Latin ve tek kadın serbestte birinci oldum. Polonya’ya hazırlanıyoruz, ardından Güney Kore’deki şampiyonaya hazırlanıyoruz” dedi.Kızı Senanur’un kendisine çok güzel vasiyetlerde bulunduğunun altını çizen Güllü, bütün yarışmalara kızı için katıldığını vurguladı.Katılacağı tüm yarışmalardan derece almayı hedeflediğini dile getiren Güllü, “Dansa devam edeceğim kızım bunu çok istiyordu. Zorlu süreç bir yaşadım. 2 çocuğum daha var onlara da örnek olmak zorundayım. Acım çok ağır olabilir ama rabbim verdi, rabbim aldı evladımı. Kızım için varım artık” dedi.