Antakya’da ceylan derisi Tevratlar...

Antakya Musevi Cemaati Başkanı Şaul Cenudioğlu, Havra’nın en özel bölümünde korunan ve adeta göz kamaştıran bir tarih hazinesi görünümünde olan Tevratlara paha biçilemediğini söyledi. En eskisi 600 yıllık, en yenisi ise 300 yıllık olan 7 Tevrat’ın matbaa ve baskının olmadığı yıllardan bugüne kadar özenli koruma ile geldiğini anlatan Cenudioğlu, “Tevratların hemen yanında bulunan çok özel bir alarm sistemi bu çok önemli hazineyi güvenle koruyor. Musevi cemaati bu Tevratları sonsuza kadar koruyacak, özenle saklayacaktır. Bizden sonra gelecek nesillerimizin de aynı duyarlılığı göstereceğine inanıyorum” dedi. Cenudioğlu, Antakya’da sayılarının çok az olması nedeniyle Havra’yı her zaman ibadete açamadıklarını, Tevratların bulunduğu bölümü ise en az 10 kişi ibadete geldiğinde açtıklarını belirterek, “Hepimiz iş-güç sahibi insanlarız. Yaklaşık 90 kişiyiz. Çoğunluğumuz esnaflık yapıyor. Bu nedenle Havra’yı sadece belirli günlerde ibadete açıyoruz. Belediye Başkanı İris Şentürk’ün ricası üzerine, kente gelen ziyaretçiler için de açık tuttuğumuz Havra’nın kapısını diğer günlerde kilitliyoruz” diye konuştu. DİNLERİN KARDEŞLİĞİ Cenudioğlu, Antakya’da yüzyıllardan beri Hıristiyanı, Müslümanı ve Musevisiyle tüm dinlere mensup insanların dostça, kardeşçe ve hoşgörü içinde yaşadıklarına dikkati çekerek, “Farklı dinlere mensup insanlar bu kentte, birbirlerini kutsal günlerinde tebrik ederler. İş ilişkilerinin yanı sıra dostuğumuz evlerimizde de sürer. Böyle bir mozaik dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Biz de elimizden geldiğinde bu güzel dostluklara gölge düşmemesi için çaba sarfediyoruz” dedi. Cenudioğlu, insanların birbirine hoşgörü ile yaklaşmasında en büyük payın dinlerin kadeşliğinde olduğunu belirterek, “Gerek Tevrat’ta, Gerek İncil’de ve gerekse Kuranı Kerim’de, Hz. Musa’nın Sina Dağı’ndan getirdiği ‘on emir’ dinlerin Anayasası olarak yer alır. Bu da dinlerin kardeşliğini gösteriyor” dedi.