Antalya'da hastanın son isteğini yerine getirdi! Koronaya yakalandı
Abone olANTALYA'da Covid-19 yoğun bakım servisinde görevli hemşire Semiha Kurt, yoğun bakımda tedavi gören Fikriye Uyandırmış'ın (78) saat 02.30'da istediği portakalı, eliyle hastaya yedirdi. Kısa süre sonra kendisi de koronavirüse yakalanan Kurt, hastanın hayatını kaybettiğini, son isteği portakalın ise hayatta en çok sevdiği şey olduğunu öğrendi.
Koronavirüsün Türkiye'de ortaya çıkmasıyla birlikte hastanelerde
kurulan Covid- 19 yoğun bakım servislerindeki sağlık çalışanları, 9
aydır gece gündüz çalışıyor. Sağlıkçılar, canlarını hiçe sayarak
hastaları sağlıklarına kavuşturmak için mücadele ediyor. Yoğun
bakımda aileleri yanlarında olamayan hastaların yeme, içme gibi tüm
ihtiyaçlarını da sağlık çalışanları karşılıyor.
Sağlık çalışanları, hastaları yaşama döndürebilmek için savaş
verirken bir yandan da aralarında duygusal diyaloglar yaşanıyor.
Kimi zaman hastalar son isteklerini sağlık çalışanlarına iletirken,
kimi zaman da kendilerini kurtarmaları için yardım istiyor.
Antalya'daki 46 pandemi hastanesinden Antalya Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'ndeki yoğun bakım servislerin birinde 9 aydır tüm yer
değişikliği tekliflerini reddeden 20 kişilik ekipte yer alan
hemşire Semih Kurt da bu sağlık çalışanlarından biri.
"Eliyle yedirdi ve iyileşeceğini söyleyerek moral
verdi"
Pandemiyle birlikte evinden ayrılıp otelde kalmaya başlayan Kurt, 2
çocuğundan ayrı kaldığı süreçte zor günler yaşadı. Hemşire Kurt,
mart ayında nöbette olduğu bir gece saat 02.30'da yoğun bakımda
tedavi gören Antalya'nın ilk koronavirüs vakalarından Fikriye
Uyandırmış, kendisinden portakal istedi. Kurt, hastane
yemekhanesinden bulduğu portakalı Uyandırmış'a eliyle yedirdi ve
iyileşeceğini söyleyerek moral verdi. Hemşire Kurt'un kısa süre
sonra koronavirüs testi pozitif çıktı ve solunum sıkıntısı
nedeniyle çalıştığı hastanedeki Covid- 19 servisinde tedaviye
alındı. Bu sırada yoğun bakımda bilinci kapalı şekilde tedavisine
devam edilen Uyandırmış ise bir süre sonra hayatını kaybetti. 20
gün süren tedavisi tamamlanan hemşire, görevinin başına dönerek,
hastaları için mücadeleye kaldığı yerden devam etti.
"Nefes alamıyorum, kurtarın bizi hemşire
hanım"
Yoğun bakımda çok zorlandıklarını ve vatandaşların tedbirlere
uyarak kendilerine yardımcı olmasını isteyen hemşire Semiha Kurt,
“Mart ayından bu yana yoğun bakımda çok zorlu şartlar altında
çalışıyoruz. Çok duygusal zamanlar yaşadığımız da oluyor.
Psikolojik ve fiziksel olarak çok yıprandık. Hasta kapasitesi
olarak çok yoğun günler yaşadık. Kronik hastalığı olan veya
fiziksel olarak zayıf ve hastalığı olmayan, dinamik, sağlığı
yerinde olan genç hastalarımız da oldu. Çok zor bir süreçti ve
hayatını kaybeden hastalarımıza hepimiz çok üzüldük. Gözümüzün
içine bakarak, 'Nefes alamıyorum, kurtarın bizi hemşire hanım'
diyen hastalarımızla birlikte ağladığım zamanlar oldu" dedi.
"Çocuklarıma bulaşsın istemediğim için direkt otele
yerleştim"
Tüm tedbirlere uymasına rağmen koronavirüse yakalandığını söyleyen
Kurt, “Mart ayında hastanede çalışanlar arasında koronavirüse
yakalanan ikinci kişiyim. Hastalığı atlatana kadar çok zor bir
süreç geçirdim. Solunum sıkıntısı yaşadım, ağrılarım oldu, hatta
yatamadığım için oturarak uyuduğum oldu ama tüm ekip arkadaşlarım
bana destek oldu. Hastalığın ortaya çıkmasıyla birlikte çocuklarıma
bulaşsın istemediğim için direkt otele yerleştim. Çocuklarıma
sarılmayı geçtim, evime gidemedim. Çocuklarımla o süreçte
komşularım ilgilendi" diye konuştu.
"Beni çağırarak portakal istediğini söyledi"
Bazı hastalarıyla kurduğu diyalogların kendisini çok üzdüğünü
anlatan Kurt, “Çok üzücü ama benim aklımda yer eden bir olay
yaşadım. İlk vakalarımızdan biri olan 78 yaşındaki Fikriye Teyzemiz
vardı. Gece 02.30 gibi beni çağırarak portakal istediğini söyledi.
Biz de hastane yemekhanesini arayarak portakalı bulduk. Portakalı
elimle yedirip kendisine moral vermeye çalıştım. 'İyileşeceksin,
güçlü olman lazım' diyerek, onunla konuştum. Fikriye Teyze kısa
süre sonra vefat etti. Sonrasında yakınlarından öğrendim ki hayatta
en çok sevdiği şey portakalmış. İnanılmaz etkilendim, hala
anlattıkça gözlerim doluyor. Teyzenin son arzusunu yerine getirmiş
oldum çok mutluyum" dedi.
"Ağır bir psikolojik yük oluyor"
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım sorumlusu Doç.
Dr. Nilgün Kavrut Öztürk ise hastalarla duygusal bağ kurduklarını
belirterek, "Bir kısmı o sırada son isteklerini söylüyor.
Ailelerinden kimse yanında olamazken, yanlarında olan kişi bizler
oluyoruz. Bu bizim için de oldukça ağır bir psikolojik yük oluyor"
ifadelerini kullandı.