Annesi başörtülü diye okuldan atıldı
Abone olKılıç'ın arabaya aldığı bayanlardan biri 55 yaşındaki annesi ile kızkardeşinden başkası değildi.
Yardımcı Doçent Özcan Kılıç, her gün olduğu gibi arabasıyla
üniversite kapısından içeri girdi. Öğrencilerine pazarlama
yöntemini anlattı. Mesaisi dolmuş, evine gitmeye hazırlanıyordu.
İdareden çağrıldığı belirtildi. Sakin adımlarla gittiği idarede
eline bir yazı tutuşturuldu. Rektör Vekili Prof. Dr. Nur Serter
imzalı yazıyı okuduğunda şaşkına döndü. Yazıdaki şu ifadelere
inanmak istemiyordu: “Fakültemiz İşletme Bölümü Pazarlama Anabilim
Dalı öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Özcan Kılıç’ın, 3 Temmuz
2002 Çarşamba günü saat 14.00 sularında arabasının arka koltuğunda
2 başörtülü bayanla üniversitemiz bahçesine girmesi nedeniyle
hakkında açılan soruşturmanın selameti açısından 4 Temmuz 2002
tarihinden itibaren soruşturma süresince görevden uzaklaştırılması
uygun görülmüştür.” Arabanın arka koltuğunda oturanlar ise Özcan
Kılıç’ın annesi ve kız kardeşinden başkası değildi. Soruşturma
boyunca 3,5 ay açıkta kalan doçent, umutlarını bir kenara bırakıp
yıllardır gidip geldiği üniversitesine veda etmek zorunda kaldı.
Düzenlediği konferansa Umman’dan çağırdığı Dr. Samira Moosa’yı
başörtülü diye kampusa almayan İstanbul Üniversitesi, tarihe
geçecek skandallarına bir yenisini ekledi. Üniversite yönetimi bu
kez 17 yıllık hocasını bir günde suçlu ilan etti. Suç,
üniversitenin Avcılar Kampusu’nda gerçekleşti. Saat 14.00’te
meydana gelen olay kilometrelerce uzakta Beyazıt’taki rektörlüğe
anında bildirildi. 3.7.2002 tarih ve 16973 sayılı görevden
uzaklaştırma yazısı resmî prosedürde pek rastlanmayacak bir hızla
mesai saati bitmeden Yard. Doç. Dr. Özcan Kılıç’a tebliğ edildi.
Bütün bunlar, üniversite içinde ihbar mekanizmasının ne kadar hızlı
işlediğini ortaya koydu. İstanbul Üniversitesi İşletme
Fakültesi’nden 1986’da mezun olan Özcan Kılıç, aynı üniversitenin
İşletme Fakültesi Enstitüsü’nde yüksek lisans ve doktora çalışması
yaptı. 1992’de Pazarlama Doktoru sıfatını aldı. Almanya ve
Amerika’daki üniversitelerde misafir öğretim üyesi olarak görev
yapan Kılıç’ın uzmanlık alanıyla ilgili yayınlanmış birçok makalesi
bulunuyor. Kendisini eğitime veren hocanın, ideolojik hiçbir
yaklaşımı olmadı. Yakın çevresinin söylediğine göre, öğrencilik
yılları dahil olmak üzere ‘sicili temiz’. İlgili olduğu alanda
ilerlemek tek hedefiydi. İstanbul Üniversitesi'ndeyken yenilikleri
izlemek ve daha fazla insanla temas kurmak için internette kişisel
web sayfası hazırladı. http://www.geocities.com/ozcan37se adresli
sitede kendisini tanıtırken düğün fotoğrafını yerleştirmekte
sakınca görmedi. Her ne kadar annesi ve kız kardeşi başörtülü olsa
da eşinin başı açıktı. Türk toplumunun genelinde olduğu gibi,
Kılıç’ın ailesinde de başörtülü başörtüsüz birçok insan vardı.
Türkiye Ekonomik Sosyal Etütler Vakfı’nın anketine göre ‘halkın
yüzde 66’sı üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasını istese’
de İstanbul Üniversitesi’nin bu konudaki tavrı çok sertti. Ölüm
döşeğindeki hastalardan bile tedavi için başörtüsüz fotoğraf
isteyen üniversite, Rektör Kemal Alemdaroğlu’nun, ‘Gerekirse
bilimsel çalışmalara ara veririz.’ sözlerinin gereğini yapıyor.
Başörtülü anne ve kız kardeşiyle üniversiteye girdiği görülen Yard.
Doç. Dr. Kılıç’ın görevden uzaklaştırılmasıyla çalıştığı bölümde
ders verecek öğretim elemanı sıkıntısı yaşandı. Bunun üzerine Kılıç
Hoca, 3,5 ay açıkta bekletildikten sonra ‘maaş kesme cezası’yla
yeniden göreve başlatıldı. Fakat Yard. Doç. Kılıç, bunu içine
sindiremedi. Anne ve kız kardeşinin suçlu olarak görüldüğü bir
üniversiteden kendi isteği ile ayrıldı. Şimdi bir vakıf
üniversitesinde meslek hayatını sürdürüyor. Yaşadığı sıkıntı
hakkında açıklama yapmak istemiyor. Doçentlik yaptığı yeni
üniversitesinden oldukça memnun.