Antalya'da aşırı sıcaklar
Abone olAntalya'da hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, sıcaktan bunalanlar serinlemek için çeşitli yollar arıyor.
Basra sıcakları ile ilgili uyarıları dikkate alan yerli ve
yabancı tatilciler, sıcaklığın en üst düzeyde olduğu saatlerde
şehir merkezinde dolaşmak yerine sahile ya da havuzlara akın
ediyor. Denize ya da havuza gidemeyen çocukların bazıları ise
DSİ'ye ait sulama kanalında yüzerek serinlemeye çalışıyor. Antalya
Hayvanat Bahçesi'nde bulunan hayvanlar ise bakıcıları tarafından
serinletiliyor. Kova ve hortumlarla sulanan hayvanlar kısa bir süre
de olsa serinlemenin zevkini yaşıyor. Öte yandan Antalya'da mevsim
normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık ve nem nedeniyle su
tüketiminde de yüzde 30 artış olduğu belirtildi. Meteoroloji
Müdürlüğü yetkilileri, bugünden itibaren hava sıcaklığının 40
derece olmasının beklendiğini, nem oranının da yüzde 70'i aşacağını
kaydetti. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre,
Antalya'da bugün 37 derece olarak ölçülen hava sıcaklığı, yarından
itibaren 5-7 derecelik artış gösterecek. Bugün batı bölgelerde,
yarın ise tüm Türkiye'de etkili olacak sıcak havanın, Karadeniz
kıyıları ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusunda 30, iç kesimlerde
33-35, Marmara ve Akdeniz'de 34-40, Ege ve Güneydoğu Anadolu'da 40
dereceye ulaşması bekleniyor. Tahminlere göre Antalya'da hava
sıcaklığı 3 Temmuz'da 37, 4 Temmuz'da 40 derece olacak. Bu günlerde
nem oranı ise yüzde 70'i aşacak. Sıcaklar kalp hastalarının
sağlığını tehdit ediyor Sıcaklar, özellikle kalp hastalarının
sağlığını tehdit etmeye başladı. Aşırı sıcakların insan hayatını
zaman zaman olumsuz yönde etkileyebileceğini belirten uzmanlar,
çocuklar ve yaşlıların öğle saatlerinde açıkta bulunmamaları
uyarısında bulundu. Kalp hastaları, metabolizmal bozukluğu olan
hastaların da yaz mevsiminde bazı önlemler alması gerekiyor. Çocuk
ve yaşlıların yoğun sıcakta açık havada bulunmasının ''ısı atağı''
adı verilen ve vücudun kendi ısısını düzenleme fonksiyonunun
bozulduğu bir tabloya yol açabileceğini ifade edilen uzmanlar, ısı
atağı tablosunun ölümle bile sonuçlanabilecek kadar şiddetli
olabileceğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, aşırı sıcakların, kalp
hastaları için de risk oluşturduğunu belirterek, "Kalp kapak
hastalarının ve kroner kalp hastalarının su ve tuz kayıpları eğer
kişi tarafından sıvı alınarak karşılanmazsa, kalp krizlerine yol
açabilmektedir. Sıcak havaları, güneşten uzak ve gölgede geçirin.
Egzersizleri daha az ve serin ortamlarda yapın. Şapka, şemsiye ve
güneş gözlüğü kullanın. Gerekirse yanınızda su taşıyın, sıvı almayı
ihmal etmeyin. Tansiyon düzensizliği olanların sıcaklarda
tedavilerinin tekrar düzenlenmesi gerekebilir. Bu nedenle düzenli
tansiyon takiplerinde anormallik görüldüğünde derhal doktora
başvurun. Çok yağlı ve ağır gıdalar yemeyin, öğün sayısını artırın,
azar azar ve sık yemek yiyin" uyarısında bulundu. Araç sürücülerine
de uyarıda bulunan uzmanlar, aşırı sıcaklarda aracına binip sıcakla
karşı karşıya kalan sürücünün, dayanma gücünün azalması ve
sabırsızlığının artmasının sürücülük yeteneklerini de etkilediğini
ifade ederek, "Sıcak havayla birlikte meydana gelen sabırsızlık,
öfkeli, saldırgan, kuralları ihlal eden sürücü psikolojisine neden
olmakta ve bu tahmin edilemeyecek tehlikelere yol açabilmektedir.
Aşırı sıcak havalarda yayalar da sürücülerin sıcaktan olumsuz
etkileneceklerini ve dikkat lerinin azalacağını düşünerek, geçiş
kurallarına daha çok dikkat etmelidirler" dedi. Nem hayatı olumsuz
etkiliyor Özellikle Türkiye'nin sahil bölgelerinde zaman zaman
yüzde 90'ı bulan nem oranının kalbi zorladığını ve kriz rizikosunu
arttırdığını vurgulayan uzmanlar, "Türkiye nüfusunun yüzde 11'i
derhal tedaviyi, hatta bir bölümü derhal ameliyatı gerektirecek
derecede ağır kalp hastasıdır. Sıcak ortamlar kan basıncının
düşmesini kolaylaştırmaktadır. Kronik kalp yetmezliği olan
hastaların bu gibi ortamlardan uzak durmaları gerekmektedir. Sıcak
ortamlarda terleme süratle başlayarak ilk 15 dakikada maksimum
dereceye ulaşmaktadır. Bu durumda vücutta ortalama yarım kilogram
sıvı kaybı olmaktadır. Deride sıcak ortamlarda kan akımının
artmasına karşın, iç organlara giden kan miktarı azalmaktadır. Bu
durum ise risk oluşturmaktadır" dedi. Hava sıcaklığının artmasının
vücutta su kaybına ve tansiyonun yükselmesine yol açtığını ifade
eden uzmanlar, sıcaktan korunmanın yollarını ise şöyle sıraladı:
"Mümkün olduğunca serin yerleri tercih edin. Yeterli miktarda sıvı
almayı ihmal etmeyin. Bol bol su için, hafif beslenin. Ağır
yemekler sindirim sistemine aşırı yüklendiğinden çok sakıncalıdır.
Kalp olumsuz yönde etkilenir. Yazın sindirimi kolay yemekleri,
küçük porsiyonlar halinde yemek gerekir. Hafif ve sulu yemeklerin
yanında, meyve ve sebzeyi tercih edin, sigara ve alkolden uzak
durun, güneş ışınlarının dik olduğu 11.00-15.00 saatleri arasında
güneşte kalmayın ve denize girmeyin. 11.00-15.00 saatleri arası
güneş ışınları olarak çok riskli saatler. Zararlı güneş
ışınlarından korunmak için şapka giymeden çıkmayın. Sık sık ılık
duş alın ve ince giyinin. Naylon ve sentetik ağırlıklı koyu renkli
giyecekler yerine cildin nefes almasını kolaylaştıran ince ve açık
renk giysileri tercih edin. Gözleri koyu renk gözlüklerle koruyun.
Spor saatlerine dikkat edin. Spor yapmak için günün sıcak
saatlerini kesinlikle seçmeyin. Aslında yaz sporları için doktora
danışmakta yarar var. En az yorucu olanı sakin adımlarla yürüyüş
olabilir. Yürürken de sıcak saatleri seçmemekte ve çevre
kirliliğinin yüksek olduğu yerlerden kaçınmakta fayda var. Yürüyüş
sırasında yanınıza bir şişe su alın".