Edinilen bilgiye göre, olay, Muratpaşa ilçesi Kızılarak Mahallesi, Kızılırmak Caddesi üzerindeki bir Almanya ağırlıklı çağrı merkezinde meydana geldi.Gece yarısı açık olan üst kattaki kapıdan çatıya çıkan şüpheli daha sonra Hakan Düzgünkaya’ın iş yerine kapıdan girdi. Masa üzerindeki onlarca bilgisayara, telefonlara dokunmayan şüpheli gözüne musluk, ocak, keser, bıçak ve buzdolabındaki gıda ürünlerini kestirdi. Yaklaşık 1 saat 40 dakika içeride kalan şüpheli, karnını da doyurdu. İşi yerindeki tüm muslukları söken şüpheli diğer ürünleri de aldıktan sonra askıda bir çalışanın ceketini giyip iş yerinden ayrıldı. Şüphelinin elinde poşetle ve üzerindeki montla iş yerinden çıktığı anlar anbean güvenlik kamerasına yansıdı. Şüpheli, patronun odasına ise “Patron ağabey kusura bakma. Ofisine gizli girdim, çok açım. Muslukları ve dolaptan birkaç eşya aldım. Hakkını helal et ağabeylerin gülü' yazılı not bıraktı.Yaklaşık 4 bin TL değerinde eşyası çalınan Düzgünkaya, bırakılan not karşısında şikayetçi olmak istemese de çevresinin baskısı ile şahıstan şikayetçi oldu. Düzgünkaya, hırsız yakalanırsa onu doğru yola çevirmeye çalışacağını hatta iş bile verebileceğini belirtti.Alman Çağrı Merkezi işleten Hakan Düzgünkaya, olayın geçen hafta salı günü gece yarısı yaşandığını belirtti. Sabah iş yerini açan kadın personelinin telefonla kendisini arayarak, "Hakan bey musluklarımız yok" dediğini anlattı. Düzgünkaya,“Uyuyordum, ben de şaka olarak algıladım. Nasıl olmadığını sordum. Musluklarının olmadığını içeren notun olduğu fotoğraflar gönderdi görevlimiz. Ofisteki masamın üzerine not bırakılmış. Notta, 'Patron ağabey kusura bakma ofisine gizli girdim çok açım. Musluklar ve dolaptan birkaç bir şey aldım hakkını helal et ağabeylerin gülü' yazıyordu." dedi. Düzgünkaya "İş yerindeki tüm muslukları götürmüş. Buzdolabından kahvaltı malzemelerini sonra keser, elektrikli ocak, bıçakları almış. Çok büyük bir şey değil aslında. Bir de personelimiz ceketi vardı onu da götürmüş. Sonra iş yerinin kapısından çıkıp gidiyor” diye konuştu.Yaklaşık zararının en fazla 4 bin TL olduğunu kaydeden Düzgünkaya, “Burada bir sürü bilgisayar falan vardı, onlara dokunmamış. O nedenle şikayetçi de olmayacaktım. Şikayetçi olmazsam çevremden hırsızın yine gelebileceğini söylediler. Baktı sorun olmuyor, bir dahaki gelişinde bilgisayarlar da gider diye düşündüm." ifadelerini kullandı. Düzgünkaya "Hemen önlemimi aldım, alarm taktırdım. Bir dahaki girişinde gidebilir. Hırsızın bilgisayarları götürmemesine şaşırdım. Beni telefonla arayanlar oluyor, iş yerime hırsız girdiğini ve muslukları çaldığını söyleyince hepsi gülmeye başlıyor. Çünkü gülünecek bir durum içindeyiz” ifadelerini kullandı.Hırsıza da seslenen Hakan Düzgünya, “Açın yanındayız, gel iste verelim. Ama böyle bir şey yapmak ne bizim insanlığımıza yakışır ne de sana faydası olur. Hırsız yakalanırsa ona yol gösteririz, belki bir iş veririz." dedi.Düzgünkaya "Yardımcı oluruz, ekmek veririz. Buyursun gelsin, biz her sabah burada kahvaltı yapıyoruz, bir tabak daha koyarız. Sorun mu olur bu? Kimseden ekmeğimizi sakınmayız, paylaşmayı severiz. Arkadaşımız 1 saat 40 dakika içeride kalıyor, hiç acelesi yok. O derece rahat” diye konuştu.